kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Devlet adamlığı sınavı tüm yöneticileri terletecek...
ŞAKA - Kolay
Devekuşları ve insanlar...

Devlet adamlığı sınavı tüm yöneticileri terletecek...

Görülen o ki "Güneydoğu sorunu" veya "Kürt realitesi" artık "Demokratikleşme süreci" nin dışındaki bir boyutta da ele alınmak durumunda.
Sorunun "Bölücü terör" boyutu da ayrıca yerli yerinde duruyor.
Türkiye'de devletin de, siyasetin de, düşünce üreten merkezlerin de sorunu demokratikleşme sürecinde ele almaları, çok gecikmeli gerçekleşti... Dış konjonktür, bu konuda iç dinamiklerin durgunluğu aşmalarının en önemli etkeni oldu.
Aslında bu "Gecikme" ler ve "Dış konjonktürün etkisi" ile gerçeği kabul etmeler, sadece Güneydoğu sorunu için geçerli değil. Hukukta da, ekonomide de dış konjonktürün ağırlığı, radikal değişikliklerin ana nedeni değil mi? Türkiye'nin çok partili demokrasiye geçme kararı bile, 2'nci Dünya Savaşı sonrası oluşan dünya konjonktürüne uymak için alınmadı mı? Ama her gecikmenin bir bedeli var.
Örneğin merkeziyetçi, korumacı ve devletçi ekonomiden serbest pazara geçmekteki gecikmenin bedelini, hala "Gelişmekte olan ekonomi" konumunda bulunarak ödemiyor muyuz? Geçenlerde 1998'de Nobel Ekonomi Ödülü alan Amartya Sen, The Wall Street'teki makalesinde bu "Gecikme"lere örnek vermek için Güney Kore ile Gana'nın karşılaştırmasını yapmıştı. Buna göre 1960'lı yıllarda Güney Kore ile Gana'nın kişi başına düşen ulusal gelir rakamları aynıyken, şimdi Güney Koreliler, Ganalılardan 15 kat daha zenginmiş. Çünkü Güney Kore'de hükümetler sosyal ve ekonomik reformları yapmakta kararlı davranmışlar, girişimci sınıfı teşvik etmişler, dünyaya açılmışlar, en önemlisi de eğitim reformunu gerçekleştirmişler.
Bangladeşli ekonomistin tezine göre, hiçbir ulusun kültürü, ulusun gelişmemişliğinin veya demokrasiden yoksun olmasının nedeni değildir. Her toplum dünyaya uyum gösterebildiği ölçüde, kendi kültürü içindeki gelişmesine katkıda bulunacak öğeleri bulabilir...
Türkiye'nin "Kürt realitesi" ni kabullenmekte gecikmesinin dramatik sonuçlarını hem bölücü terörde hem de şimdi kentlere yansıyan kalkışmalarda görmüyor muyuz neticede? Tabii asıl mesele, bundan sonra ne yapılması gerektiğine ilişkindir.
Bu noktadan sonra geriye dönmek, demokratikleşme sürecinde geri adım atmak, sorunu sadece "Güvenlik" boyutunda ele almak, herhalde en büyük hata olur. Bu Türkiye'nin dünyadan kopması, içine kapanması ve AB sürecini durdurması anlamına da gelir.
Ama aynı şekilde Türkiye'nin güvenlik güçlerinin kentlerin ve kırsalın asayişini sağlaması, ülke bütünlüğünü tartışılmaz biçimde koruması gereği de var ortada. Bu yapılırken hukuk ve insan hakları kuralları çiğnenmemeli, iç güvenlikle dış ilişkiler arasındaki karşılıklı bağımlılık da mutlaka gözetilmelidir. Bir başka deyişle, şu anda Amerika için Irak'ın içindeki durumun, Türkiye'nin sorunlarından daha öncelikli sorun olduğu bilinmeli ve Kuzey Irak'taki duruma dönük öfkeler, iç ve dış politikanın makro çıkar hesapları ışığında dengelenmelidir.
Büyük devlet adamları ve büyük idareciler, olağanüstü şartlarda ortaya çıkar.
Türkiye'de önümüzdeki dönemde politikacılar için de, askerler için de, bürokratlar için de "Kürt realitesi" ne yaklaşımlar ve çözüm üretimi konusunda "Devlet adamlığı" sınavı var.
Onlar sınavda başarılı olursa, Türkiye'de hepimizin ufku açılacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Politikacı "3'üncü tür insan"dır...   / 30-03-2006
 Dünya da geçiş döneminin kararsızlığını yaşıyor...   / 29-03-2006
 Erdoğan'ın muhalefet lideri olması çok zor...   / 28-03-2006
 Her şey Erdoğan'ın planına uygun mu gelişiyor?   / 27-03-2006
 Balık yağı mı içmeli, paradan uzak mı durmalı?   / 26-03-2006
 Çağdaş uygarlık ile ezbercilik birlikte olmaz...   / 25-03-2006
 Dön baba dönelim, hacılara gidelim...   / 24-03-2006
 Medya arkeolojisi ihmal edilecek uğraş değildir   / 23-03-2006
 Böyle gelmiş böyle mi gider?   / 22-03-2006
 Bilinçli seçmen için siyaset bir kavga alanı değildir   / 21-03-2006
MEHMET BARLAS
Devlet adamlığı sınavı tüm yöneticileri...
EMRE AKÖZ
Dindar gençler ve suç
Okullardaki ve okul civarındaki...
MAHMUT ÖVÜR
Siyasi rüşvetle Umre'ye gitmek günah mı?
AK Parti ilçe...
HINCAL ULUÇ
Mustafa Altıoklar'ın ötekilerden farkı..
"Hıncal ağbi,...
Alırım anahtarını: 4-0
Alırım anahtarını: 4-0
Alex ve Anelka'nın yokluğunda Fenerbahçe'nin nasıl bir performans...
Yine Malatyalı
Yine Malatyalı
İki Malatya maçında da şov yapan Mehmet, yine Malatya'da döktürdü Dün...
Osman Baydemir'e inceleme başlatıldı
İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı...
Bu ifadeler çok çirkin
Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir'in sözleriyle...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu