Tüketici Hakları Merkezi (TÜ-MER) Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk Komitesi Başkanı Av. Faruk Hançer, Banka ve Kredi Kartları Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte, icra takibine girmiş kart borçlarını yasa kapsamında taksitlendirmek için başvuru yapmayanların, bankaların gönderdiği icra takibiyle karşılaştığını bildirdi.
Hançer, yaptığı açıklamada, yasanın çıkmasını istemeyen bankaların, kartzedelerden ''ne koparırsak o kardır'' mantığıyla kurnazca hareket ettiklerini savundu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanan
yasanın, 1 Mart 2006 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmasının hemen ardından bankaların müşterilerine icra takibi başlattığını ifade eden Hançer, şunları söyledi:
''Yasanın geçici 4. maddesi, kredi kartı mağdurlarına bankalarına taksitlendirme başvurusu için 60 günlük süre tanıyor, ancak bankalar bu süreyi istismar ediyor. Burada yapılması gereken bir an önce başvuru yapıp icra işlemini durdurmaktır. Aksi takdirde banka icra memurlarını gönderir, ya parasını tahsil eder ya da borçlunun evindeki eşyaları götürür. Çünkü, başvurusunu yapmayanın bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok.
Banka, icra kanalıyla borcun bir bölümünü bile tahsil etse, tüketici, uğradığı mağduriyet karşısında Tüketici Mahkemesi'ne başvurup (Ben yasadan faydalanacaktım) dese de yasalar önünde hiçbir hak iddia edemez. Ancak, borcun kalan kısmını yasanın sağladığı imkanlarla taksitlendirebilir.''
Hançer, Türk halkının en önemli eksikliklerinden birinin dilekçe yazmayı külfet olarak değerlendirmesi olduğuna dikkat çekerek, ''Bunu bildiğimiz için TÜ-MER olarak merkezin www.tumer.org adresinde kredi kartı mağdurlarının kullanımına sunulan dilekçe örnekleri mevcut'' dedi.
Tüketiciler için iki ayrı ''online ihtarname'' programı hazırlandığını ifade eden Hançer, kartzedelerin ihtarnameleri doldurduktan sonra bunu yazıcıdan çıkartıp bir nüshasını bankaya vermelerini, diğer nüshasına da ''alındı'' ibaresi yazdırarak muhafaza etmelerini önerdi.
Hançer, tüketicilere, bankanın sunduğu ödeme planının yasaya uygun olup olmadığını da kontrol etmeleri gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Tüketici borcunu yüzde 18 faizle, 18 ay taksitlendirebilecek. Sadece icra masrafları ve davalık durum söz konusu olmuşsa dava masrafları ve avukatlık ücreti de alınacak. Bunun dışında hesaba ayrıca başka bir ad adı altında giydirme yapılamayacak.''
Hançer, söz konusu yasanın bir çok tüketicinin üzüntü verici intiharları sonrasında hem iktidarın hem de muhalefetin birinci gündemi haline gelerek çıktığını ancak, bunun da kalıcı çözümler üretmeyeceğini savundu. Günübirlik çözümlerle tüketicinin korunamayacağını vurgulayan Hançer, sözlerini şöyle tamamladı:
''Biz başından beri (asgari ödeme tutarına) karşıyız. Yaşantımızı kolaylaştırmak amacıyla kullanımımıza sunulan kredi kartları, bankalar için vazgeçilmez bir kazanç kapısı haline dönüşmüştür. Kredi kartlarında doğru olan sistem tüketicinin harcadığının tamamını süresinde ödemesidir. Çünkü, tüketici, (asgari tutarı) ödeyerek, borcunu öteleyip, altından kalkamayacağı faiz yükünü altına giriyor. Bankalar da bundan para kazanıyor.''
İcralık kart sahiplerine uyarı
