kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Toplum, insan ve tarih mühendislikleri üzerine...
ŞAKA - Allah ve siyaset
'Keyfim paşa keyfi, halim itlerde yok' durumu...

Toplum, insan ve tarih mühendislikleri üzerine...

Çoğumuz "Toplum mühendisliği" nin ne olduğunu biliyoruz. Genellikle totaliter rejimlerde rastlanan bu mesleğin sahipleri, toplumu rejimin doktriner ideolojisine uygun biçimde şekillendirmeye çalışırlar.
Bunun yanında bir de "İnsan mühendisliği" vardır. Bunlar "Davranışçı" ekolün uygulamalarından esinlenerek, bireyleri "Pavlov' un köpeği" örneğindeki gibi şartlandırırlar.
Washington Üniversitesi antropologlarından Rebecca Lemov, son kitabında (Experiments With Mice, Mazes and Men, Hill And Wang), insan mühendislerinin 20'nci yüzyıldaki çalışmalarını derlemiş. Bu listede mesela Yale Üniversitesi psikologu Stanley Milgram'ın, deneklerine elektrik şoku uygulayarak, onların beyinlerini istenen biçimde şartlandırması da var. Yani Nazi'lerin insan üzerindeki şartlandırma çalışmalarının benzeri, 1960'larda ABD'de de denenmiş.
Geçenlerde Çin Halk Cumhuriyeti'nde "Boxer Ayaklanması" nın uygarlık düşmanı bir yağmacı eylem olduğu yorumunu yayınlayan "Donma Noktası" dergisinin kapatıldığını El Cezire'nin internet sitesinde okuyunca, biraz da "Tarih Mühendisliği" kavramına değinmek gereğini hissettim. Çünkü tarih mühendisliği de, insanın özgür düşüncesini yok eden ve sorgulayan beyni etkisiz kılmayı amaçlayan bir meslektir.
1895'te Çin Japonya'ya yenilip çokuluslu güç tarafından işgal edilince, tahtta oturan İmparatoriçe gizli ve bir çeşit dinsel örgütlenmeleri teşvik eder. Bu örgütlerin üyelerine "Boxerler" denir. Bunlar şiddet eylemleriyle işgalcileri yıldırmaya çalışırlar. Sonunda 1900'de Boxer ayaklanması bastırılır ve işgalci güçler Çin'de modern devlet için gerekli reformların idarede ve eğitimde yapılmasını zorlarlar.
Çin Komünist Partisi'nin tarih mühendislerine göre Boxer'ler bağımsızlık savaşçılarıdır. Donma Noktası yazarı Yuan Weishi, "Boxer' ler Çin' in modernleşmesini engellemeye çalışan çapulculardır" diye farklı bir tarih yorumu seslendirince dergi hemen kapatılmıştır. Bizde de "Resmi tarih" in söylemlerinde "Tarih mühendisliği" nin izlerini bulmaz mısınız? Örneğin "Vahdettin hain mi yoksa vatansever mi" tartışmaları ile bu olguyu düşünce hayatımızda hissetmedik mi? Mesela "Lale Devri"ni (1718-30) sona erdiren "Patrona Halil Ayaklanması", reaksiyoner bir hareket midir, yoksa yoksulların ayaklanmasını simgeleyen bir devrim midir? Pasarofça Antlaşması ertesinde girilen savaşsız dönemde, Padişah 3'üncü Ahmed ve Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa yönetiminde Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli reformlar yapılmıştır. Avrupa'yı daha iyi tanıyabilmek için Paris, Londra gibi başkentlere elçiler atanmış, İstanbul'da Müteferrika Matbaası, Yalova'da kağıt, İstanbul'da kumaş ve çini fabrikaları kurulmuştur. Orduda modernleşme atılımları yapılmış, Doğu ve Batı klasikleri tercüme edilmiş, çiçek aşısı yaygınlık kazanmış, mimarlık, resim ve minyatür sanatları teşvik edilmiştir.
Ancak bu döneme ilişkin bizim toplumun aklında kalan, lale bahçelerindeki üzerinde mum yanan kaplumbağalardır. Patrona Halil adlı yeniçerinin önderlik ettiği ayaklanma sonunda Nevşehirli İbrahim Paşa ve kadrosunun öldürülmeleri, Padişah'ın devrilip yerine 1'inci Mahmut'un getirilmesi de, sosyal adaletsizliğin doğal sonucudur ders kitaplarına göre.
Oysa Lale devri sonrasında savaşlar ve yenilgiler birbirini kovalamış ve Osmanlı çöküş sürecine iyice girmiştir.
Ne dersiniz? Bugünün toplum mühendisleri, yarın yazılacak bugünün tarihi için tarih mühendisleri ile işbirliği yapıyorlar mıdır? Veya "Tanzimat" iyi midir, kötü müdür?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Aslında Hitler Avusturyalı, Mozart ise Alman'dır   / 19-02-2006
 Süveyş Kanalı yerine Digiturk kanallarından geçmek...   / 18-02-2006
 Bir eksiğimiz Hamas liderinin ziyaretiydi...   / 17-02-2006
 Nerede o eski tür mutluluklar?   / 16-02-2006
 Toplumların da bebeklik çağını aşmaları gerekmez mi?   / 15-02-2006
 Bardağı taşıran damlayı damlatmamak aklın gereğidir   / 14-02-2006
 Bayiler, şirketlerin de ekonominin de gözüdür, kulağıdır   / 13-02-2006
 İktidardaki muhalefete karşı muhalefetteki iktidar   / 12-02-2006
 Telgrafın tellerine artık kuşlar konamıyor...   / 11-02-2006
 Biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar...   / 10-02-2006
MEHMET BARLAS
Toplum, insan ve tarih mühendislikleri...
YAVUZ BAYDAR
"Sarsıntı"nın Richter'i yok
'Üvey anneye mal kurşunu'...
Bu teklifi kabul edemem: 0-0
Bu teklifi kabul edemem: 0-0
G.Saray, Sivas'ta çok kötü oynadı. Gol pozisyonuna girmekte bile...
Alan kim ki
Alan kim ki
Ergun Gürsoy'un maçtan sonra "Bazılarının yabancıları maç kazandı-...
'Öl de ölelim' sloganı kızdırdı: Ölme, çalış
Başbakan Erdoğan, yol açılışı için gittiği Bursa'da "Öl de ölelim,...
Ortadoğu'nun tapusu bizde
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Hamas...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu