|
 |
 |
 |
 |
| Sezer'i ben önerdim ama pişman oldum
|
|
Bir dönemin en etkili ismi Hüsamettin Özkan çok çarpıcı açıklamalar yaptı.
Sezer'i Çankaya'ya ben önerdim. Kendisine iletince de çok sevindi.
Herkes geçmişe baktığında pişman olur. Ben de onlardan biriyim.
Apo'yu iki nedenle asmadık. Biri AİHM kararı. Diğeri MİT'in olumsuz raporu.
Kitapçığı aynen geri yolladım
MGK'da Sezer'in fırlattığı Anayasa kitapçığını aynen geri yolladım.
Gazeteci Murat Yetkin bana "Generaller başbakan olmanızı istiyor" dedi.
'Apo'nun asılmasını MİT raporu engelledi'
Özkan, Devlet Bahçeli'yi idamdan vazgeçme konusunda ikna etmelerini, MİT'in "Apo'yu asarsanız güvenlik sorunu yaşarız" raporunun sağladığını bildirdi.
Üç buçuk saat sorulan her soruya cevap verdi. Üç buçuk saat diyorum size. Kolay mı? Bir dönemin kara kutusu, Başbakan Yardımcısı, Ecevit'in sağ kolu. Hüsamettin Özkan Pazar gecesi Habertürk kanalındaki Basın Kulübü'nde gazetecilerin karşısına çıktı. Programın sahibi Melih Meriç ve benim dışımda, dört gazeteci daha vardı. Metin Işık, Taki Doğan, Mehmet Güler ve Ali Çağatay. Ne yalan söyleyeyim Özkan'a sorulmadık soru bırakmadık. Özkan, ilk kez bir canlı yayına çıkmanın stresini yaşıyordu ama bir o kadar da rahat gözüküyordu. Nasıl olmasın? Yüce Divan'da
yargılanma kabusu bitmiş, beraat etmişti. Bütün sorulara kendi üslubuyla cevap vermeye çalıştı. Sanırım onu biraz terlettik. Ama kanımca terlemeye alışması lazım, çünkü, her ne kadar açıklamasa da, ben siyasete gireceğinin sinyallerini aldım. "AK Parti'nin yoğurt yiyişini beğenmiyorum" dedi ve ekledi "Biz bu hükümete, ülkeyi sıfır terörle teslim ettik." Özkan'ın verdiği yanıtlar şöyle:
'SEZER'İ BEN ÖNERDİM'
* ABDULLAH ÖCALAN: Apo, Cavit Çağlar'ın uçağıyla getirildi. Yargılandı, idam kararı verildi. Neden asılmadı? İki nedeni var. Birincisi AİHM'in infazın ertelenmesi için tedbir kararı. Uluslararası ilişkileri zedelemeyi istemedik. İkinci ise MİT raporu. Raporda "Eğer Apo'yu asarsak ciddi güvenlik sorunlarıyla karış karşıya kalabiliriz" deniliyordu. Özellikle MHP, yani Bahçeli'yi ikna etmekte bu raporu kullandık. 7 saat süren bir toplantı yaptık. MHP gibi başkaları da direndi. Sonuçta herkes mutabık oldu.
* CUMHURBAŞKANLIĞI: Demirel'in ardından Cumhurbaşkanlığı için bir çok isim geçmeye başlamıştı. Çiller ve Kutan benim ismim üzerinde anlaşabileceklerini söylediler. Bu teklif üzerine Ecevit bana "Size ihtiyacım var, sizden vazgeçemem" dedi. Benim de niyetim yoktu zaten. O zaman Mehmet Haberal'ın ismi üzerinde konuştuk. Haberal'a teklifi ben götürdüm ama kendisi "Kulislerde senin ismin geçiyor" diye cevap verdi. Bahçeli, Sabahattin Çakmakoğlu'nun ismini önerdi. Sonra bir gün Bülent Bey ile kahve içiyorduk. Emrehan Halıcı ve Aydın Tümen gelip Meclis kulislerinde benim ismimin geçtiğini söylediler. Ecevit bana "Acaba size haksızlık mı ediyoruz?" diye sordu. Kesin dille "hayır efendim, siyasete sizinle geldim sizinle gideceğim" dedim. Sonra Ahmet Necdet Sezer'in ismini önerdim. Ecevit de onaylayınca hemen kendisine telefon açtım ve teklifi ben ilettim. Çok memnun oldu. Sesinden mutluluğu ve memnuniyeti belliydi. Sonra yine bizzat ben dolaştım bütün genel başkanları ve tek tek imzalarını aldım. Herkes geçmişe baktığı zaman pişman olur, ben de onlardan biriyim. Ama "Pişmanım" dememek lazım. Cumhurbaşkanını tartışmayı doğru bulmuyorum.
OLAY YARATAN MGK
* ANAYASA FIRLATMA: Sezer hazırlanıp gelmişti. Olay çıkarmaya geldiği belliydi. Ortada soğuk bir hava vardı. Başlamadan önce konuşma yapmak istedi. Ecevit'in deyimiyle hakaretvari konuşmalar yaptı. Konu Talat Şalk ile ilgiliydi. Elinde bir Anayasa vardı. Ecevit "Bitti mi efendim?" diye sordu. "Bitmedi" diye cevap verdi. O zaman ben devreye girdim. "Bilseydik biz de bir Anayasa kitapçığı alırdık" dedim. Sezer de anayasayı ikimizin arasına fırlattı. O olayla ilgili ancak şu kadarını söyleyebilirim, Anayasa kitapçığı geldiği gibi geri gitti. Nasıl geldiyse öyle geri yolladım. Kendisinden 17 yaş büyük Ecevit'e bunu yapmamalıydı.
* "BAŞBAKAN SİZ OLUN!": Bir gün gazeteci Murat Yetkin bana "Generaller sizi başbakan görmek istiyorlar" dedi. Ben de bunu dillendirmenin doğru olmayacağını anlattım. Ecevit ile görüşmek için ısrar etti, randevuyu ayarladım birlikte gittik. Aynı sözü ona da söyledi. Ecevit "Emekli generaller mi?" diye sordu. O da "Hayır görev başındakiler" diye cevap verdi. Şimdi siz Ecevit'in yerinde olsanız ne düşünürsünüz? Ben Ecevit'in bilgisi olmadan hiç bir yere gitmedim. Örneğin Koç ailesinin evinde bir yemek düzenlendi. Rahmetli Sakıp Sabancı'ya kadar bildiğiniz bütün üst düzey işadamları oradaydı. Onlar da bana, "sizi başbakan olarak görmek isteriz" türünde konuşmalar yaptılar. Geçiştirdim. Bu tekliften rencide olmasın diye Ecevit'e söz etmedim. Başbakan sağlık raporu alsın teklifini ilk dile getiren ise Mesut Yılmaz idi.
* ECEVİT FETULLAH GÜLEN BAĞLANTISI KİM?: Gülen, Ecevit ile görüşme talebini Gaffar Okan'la iletti. İzmir'de görüştüler.
* RAHŞAN ECEVİT: Rahşan Hanım ile aramız af konusundan sonra biraz bozuldu. Kendisiyle görüşmüyordum. Düşünebiliyor musunuz Bülent Bey'i ne kadar zora soktuğumu? Eşiyle konuşmayan bir ikinci adam. Çok zor bir durum. Sonra kızımın nişan törenine Mesut Yılmaz'ın özel uçağıyla gittim diye söylentiler çıktı. Sonra biliyorsunuz istifamı istediler. Ecevit "Politikada duygusallığa yer yoktur" dedi. O zaman istifa kararını verdim. Beni tek tutan duygusallıktı. Ecevit ile 3 saat başbaşa görüştük. 3 kez "Müteşekkirim" dedi. Sonra ayrıldık.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
