kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Vicdan ve adalet

Geçenlerde İngiltere'de yaşayan bir dostumla konuşuyorduk. İngiltere'de yılın yayınevi seçilen bir yayıncının bastığı "İki Genç Kızın Romanı" isimli kitabı Londra'nın önemli kitapçılarının raflarında gördüğünde ne kadar mutlu olduğunu dile getirdi.
Bildiğiniz gibi, bu roman Perihan Mağden'e ait ve ülkemizde de çok ciddi satış rakamlarına ulaşmıştı.
Aynı şekilde Perihan Mağden romancılığı ve özellikle "İki Genç Kızın Romanı" kitabı hakkında İngiltere'de Guardian gazetesi başta olmak üzere, birçok gazetede review'lar yayımlandı. Kitap ve Mağden'in romancılığı hakkında çok olumlu değerlendirmelere yer verildi.
İtalya'da da Republica ve diğer önde gelen gazetelerde Perihan Mağden'in romancılığıyla ilgili benzer değerlendirmeler yer almıştı.
Bizim gazetelerimizde ise bu olumlu ve hepimizi gururlandırması gereken bu gibi yazılar yerine, Perihan Mağden hakkında farklı nitelikte bir haber yer aldı.
Habere göre, Perihan Mağden için Yeni Aktüel'de yazdığı "Vicdani Ret Bir İnsan Hakkıdır" başlıklı yazı nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca "halkı askerlikten soğutma" suçunu işlediği gerekçesiyle 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Perihan Mağden'i romancılığının yanında Radikal'de yayımladığı ve halen Yeni Aktüel'de sürdürdüğü köşe yazılarıyla da tanıyoruz. Bu yazılarında Mağden, şair Lale Müldür'ün benzetmesiyle, gündelik hayatın felsefesine yer veriyor.
Hepimizin görüp birçoğumuzun farkına varmadığı ayrıntıları gözlemlemek anlamında sosyolojik, gözlemlediği bu ayrıntıları yorumlama anlamında da felsefi nitelikteki bu yazılarının toplumun çok çeşitli kesimlerinde ve farklı düşünce yelpazelerinde yer alan insanlar tarafından büyük bir beğeniyle okunduğunu yakından biliyorum.
Perihan Mağden'i romancılığının yanında, köşe yazarlığıyla da halkımız açısından önemli kılan şey, gerek gözlemlerinde, gerek yorumlarında yansıttığı duyarlılıkların temel bir kaynaktan besleniyor olmasıdır. Bu kaynağın adı "vicdan ve adalet" tir kanımca.
Üniversite kapısındaki başörtülü genç kızların maruz kaldığı adaletsizliği de, Şemdinli'de yaşanan hukuksuzluğu da Perihan Mağden'in yazılarında okuyabilirsiniz, cezaevlerinde ölmeye yatanlara karşı kör ve sağır kalan statükoya ve medya establishment'ine yönelik insani karşı çıkışı da...
Ama Perihan Mağden bununla yetinmez.
Vicdani Retçi Mehmet Ülker'e reva görülen muameleyi de, toplumda her türlü baskıya maruz bırakılan ve adeta katli vacip muamelesi gören eşcinsellere yapılan haksızlıkları da görür, anlar ve karşı çıkar Perihan Mağden.
Bir taraftan Semra Hanım ve oğlu Ata ile ilgili en çarpıcı gözlemleri de bulabilirsiniz onun yazılarında, Pınar Selek'e yapılanlar için yüreğinin en derinliklerinden gelen dayanışma ve neredeyse isyan satırlarını da...
Emile Zola'nın Dreyfus'a yapılanlar için hissettiği duyarlılık Perihan Mağden'de de vardır çünkü...
Aynı kaynaktan beslenen insanlar gibi, Perihan Mağden de tıpkı Emile Zola gibi, olaylara bakışında ve yorumlayışında "vicdan ve adalet" kriterlerine dayanıyor çünkü.
Emile Zola bu duyarlılığı karşısında Fransız Genelkurmay Başkanlığı'nın istemi üzerine ceza davasında yargılanmıştı, vatan haini muamelesi görmüştü.
Ne var ki, sonuçta "gerçek kazanmıştı." Zola haklıydı, Dreyfus suçsuzdu.
Dreyfus'u mahkum edenler suçluydu.
Bugün Zola Fransızların onuru olarak Pantheon'da anıt mezarda yatıyor, onu suçlayanların ismini ise hatırlayan yok.
Ve Fransa bugün insanlığın evrensel birikiminde bir değer olarak yer alabildiyse, bu, Emile Zola'lar gibi, Jean Paul Sartre'lar gibi "vicdan ve adalet"ten beslenen onurlu aydınlar sayesinde gerçekleşti.
Gazetelerin yazdığına göre, Perihan Mağden hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmış.
Türkiye'de de Emile Zola'ların ve Jean Paul Sartre'ların sayısının artmasını dilemekten başka bir şey gelmiyor şu anda elimizden...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Mustazaflar'ın dikkat çekici yükselişi   / 18-04-2006
 Yanlış mekân yanlış üslup   / 17-04-2006
 Luis Posada Carriles ismini duydunuz mu?   / 16-04-2006
 Fenerbahçe ve şampiyonluk   / 14-04-2006
 Türkiye İran'a saldırı için ABD ile anlaştı   / 13-04-2006
 Hangi Erdoğan gerçek yoksa hiçbiri mi?   / 12-04-2006
 Kapitalizmin tek kusuru!   / 11-04-2006
 Sayfa 6 skandalı   / 10-04-2006
 Geçmişle hesaplaşmak   / 09-04-2006
 Hukuk devletine düşen asli görev   / 07-04-2006
ALİ KIRCA
Gurbetin çocukları...
Çocuk olmak vardır baharlarda...
YILMAZ ÖZDİL
Baba...
Çocuğunu "bilerek" terör örgütüne gönderen...
ERGUN BABAHAN
Vicdan ve adalet
Geçenlerde İngiltere'de yaşayan bir...
MEHMET BARLAS
Krizler ve sertlik birilerinin de işine yarar
Bizim...
BALÇİÇEK PAMİR
Komutanın gözleri ne renk?
İki fotoğraf arasındaki...
FATİH ALTAYLI
İlle de sendromu
Merkez Bankası Başkanı en sonunda...
ERDAL ŞAFAK
Kafa dengi konuk
Dışişleri Bakanı Gül...
Hamas'ın adını anmadan kınama
Türkiye'nin, İsrail'de 10 kişinin öldüğü intihar saldırısını "meşru...
Rice 26 Nisan'da Ankara'ya geliyor
ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın uzun süreden beri Ankara'ya yapacağı...
Burası Samandıra sıkı yönetim <br>Burası Florya çarşı izni
Burası Samandıra sıkı yönetim
Burası Florya çarşı izni
22 Nisan Cumartesi oynanacak derbi öncesi Fenerbahçe cephesinde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu