Meclis'te reyting savaşı
Biz gazeteciler memnunuz. Malvarlığı tartışması ve kızışan Meclis atmosferi, Ankara'yı yeniden kitleler için ilginç hale getirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Deniz Baykal'ın elbirliğiyle yükselttiği polemik, sıkıcı siyasi haberlere popülarite, hatta bir "entertainment" (eğlence) değeri katıyor. Hele de türkülü, nakaratlı, hakaretamiz atışmalar, Meclis TV'ye reyting, kimselerin izlemediği haftalık grup toplantılarına bol misafir getiriyor. Ancak mevcut tartışmalarla ilgili dün konuştuğumuz siyasetçi ve gözlemcilerin analizleri de yabana atılacak gibi değil: * HALKIN UMRUNDA DEĞİL: Doksanlı yıllara nostaljiyle bakanlar, en iyi elbiselerini giyip sokağa fırlasınlar. Tartışmalar, siyasetin baş döndürücü raundlarla anlamsızlaştığı bir boks maçına doğru gidiyor."Tansu&Mesut" mu dediniz? Evet, evet çok uzak değiliz. Ama halkın gerçek gündemi bu değil. Elitler arasında giden tartışmalar ve uçuşan sandalyelerde, habercilik dilinde "sokaktaki adam" diye tabir ettiğimiz sıradan insanı ilgilendirmiyor. "Yine başladılar" diyor seçmen. Bu tartışmalar, SSK affı, ekonomi ya da doğalgaz zammı gibi insan hayati için kritik konulardan değil. Malvarlığı tartışmalarının toplumda "reel" bir karşılığı yok. Tabii ki insanlar Başbakan ya da anamuhalefet liderinin malvarlığı yazılırsa okumak ister. Ancak bu noktada pek az seçmen bu tartışmalara bakıp siyasi parti değiştirecek durumda * MUHALEFET AK PARTİ İÇİNDE: İlginçtir ki, malvarlığı polemiğinin ilk çıkış noktası olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın Yeni Şafak'ta yayınlanan sözleri, Unakıtan'ın ağzından değil AK Parti genel merkezinde üst düzey yöneticilerden biri tarafından aktarılmıştı gazeteye. Partide Unakıtan ve yolsuzluk söylentilerine tepki duyan hatırı sayılır bir kesim var. Bunlar ne Meclis'te Maliye Bakanı'nı savunmak için kürsüye çıkıyor, ne de alkışlıyor. Dün manidar bir biçimde 3 AK Partili malvarlığı beyanında bulundu. Son günlerde yaşananların en ilginç boyutu, AK Parti'nin kendi içinde yarattığı muhalefet. Mart ayı ortasında Kızılcahamam'da yapılacak AK Parti kampının Unakıtan ve bazı bakanlar için çok kolay geçmeyeceği ortada * BAYKAL UNAKITAN'IN YERİNİ SAĞLAMLAŞTIRDI: Başbakan'ın "muhalefet ya da medya tarafından hedeflenen adamlarına sahip çıkma" refleksi, artık herkes tarafından keşfedildi. Zaman zaman Maliye Bakanı'na sitemkar konuşsa bile, CHP atağa geçince koruma içgüdüsüyle Maliye Bakanı'nı sahipleniyor. Bu da CHP lideri için tam bir altın madeni. Baykal Unakıtan'ı hedef aldıkça bakanı güçlendiriyor, kabinedeki ömrünü uzatıyor. CHP, başarılı bir muhalefet stratejisiyle kabinenin "yumuşak karnı" olarak belirlediği bakanı "görevden alınamaz" hale getirdi * "GOL ATTIM" SENDROMU: AK Parti çevrelerinde "krizleri yönetemiyoruz" lafını sık sık duyar hale geldik. Bu gerçekten böyle mi, yoksa herkes bir klişenin peşine takılmış onu mu tekrarlıyor bilemiyoruz. Ama bizim dışardan gözlemimiz, dünkü grup toplantısı ve sonrasında Başbakan'ın tam tersine krizi iyi yönettiği, CHP'ye "gol attığı", Baykal'a "cevabını verdiği" hissiyatında olduğu. Erdoğan maçta 10 önde olduğunu düşünüyor. İşin komiği, CHP lideri Deniz Baykal da haklı olarak aynı şekilde Erdoğan'a karşı kamuoyunda ciddi bir üstünlük sağladığı düşüncesinde. Kim haklı? Gerçek skor ne? * ÇIKIŞ YOLU: Tüm bunlar bizi malvarlığı konusunda bir yere getirmiyor. Hâlâ ortada açıklanan mal varlığı yok. Dün edindiğim izlenim, iş, "malvarlığını açıklama" noktasına gelirse, Başbakan'ın bunu yapmaktan çekinmeyeceği, kendi malvarlığının "sokaktaki adamı" rahatsız edecek ölçüde olmadığı görüşünde olduğu. Peki Baykal? CHP lideri de eskiden beri kendi üzerinde olan mallar ile mevcut malları arasında çok bir fark olmadığının verdiği güvenle yaklaşıyor konuya. Ama ikisi de henüz bir şey açıklamış değil.
|