  |
|
Cumhuriyet'i yazamam, cevap hakları yok, ayıp
 80 yaş. Dile kolay. Büyük Londra Oteli'nde küçük bir kutlama. Filiz Otyam eşi Fikret Otyam için 80 kişiyi bir araya toplamış. Fikret Otyam'ı anlatmama gerek var mı? Gazeteci, yazar, ressam.... En güzel özelliği de muhalifliği. Sesi gür çıkıyor. Öyleleri pek kalmadı ortalıkta. Olanlar da o gece yanındaydı zaten. Gecenin mimarlarından Nebil Özgentürk müthiş bir film hazırlamış. Otyam'ı küçük bir zaman dilimine sığdırmış. Filme yetişemeyince bir kopyasını armağan etti, dönünce evde seyrettim. Filmden önce Doğan Hızlan bir girizgah yapmış. Sonra Çetin Altan konuştu. Ardından Demirtaş Ceyhun ve Aydın Boysan. En önce Hıncal Uluç ayrıldı. Eee kolay mı gecelerin adamı olmak? Kim bilir daha kaç programı vardı... En son İlhan Selçuk girdi salona. Tabii ki "Cumhuriyet Gazetesi" esprileri yapıldı. Peki eski bir Cumhuriyet mensubu Otyam ne düşünüyordu olan bitenler için? Aslında "Dosttan Gelen Selamsın" isimli kitabıyla ilgili söyleşide vermişti cevabını. Ne diyordu? "Cumhuriyet ulaşılması çok zor bir yayın organıydı. Beni ben eden gazetedir, bütün olumsuzluklarına rağmen. Burnumdan kan getiren işler de oldu. İçimde bir yaradır. Bana diyorlar ki 'Neden anılarını yazmıyorsun'. Yazarsam ayıp olur, ölmüş adamların arkasından. Öyle hainler öyle alçaklar tanıdım ki... Bunlar ölüp gitmişler, elimde belgeler de var. Şimdi yazacağım, cevap hakları yok. 'Canım ciğerim' yazıp da bana 'o... çocuğu' diyen de oldu. Kitapta biraz var ama anı manı yok." Sedat Ergin'i gördüm salonun bir köşesinde. Tarık Akan vardı. Behruz Çinici, Metin Üstündağ, Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü. Ben mi ne yapıyordum orada? Güzel soru. Büyükbaba kontenjanından canım. Şahap Sıtkı'nın da dostlarıydı o gece salonu dolduranlar. "Yeni jenerasyon, konuşma yap, senin gözünden Fikret'i dinlesinler" dedi Filiz Otyam. Ne konuşması? Nasıl yaparım? Bir tarafta Çetin Altan, bir tarafta Fikret Otyam. Öylesine korktum ki, "Tamam endişelenme, yapma o zaman" diye takıldılar. Bir yıl önce 79 yaş için "Nasıl dinamik, değil mi diyordu Filiz Otyam. "Belki 80'de hüzün gelir ama..." Hüzün yoktu, kahkaha vardı. Balonlarla kutladı Fikret Baba doğum gününü. Darısı 81'in başına.
|
