kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
  » Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fehriye isyanı

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, terörist Fehriye Erdal'ın kaçması konusunda Belçika'yı eleştirerek, Erdal'ın derhal yakalanması için girişimlerde bulunulmasını istedi. Dışişleri Bakanı Gül de "Belçika makamları bu olayla ilgili kendilerini sorgulamalı" diye konuştu.

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Belçika'nın Bruges Ceza Mahkemesi'nde terörist Fehriye Erdal ve aynı örgüt üyeleriyle ilgili verilen kararın önemli bir karar olduğunu ancak yeterli bulmadıklarını söyledi.

Çiçek, duruşma sonrasında gözetim altında bulunduğu yerde bulunamayan
Fehriye Erdal ve diğer kişilerin bir an evvel tutuklanarak iade edilmesini beklediklerini bildirdi.

Çiçek, Yargıtay'da düzenlenen ''Türkiye'de İstinaf Mahkemelerinin Kurulması'' konulu konferanstan ayrılırken, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çiçek, Belçika'da yargılanarak hüküm giyen ancak daha sonra bulunamayan Fehriye Erdal ile ilgili bilgilerin Bakanlığa ulaşıp ulaşmadığına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, şunları kaydetti:

''Dün Belçika'daki mahkemede 12 kişiyle ilgili verilen karar bizim bakımımızdan önemli bir karardır. Ancak yeterli bulmadığımızı ifade etmek isterim. Çünkü Avrupa ülkeleri bazı örgütlerin terör örgütü olduğunu kabul etmekte maalesef uzun süre ihmal gösterdiler. Mesela; PKK terör örgütünün, terör örgütü olduğunu kabul etmeleri, literatüre geçirmeleri ve onunla ilgili karar almaları 20 seneyi aşmıştır. Dün ceza mahkemesinde karar verilen kişiler ise yine Türkiye'de bir başka terör örgütünün mensubudur. Onunla ilgili olarak da bu kararların
verilmesi aradan uzun zamanın geçmesine bağlı olmuştur. Bu kararlar geciktikçe terör eylemleri devam ediyor.

Teröristler insanların en temel hakkı olan hayat haklarını ellerinden almaya devam ediyor. Onun için dünkü karar bu anlamda belki bu beklentileri bir ölçüde karşılayabilecek bir karardır. Yargılanan kişiler Türkiye'de işledikleri suçlardan değil, terör örgütü üyesi olmaktan dolayı muhtelif hapis, para cezalarına ve kamu hizmetlerinden mahrumiyete mahkum edilmişlerdir. Bunlarla ilgili esasen özellikle ikisiyle ilgili defalarca muhatap ülkelere Türkiye'ye iadesi için başvuruda bulunduk. İsmi en çok telaffuz edilen kişiyle ilgili ise en son 15 Şubat günü Belçika makamlarından tekrar iadesini istedik. Bu örgütün lideriyle ilgili olarak da AB üyesi ülkelerden iadesi noktasında taleplerimiz, girişimlerimiz oldu.

"TERÖRLE MÜCADELEDE SOMUT ADIMLAR ATILMALI"


Çıkarılmış kırmızı bültenler var. Ama buna rağmen henüz bunların Türkiye'ye iadesi gerçekleşmedi. Bu bir gerçeği ortaya koyuyor ki; terörle mücadele konusunda teorik olarak bir işbirliği ve kararlılık var gibi gözüküyorsa da eylemler açısından baktığımızda henüz bizim beklentilerimizi karşılayacak somut adımların atılmasında ciddi zorluklar, güçlükler var. İade talepleri zamanında karşılanamıyor. Bu ise teröre karşı alınan eylemlerin caydırıcılığına olumsuz etki ediyor.''

''ETNİK TERÖR BUNLARIN GÜNDEMİNDE YOK''


Terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Çiçek, hiçbir ülkenin terör karşısında yüzde 100 korunamadığını, Türkiye'nin en az 20 yıldan bu yana uluslararası platformlarda ülkeleri kararlı işbirliği ve süratli işleyen bir mekanizmanın kurulması için çağrılar yaptığını kaydetti.

Bir ülkede terör eylemi yapanların bir başka ülkede rahatlıkla dolaşabildiğini ifade eden Çiçek, Türkiye'nin terörün her türlüsüne karşı olduğunu dile getirdi. Çiçek, şöyle devam etti:

''Maalesef bazı ülkeler sadece radikal terör üzerinde duruyorlar. Etnik terör bunların gündeminde yok. Özellikle bazı fraksiyonların ortaya koyduğu terör eylemleri uluslararası toplantılarda Türkiye dışında kimse tarafından gündeme getirilmiyor. Dün Belçika'da verilen karar, belki bu anlamda üzerinde durulması gereken karardır. Çünkü bir sol fraksiyonun üyesidir bunlar ve bu anlamda verilmiş belki gelecek açısından umut vaat eden bir karar. Ama verilen karar sadece bu örgüte üye olmaktan verilmiş bir cezadır. Bu kişilerin Türkiye'de işledikleri suçlar var. Masum insanlar katledilmiş, öldürülmüştür. Bunlarla ilgili yargılama Türkiye'de beklemektedir. Bunların iadesi açısından çabalarımızı sürdüreceğiz.

"3 KİŞİNİN TUTUKLANDIĞI YÖNÜNDE BİLGİLER VAR"

Bize dün akşam gelen henüz Belçika makamlarınca teyit edilmeyen bilgilere göre, bahse konu kişi gözetim altında tutulduğu yerde bulunamamıştır. Bununla ilgili gıyabi tutuklama müzekkeresi çıkarılmıştır. Teyit edilmemiş bir bilgi olarak söylüyorum: Mahkumiyet cezası alanlardan 3 kişinin duruşma salonundayken tutuklandığı, yine 3 kişinin tutuklandığı tarzında bazı bilgiler var. Bunların bugün teyidini bekliyoruz. Diğerleriyle ilgili gıyabi tutuklama kararları var. Bizim hem iade taleplerimiz var, hem de ikisiyle ilgili olarak kırmızı bülten çıkarmışız. Şimdi bütün AB ülkelerinden bu konuda işbirliği bekliyoruz, bu kişilerin bir an evvel tutuklanması, ilgili makamlara teslim edilmesi ve bize iade edilmesini bekliyoruz. Ümit ederim bu karar yeni bir dönemin başlangıcı olur, aksi halde uluslararası toplantılarda terör konusundaki mesaj teatilerinin veya üzücü olaylardan sonra geçmiş olsun mesajlarının terörle mücadelede hiçbir anlamı ifade etmediğini bütün dünyanın görmüş olması lazım gelir.''

''KÖŞE KAPMACA OYNUYORUZ''

Bazı ülkelerin PKK ve dün mahkum olan kişilerin mensup olduğu örgütü ''terör örgütü'' olarak kabul ettiklerini ancak bunun tek başına yeterli olmadığını kaydeden Çiçek, bu örgütlerin parasal ve yayın desteklerinin kesilmesi gerektiğini vurguladı. Çiçek, ''Bunların hiçbirisi ifade özgürlüğü kapsamında mütalaa edilemez. Kastettiğim ROJ Tv veya benzerleridir. Bu kapanıyor, başkaları açılıyor. Adeta terör örgütleriyle köşe kapmaca oynuyoruz. Buna karşı da herkesin çok açık tavrına, kabulüne ihtiyaç var. Bir örgütü terör örgütü olarak kabul ediyorsa, onun ülkesindeki mali, ekonomik veya başka türlü desteklerinin kesilmesi lazım. Halbuki bu noktada, dünkü karar kadar somut adımları henüz göremediğimizi de ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.

MİT TARAFINDAN KAÇIRILDIĞI İDDİASI

Adalet Bakanı Çiçek, ''Fehriye Erdal'ın MİT tarafından kaçırıldığı'' iddialarının anımsatılması üzerine, ''Ben resmi bilgileri, bana ulaşan teyit edilmiş bilgileri söylüyorum, teyit edilmemişler varsa onu da itirazi kayıtlarla söylüyorum. Sizin söylediğiniz iddia, bize ulaşan bir durum değildir. Kim bu iddiaları söylüyorsa onun yorumunu ona sorarsanız daha doğru netice alırsınız'' dedi.

Çiçek, ''Özellikle iki isim hakkındaki endişelerinizi ortaya koydunuz. Bunların kolayca kaçabilmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki sorusuna ise ''Herhalde ilgili makamlar dünya kamuoyunu ve bizi tatmin edecek bir açıklamayı ortaya koyarlar. Biz o beklentiyi taşıyoruz. Bana ilgili ülkenin Adalet Bakanı mektup gönderdiğinde, mektubu getiren büyükelçiye endişelerimizi ve beklentilerimizi açık olarak ifade ettim'' karşılığını verdi.

Bakan Çiçek, ''Türkiye'de gözetim altında olan ve Belçika'nın istediği bir kişi kaçmış olsaydı tepkiler nasıl olurdu?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken, şunları kaydetti:

''Türkiye'de cereyan eden küçük olaylarla ilgili Avrupa'nın nasıl tepkiler ortaya koyduğunu gördük. Buna karşılık bizimkiyle kıyas kabul etmeyecek ölçüde olumsuzluklar olduğunda da nasıl tepkiler ortaya konulduğunu geçmişte gördük . Herhalde böyle bir olay vuku bulsaydı çok daha büyük gürültü patırtı kopardı. Onun için biz şu anda gürültü ve patırtıdan ziyade netice almak istiyoruz. Bu kişiler bulunmalı, herkes buna yardımcı olmalı, yargı makamlarına, bize teslim edilmelidir. Çünkü işledikleri büyük suçlar Türkiye'dedir.''


GÜL: BELÇİKA MAKAMLARI KENDİLERİNİ SORGULAMALI

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de terörist Fehriye Erdal'ın Belçika'da 4 yıl hapse mahkum olmasına karşın kayıplara karışmasını eleştirerek, "Belçika makamları bu olayla ilgili kendilerini sorgulamalı" dedi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Sabancı Holding Otomotiv Grubu eski Başkanı Özdemir Sabancı cinayeti zanlılarından Fehriye Erdal'ın Belçika'da dört yıl hapse mahkum edilmesine karşın kayıplara karışmasını eleştirdi ve Belçika makamlarının bu olayla ilgili kendilerini sorgulaması gerektiğini söyledi.

Erdal, Salı günü Bruges kenti mahkemesi tarafından Belçika'nın "terör örgütü" listesinde yer alan DHKP-C örgütünün üyesi olmak ve Belçika'da suç işlemekten ötürü 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ancak Erdal mahkeme kararı sonrası zorunlu ikamet adresinde bulunamadı. Savcılık sözcüsü Lieve Pellens dün yaptığı açıklamada, "Erdal hem ulusal hem de uluslararası düzeyde aranıyor. Kendisi için uluslararası tutuklama emri çıkarıldı" dedi.

Gül, İspanya'ya hareketinden önce Esenboğa havaalanında yaptığı ve televizyonlarda canlı yayınlayan açıklaması sırasında bir soru üzerine, "Mahkeme belli bir ceza verdi ama bugün karşı karşıya kaldığımız durum kendisinin kayıp olduğu yönündedir. Şüphesiz ki, Belçika makamları kendi kendilerini sorgulaması gereken bir konu ile karşı karşıyalar" dedi.

Erdal'ın Türkiye'nin en değerli sanayicilerinden birisine suikastta bulunduğunu ve Türkiye'de "terör olaylarına" karıştığını söyleyen Gül, " Böyle terör faaliyetlerinde yer almış bir kişinin yargılanmasının bu kadar uzun sürmesi ve daha sonra da göz hapsinde olması gereken bir kişinin şu anda kaçak olması, gerçekten çok düşündürücüdür" diye ekledi.

"TÜRKİYE'YE TESLİM EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ"

Türkiye'nin üç kez resmi yollardan Belçika'dan Erdal'ın iadesini istediğini hatırlatan Gül, bundan sonra Belçika'dan beklentilerinin sorulması üzerine, "İadesini bekliyoruz, bulunmasını ve Türkiye'ye teslim edilmesini bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Özdemir Sabancı'nın yanı sıra Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe, 9 Ocak 1996'da 4. Levent'teki Sabancı Center'da silahlı kişilerce düzenlenen saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti.

Olayın zanlılarından Erdal, 26 Eylül 1999'da Belçika'da tutuklandı. Türkiye Erdal'ın iadesini talep etti; ancak Belçika o tarihte Türk yasalarında idam cezası olduğu gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi.

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Fehriye Erdal'ın kurtuluşu yok
 CHP Unakıtan'ın kızının ziyaretini belgeledi
 Bu rapor çok konuşulur
 Unakıtan'a 3.kez gensoru
 Gül iddiaları yalanladı
 Evren: Pişman değilim
 Topçu "zaman aşımına" uğradı
 Başbakan yine medyayı suçladı
 Unakıtan'ı bırakırsa yenilir
 Tehdit telefonu alıyor
 Uzanlar 'Ehlen'le selamlıyor
 Öğretmenler için ara formül
 15 üniversiteye Meclis onayı
 İsrail uçağına zorunlu iniş
 Schengen vizesine zam
YAVUZ DONAT
Demirel: 28 Şubat, buzdağının ucu
Tarih 28 Şubat 1997.
Kıtalararası kokaine uluslararası operasyon
G. Amerika'dan yola çıkan kokain yüklü gemi, Afrika'ya uğradı. Oradan...
Hayatı katliamla geçti
23 yıl önce annesi ile 4 kardeşini öldüren Fahri Elmas 1991'de afla...
Türkiye'de Şahab korkusu
Türkiye'de Şahab korkusu
Bağımsız uzmanlar tarafından hazırlanan bir İran raporu Başbakan...
Kerkük'ün kopmasına asla izin vermeyiz
Kerkük'ün kopmasına asla izin vermeyiz
"Irak'ta iç savaş yok. Toplumun büyük kesimi mezhep kavgasına karşı"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu