|
|
Babamdan helallik alamadım
Fahrettin Aslan'ın İnci Birol'dan olan kızı Esin Aslan, son eşi Arzu Aslan yüzünden babasını ölmeden göremediğini söylüyor. Arzu Aslan ve oğlu Mehmet'in babasının mirasını sıfırladığını söyleyen Esin Aslan, "Bana onun bir kirli mendilini bile vermediler" dedi.
Anadoluhisarı'ndaki villasında girdiği şeker komasından kurtulamayarak 26 Ekim 2005 tarihinde hayatını kaybeden Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan'ın zamanının en ünlü dansözü İnci Birol'dan olan ikiz kızlarından Esin Aslan suskunluğunu GÜNAYDIN için bozdu. Aslan ailesi arasında patlak veren 'miras kavgası' ile ilgili olarak sert açıklamalarda bulunan Esin Aslan, babasının son eşi Arzu Aslan ile oğlu Mehmet Aslan'ı, babası Fahrettin Aslan'ı 'sıfırlamakla' suçladı.
'BABAMI SIFIRLADILAR' Esin Aslan, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi'nin miras tespiti için yaptığı inceleme sonucunda; Fahrettin Aslan'dan sadece Caddebostan Maksim, bir miktar para, birkaç cep telefonu ve Volvo marka bir araba kaldığının belirlenmesine 'inanamadığını' söylüyor: "40-50 senesini gece hayatına vermiş, kral lakabını almış bir kişinin mirasında çıka çıka bu kadar mal ve mülk mü çıkar? Babamı sıfırladılar! Maneviyat 2 yıl öncesine kadar sıfırlanmıştı zaten. Ondan sonra bir sürü baskı... Koyun can derdindeyken onlar mal derdindeydi!" Şeker hastası olan babasının son 3 yıl içinde kaosa girdiğini söyleyen Esin Aslan, "Ancak babam son 3 yıl öyle bir kaosa girdi ki; geceleri oturup ağladığını bilirim. Uykusuzdu ama uyuyamazdı. Bu strese hangi bünye dayanır?" diye isyan ediyor.
'SOYADINI ADAM GİBİ TAŞISIN' Kardeşi Mehmet Aslan'dan soyadının hakkını vermesini isteyen Esin Aslan, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Soyadı Aslan. Ama bunun hakkını vermezsen hiç o soyadı taşıma! Aynı babadanız, kardeşimdir. Ne olursa olsun canımdır. Tek istediğim; o soyadını adam gibi taşıması. Biz bir aileyiz. Koskoca Fahrettin Aslan'ın evlatlarıyız. Bu saatten sonra yakışan, zarardan dönmektir. Gerçek ortada. Hak yenildiği doğrudur. Diğer 3 kardeşim için de söylüyorum. İnsanların hakkını versinler. Öncelikle soyadını taşımanın bedeli bu. Aramızda bu kadar yıllık görüşmemişlik var. Bunca yıl aramızda ablakardeş ilişkisi olmamış. Bir tanışalım." Mal mülk peşinde olmadığını belirten Esin Aslan, tepkisinin hak yenmesine olduğunu anlatıyor: "Evlerinde, yazlıklarında, arabalarında, paralarında gözüm yok. Mal mülk peşinde değilim. İnsana babasından hatıra kalan bir kirli mendil, bir eski resim de olabilir. Bunu almak da haktır. Anlaşmayı uzlaşmayı düşünen insanlar imzalattıkları kağıtların ne kadar dalavere olduğunu kendi kendilerine düşünüp Allah'tan korkup hak yendiğini fark edip oturur anlatır. Bunu yapsalardı belki bir anlaşma olurdu."
'HADDİNİ KATMERLERCE AŞTI!' Esin Aslan, üvey kardeşi Mehmet Aslan'ın annesi Arzu Aslan'ı da 'Hürrem Sultan' tavırları nedeniyle eleştiri yağmuruna tutuyor: "Mehmet, Arzu Hanım'ın yanında şu an maddi yönden babamı temsil ediyor. Arkada Hürrem Sultan'ı da oynayan Arzu Hanım aslına bakarsanız. İyi niyetle gelinip konuşulsaydı; "Bakın kardeşim, size bu kadar. Benim bu kadar senem geçti, bu kadar yıl hanımlık ettim" deseydi, bizler de cahil değiliz. Herkes bir şekilde haddini bilmek zorunda. Ama sen kendi haddini katmerlerce aşacaksın, bizleri yok sayacaksın, benim babamın kirli bir mendilini, bir resmini bile vermeyeceksin, kardeşleri birbirine düşürmeye kalkacaksın. Bu olmaz! Ben babamın ölümünün haberini öldüğü gün alıyorum. 'Babanız hasta, gelin başında duralım. Zor günleri yaklaşıyor. Dua edin bir helallik alın' diyerek babamın başında oturması gerekirken babamın yanında sadece iki tane hemşire varmış!" Esin Aslan, babasının ölümünden bir hafta önce eşi Arzu Aslan'ın kendisine mirastan feragat sözleşmesinin imzalanması için baskı yaptığını; Mehmet Aslan'ın da ağabeyi Selçuk Aslan'a, "İmzayı at, babam hakkını helal etmez. Siz öldüreceksiniz adamı" sözleriyle psikolojik baskı uyguladığını anlatıyor.
'BABAMIN BEYNİNİ YIKADILAR' Esin Aslan, Arzu Aslan'ın babasının beynini yıkadığını iddia ediyor: "Babam, Arzu Hanım'ın hem pozitif, hem negatif çok etkisinde kaldı. O, babamın zaaflarını, nasıl dolduruşa geleceğini biliyordu. Ruh haline göre bir davranış biçimi sunuluyordu. Babam ailesini hiçbir zaman etrafında göremedi. Öldüğünde mevlidinde bile kendi ailesinden kimse yoktu. Bir tek bizler vardık. Önce aileden birileri uzaklaştırıldı. Sacit'le bundan dolayı araları açıldı. Evlatlar ayıklanmaya başlandı. Rahmetli Selçuk'un davası 5 yıl sürecekken 15 yıla uzatıldı. Babam evlatlarından soyutlanmaya başlanınca tek başına kaldı. Babamı en çok Arzu Hanım ve etrafı gördü. Bir şekilde beyni yıkanıyordu. Ancak tüm bunlara rağmen babam evlatlarına düşkündü."
ATİLLA DİŞBUDAK - MERKEZ
|