kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
  » Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aşk ölüm kalım çizgisindeki insanı yaşama çağırıyor
Yoğun bakımda ikinci balayı yaşandı
Komadaki hastaya ziyaretçi makyajı

Aşk ölüm kalım çizgisindeki insanı yaşama çağırıyor

Ziyaretçi motivasyonunun yoğun bakım hastaları üzerindeki olumlu etkileri, tıp literatürüne bile girdi. Bu nedenle yıllarca hasta yakınlarına kapalı olan yoğun bakım kapıları 'sevgiye' açıldı. Gözyaşları yerine sıcak bir tebessüm, el ele tutuşma ve söylenen güzel sözler hastaların hayata geri dönmesinde tedaviye destek oluyor

Anadolu Sağlık Merkezi'nden Prof. Dr. Ayşen Yücel ve Genel Yoğun Bakım Sorumlusu Uz. Dr. Sabriye Güvenç, yoğun bakımlarda yaşananlar ve sevginin sağlık üzerindeki etkisiyle ilgili soruları yanıtladı:

Yoğun bakımlar ölümle kalım arasındaki bir çizgi... Sizce bu çizgi üzerinde aşkın önemi var mı?
Sevginin büyük payı var. Özellikle şuuru açık olan ve çevresini algılayabilen hastalarda, yoğun bakım birden bire içine girdikleri ve tamamen yakın çevrelerinden uzak kaldıkları bir ortam. Burada onları hayata bağlı tutacak birtakım temel ilişkilerini sürdürmeleri çok önemli. Bu ilişkilerin sürmesi de mutlaka kendi yakınlarının ve sevdiği insanların ziyaretiyle mümkün oluyor. Eğer hasta bir nedenle yaşama bağlılığını, yaşam isteğini sürdürebiliyorsa bu bizim başarı şansımızı artırıyor.

YOĞUN BAKIMIN ÖRNEK ÇİFTİ
Naci Bey'in iyileşmesinde gerçekten Şenay Hanım'ın rolü var mı?
Onların ilişkisi, yoğun bakımda örnek hasta ve hasta yakını ilişkisi oldu. Naci Bey'in iyileşmesinde eşiyle diyaloglarının payı çok büyük. Naci Bey'in uyutulmak zorunda kaldığı dönemlerde bile eşi hep yanındaydı ve sürekli onunla sohbet etti. Biz de hep Naci Bey'in duyduğunu varsaydık. Şenay Hanım da, Naci Bey de sanki birbirleriyle özel bir yere gideceklermiş gibi hazırlanıp, öyle görüştüler. Şenay Hanım çok güçlü bir hasta yakını oldu. Tek bir gün bile ağlamadı ve eşine umut verdi. Naci Bey'i hayata dönmesi için motive etti.

YAKINLARINI HİSSEDEBİLİYOR
Yoğun bakımda kendinde olmadan yatan bir hasta, eşiyle gerçekten diyalog kurabiliyor mu, inanıyor musunuz?
Bunu ispatlamamız mümkün değil. Yalnızca ara sıra, komada olan hastaların hayatla bir şekilde diyaloglarının sürdüğüne dair yayınlanan bilimsel yazılar oluyor. Biz beyinde gelişen her fonksiyonu, her zaman ölçemeyebiliyoruz. Eğer hasta bize bildiğimiz kriterler içinde cevap verirse, algıladığını anlıyoruz. Ama algılayıp da cevap veremediği durumlar da olabilir. Bu nedenle biz hastaların yakınlarını hissediyor olabileceğini düşünerek davranıyoruz. Onlarla iletişimi kesmiyoruz. Duruma yalnızca hasta ve tedavi edilen bir beden olarak bakmıyoruz.

Beyin ölümü gerçekleştiği anda bunu hastanın eşine nasıl haber veriyorsunuz, en zoru bunu eşine bildirmek midir?
Bu tıpta bizim bildiğimiz, geri dönüşümsüz olduğundan emin olduğumuz bir olaydır. Aynen hastanın öldüğünü söylemek gibi. Hatta öldüğünü söylemekten daha zordur. Kişi öldüğünde ölmüştür, ama burada bir yandan makineye bağlı, temel yaşamsal fonksiyonu, kalp atışları devam eden biri söz konusu. Ama aslında beyin fonksiyonları tamamen yitirildiği için, tıp onu ölü sayıyor. Tıpla ilgili olmayan bir insanın bunu algılaması çok zordur. Çünkü klasik ölüm bulguları yok. Hasta soğuk değil sıcak, mor değil yani ölü gibi değil... Ama bir yandan da onun ölü sayılması gerektiğini söylüyoruz. Çünkü onları makineye bağlamasak, kendi başlarına hiç nefes alamayıp ölecekler.

UZUN KOMALARDAN ÇIKIŞ VAR
Yıllarca yoğun bakımda kalan hastalar, bitkisel hayatta olanların bir süre sonra birden kendine gelebilmesi mümkün mü, bunlar film senaryoları mı?
Bitkisel hayattan geriye dönüş olmuyor. Uzamış komalardan sonra kendine gelme olabilir. Ama bitkisel hayat bir yerde beyin ölümü gibi kesin kaybedilmiş fonksiyondur. Ölüm gerçekleşmiştir. Bitkisel hayat tanımını koyarken ya da bunu kullanırken, insanlar çok dikkatli olmalıdır. Bazen bu tanımların yeterince doğru kullanılmadığı ve komadaki hastaya 'bitkisel hayatta' dendiği için bu tür hikayeleri duyabiliyoruz.

Aşkın iyileştirici gücü olduğuna inanıyor musunuz?
Hastanın sevdiklerinin yanında olduğunu hissetmesi ve yanındakinin yoğun sevgisi, ona umut veriyor. Bu durum hastanın umudunun artmasına ve hayata tutunmasına yardımcı oluyor. Şuurun kapalı olduğu dönemde bile tedaviye destek veriyor. Artık bilimsel olarak da bu katkı kanıtlandığından; hastanelerin yoğun bakım servisleri, her türlü önlem alındıktan sonra hasta yakınlarına açılıyor. Yoğun bakımdaki hastanın direnci çok önemlidir. Bu direnci de sevginin gücü sağlıyor.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Depresyon! 2020'de İkinci Ölüm Nedeni
 Kök Hücre Uygulamalarım Bir Deney Değil Tedavidir
 Fizik Tedavi Bağımlılıktan Kurtarır
 Omurilik Deneyleri Paralı Olursa Türkiye'nin Tıp İtibarı...
 Felçliler Bir Gün Yürüyecek
 Omuriliğe Kök Hücre Tedavisi Mucize Mi Skandal Mı?
 Kokunun Seks Gücünü Keşfedin
 Aşk Cinsel Sorunların En İyi İlacı
 Aşkın İçinde Acı Varsa O Artık Bir Hastalık Olmuştur
 Aşk Ölüm Kalım Çizgisindeki İnsanı Yaşama Çağırıyor
 Birbirlerine Organlarını Veren Çiftlerin Sayısı Giderek...
 İktidarsız Erkekde Baba Olabilir
 5 Kilo Vermek İçin 25 Öneri
 Sarmısaksız Yemek Yapmıyor
Olmayan tiyatro için özel kutlama
Olmayan tiyatro için özel kutlama
Haldun Dormen; beş yıl önce kapattığı tiyatrosunun 50'nci kuruluş...
Asuman yüzünden hapse girmemiş!
Asuman yüzünden hapse girmemiş!
Şarkıcı Yaşar İpek; hakkında tutuklama emri olduğu için 3 Şubat Cuma...
Doğum günü bahane eğlence şahane!
Doğum günü bahane eğlence şahane!
53 yaşına giren Adnan Polat, yeni yaşını 100 civarında yakın dostuyla...
Dantel modası ayakkabıları da vurdu!
Dantel modası ayakkabıları da vurdu!
In-out
Sezon modasında dantelin yeri oldukça büyük. Bütün...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.