Kırmızı pabuçlu futbolcu

Biliyorum ki şunu diyeceksiniz; Denizli maçındaki de bir şey mi canım: Beşiktaş 3 dakikada 3 gol yemiş takım!
Ben de onu anlatmaya çalışıyorum. Eğer şans ve Oscar Cordoba olmasaydı, Beşiktaş maçın ilk dakikasında iki gol yiyen takım olacaktı.
Konya maçında, "Şaka gibi gol yiyen" Beşiktaş yine aynı hatayı yaptı. Dakika bir, gol bir. Bu golün santrası yapıldı, hâlâ birinci dakikanın içindeyiz. Bu kez Mehmet Yılmaz topla ceza alanına girdi, ileri çıkan Cordoba golü önledi.
Bu iki pozisyonun yorumu şu;
- Biz çok zeki iki oyuncuyuz diyen Koray Avcı ve arkadaşları uyuyorlar. Oliveria'nın golü üç taksitte atıldı.
(Pozisyon, kademe ve adam paylaşımı hep hata) . Mehmet Yılmaz'ın pozisyonunda ise AvcıToraman ikilisinin affedilmez kademe ve adama basma hatası vardı.
Beşiktaş saçmalayarak oynarken önümdeki Mösyö Tigana'ya, "Ne yapıyor?" diye baktım.
Sadece ağzında kürdan!
Pardon bir şey yaptı... İbrahim Akın'ın korner atışında neredeyse santraya gelen kırmızı ayakkabılı futbolcusuna (Tümer Metin) "Ceza alanına git" diye işaret etti. Yani "Hiç olmazsa karambolden dönen toplara vurursun" demek istiyordu.
Kırmızı ayakkabılı futbolcu, Mösyö Tigana'ya o bilinen bakışını attı. (Sahada olduğu için ayakkabısını atamazdı ya!)
Sonra olduğu yerde durdu. Sanki Beşiktaş'ın stoperi gibi...
Efendim bu pozisyondan sonra Mösyö (Tigana) ve kırmızı ayakkabılı oyuncuyu (Tümer Metin) dikkatle izlemeye başladım.
Bakın neler oldu:
1- Bay Metin attığı frikik baraja takılınca arkadaşlarına bağırdı. Son 25 dakika oyunun lideri gibi oynamak istedi. Top aldı, oyun kurdu şut attı.
2- Mösyö Tigana yerinden kalkmadan Okan Buruk'a "Isın" dedi. Sonra da Kleberson'un yanına kadar gelip, "Orta saha bomboş. Giden geri gelmiyor" şikayeti üzerine yanına gidip iki elini açarak "Ben ne yapayım?" der gibi söylendi. İkinci yarıda ise Okan Buruk'u orta sahanın sağına sürdü. Ahmed Hassan'a iki rol (Oyun kurucu ve golcü) görevi verdi. 2-3-1-4 sistemine döndü. Bu çılgınca saldırı planıydı. Daha sonra Tigana; Ahmet Dursun ve Nail Tilbaç'ı oyuna sokarak "Ya atalım ya yiyelim" felsefesine sarıldı.
Maçın ikinci yarısında bir güzel bir kötü olay vardı.
Güzeli şu: Maç başladı yine dakika bir, gol bir. Kleberson ölü topa hayat verdi. Oyuna giren Nail Tilbaç Beşiktaşlı gençler için iyi örnek oldu.
Kötüsü şu: İbrahim Akın gibi bir büyük oyuncu sıradan bir oyuncuya dönüşmüş. İnanamıyorum, bu çocuk İbrahim Akın mı? (Ahmet Dursun sen de bitmişsin. Yazık!...)