kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Sosyal güvenlik

DİSK, Türk Tabipler Birliği ve KESK'in "Sosyal güvenlik reformu" referandumu sona erdi. 81 ilde 2.870 sandıktan çıkacak sonucu kestirmek zor değil: Herhalde yüzde 100'e yakın "hayır!" Normal. Tüm ülkelerde sosyal güvenlik reformu, iktidarlar için rüzgâra karşı yürümekle eşanlamlı hale geldi..

Dünyanın gelmiş geçmiş en ünlü müzik topluluğu Beatles'ın "Wen I'm 64" parçasını hatırlıyor musunuz?
"64 yaşıma geldiğimde bana hâlâ ihtiyacın olacak m? Bana hâlâ bakacak mısın?" 64 yaş o dönemde (1960'lardan söz ediyoruz) Batı'da -Türkiye hariç- aşağı yukarı emeklilik hayatının başlangıcı oluyordu.
Neredeyse yarım yüzyıl sonra bugün o hüzünlü şarkıda sözü edilen yaş, heryerde yukarı çekildi ya da çekiliyor.
Örneğin Japonya'da 69 yaşından önce emekliye ayrılabilmek hayal.
İspanya 35 yıl prim ödemek koşuluyla 65 yaşında emekliliğe hak kazananları en az 5 yıl daha çalıştırmak istiyor. Üstelik 700 bini aşkın kaçak yabancı işçinin durumlarının yasallaştırılması sayesinde sosyal güvenlik sistemi fazlalık vermesine rağmen.
Almanya'da koalisyon hükümeti emeklilik yaşının 2012'den itibaren 65'ten 67'ye çıkarılmasında uzlaştı.
İngiltere de öyle. Özel sektörde çalışma yaşı 2 yıl uzatılıp 67'ye çıkarılacak. Kamu çalışanları için uygulanan ve 25 yıllık çalışma karşılığı 60 yaşında emeklilik yolunu açan 85 formülünü (yaş+çalışma süresi toplamı) değiştirilecek.
AB Komisyonu da Portekiz'den Slovenya'ya kadar birçok üyesini "genç" yaşta (60'ların başlarında) emeklilik imkanı veren sistemlerini yenilemeleri için sıkıştırıyor. "Zaman daralıyor" uyarısıyla...
Çünkü yaşlanan Avrupa'da 1020 içinde "Emekli patlaması" bekleniyor. Halen bir emeklinin maaşını 4 çalışan karşılarken, 2025'te bu oran 3'te 1'e, 2050'ye doğru 2'ye 1'e inecek.

Emeklilerin siyasal gücü
Bizim durumumuz elbette farklı. OECD ortalaması yüzde 20 olan 60 yaş üstündekilerin toplam nüfusa oranı Türkiye'de yüzde 7 kadar. Ancak biz de önlenemez şekilde yaşlanma sürecine giriyoriz. 60 yaş üstündekilerin oranı 2030'da yüzde 16'ya, 2050'de yüzde 23'e çıkacak. Üstelik tıptaki gelişmelerle ortalama yaşam süresi de devamlı yükseliyor. Bugün 70'i aştı, yarın 75'i geçecek, 10 yıl sonra 80'i. Bu da emeklilik sonrası yaşamın uzaması demek.
Anlamı: Şimdiden neşter atılmazsa, sosyal güvenlik sistemi 2030 başlarında çökecek.
İşte "Devletin iflası" anlamına gelecek bu trajik sonu önlemek amacıyla, Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu'nun ifadesiyle "Sosyal güvenlik sisteminin yükünü günümüzdeki ve gelecekteki kuşaklar arasında adil biçimde paylaştıran" sosyal güvenlik reformu tasarısı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bir süredir görüşülüyor. Toplam 122 maddenin yarısı kabul edildi. Bu tempoyla ay ortasından sonra Meclis Genel Kurulu'na inebilir.
Emeklilik yaşını ve çalışma süresini aşamalı artıran, buna karşılık maaş bağlama oranını yine kademeli düşüren tasarı herhalde önümüzdeki günlerde gündemin ilk sıralarına çıkacak.
Bizim dikkatimizi çeken; emekli örgütlerinin (Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti, Tüm İşçi Emeklileri Derneği, Tüm BağKur Emeklileri Derneği ve Emekli-Sen) pek seslerinin çıkmaması. Bu sessizliği "Kadere razı olmak" diye mi yorumlamalı acaba?
Oysa çeşitli ülkelerde güçlerinin farkına varan emekliler, siyasete bile ağırlıklarını koymaya başladılar. Örneğin İsrail'de 5 gün önce yapılan genel seçimde emeklilerin partisi en büyük sürprizi yaptı. Parlamentoya 7 temsilci gönderdi ve hükümet pazarlıklarında kilit parti konumuna geldi.
Rusya'da da kamuoyu araştırmaları Emekliler Partisi'ne halkın yüzde 41'inin oy vermeyi düşündüğünü ortaya çıkardı.
Türkiye'de emekli sayısı 8 milyonun üstünde. Hele ailelerini de katarsanız... Bakalım ne zaman güçlerinin farkına varacaklar?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Küresel sorumluluk   / 01-04-2006
 Kırmızı çizgidekiler   / 31-03-2006
 Diyarbakır ve hükümet   / 30-03-2006
 Sivil toplumun gücü   / 29-03-2006
 Böyle gitmez!   / 28-03-2006
 AB'den AB'ye   / 27-03-2006
 Faturası ağır veto   / 26-03-2006
 Sahi hazır mısınız?   / 25-03-2006
 Reformlar durunca   / 24-03-2006
 Son terör örgütü   / 23-03-2006
ERGUN BABAHAN
Kürt Sorunu-4
Türkçe'nin gücü
PKK'nın dağlarda on...
FATİH ALTAYLI
İsrail Büyükelçisi: İran'a saldırı hata olur
İsrail'in...
UMUR TALU
Çoluk, çocuk...
Meğer Diyarbakır'da aklı olabildiğince...
ERDAL ŞAFAK
Sosyal güvenlik
DİSK, Türk Tabipler Birliği ve KESK'in...
Geldiğine pişman ettiler
1- İlk gününde 'Müslüman cemaat istemiyor' diyen imam, El...
Başbakan suikasti ve "ruh çağırma"
İtalya'daki seçimde, eski Başbakan Aldo Moro suikasti tartışması...
Sing your Song: (Şarkını söyle)
Sing your Song: (Şarkını söyle)
Mali sıkıntısı var. Sakatı, cezalısı eksik olmuyor. Song da isyanı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu