|
|
|
|
|
|
'Yarışmaların iyi yanları neden hatırlanmıyor?'
Sunduğunuz gelin-kaynana yarışmaları Türkiye'ye damgasını vurdu. Bu yarışmaların sonunda ölüm bile oldu. Ata'nın ölümü gibi. Bu yarışmalar hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Zararlı mı sizce de? Hayat gibi değil mi? Ölümler kadar doğumlar da oldu bu yarışmalarda. Neden kötü hatıralar akılda kalıyor ki? Neden Şebnem'in çocuğunun 2 yaşına gelmesi akıllara gelmiyor? Esra ile Toygun, Volkan ile Aysel'in evliliği devam ediyor mutlu şekilde. Ben yaptığım işi savunuyorum ve severek yapıyorum. Şunu unutmasın ki insanlar, ben o programlarda sadece sunucuydum. O bir format ve dünyanın her yerinde var. Programların yapımcısı Sinevizyon ve Pelin Akat'tır. O da çok başarılı bir yapımcıdır. Ben bana verilen malzemeyi hamur haline getirdim ve izleyiciler sevdi.
'EVLİLİĞİN DE VAKTİ GELECEK' * Sizin sorularla orada fitne-fesat çıkardığınız ve yarışmacıları kızıştırdığınız iddia ediliyordu... (Kahkalarla gülüyor) Programda sert bir duruşum var benim. Orada iki insanın evliliğiyle yani hayatıyla ilgili kararlar veriliyor. Ben orada onların bu kararları verirken emin olup olmadıklarını anlayabilmek için zor sorular soruyorum. Bu formatın gelişiminde olan bir durumdur.
* Birçok ilişkiye, kavgaya şahit oldunuz. Bu konularda uzman oldunuz mu? Mümkün mü öyle bir şey? Ama tabi ki insan tanımak, gözlemlemek, yeri geldiğinde o insanların iç dünyasında yolculuk yapabilmek bence bir tecrübedir.
* Birçok kişi evlendirdiniz ama kendiniz hâlâ bekarsınız... Kendim evlenmek için uğraşmıyorum ki. İstesem yarın evlenirim. Evlilik önceden programlanamaz. Onun da vakti, zamanı mutlaka gelecektir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|