kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

Abdi Bey, kurşunun kırdığı kalem ve o gece

"Böyle haber yazılır diyeceksiniz. Ama siz hiç, bir gazetecinin bayrağa sarılı tabutu ardında, bütün bir ülkenin yürüdüğünü gördünüz Abdi Bey?" G.G
Hele de bizle r için 1 Şubat 1979 gecesini unutmak mümkün mü?
Yaşım 24... Milliyet Gazetesi gece muhabiriyim. Her gece saat 23.30'da gazeteye geliyor, nöbeti duayen haberci Seracettin Zıddıoğlu'ndan teslim alıyorum. Aylardır izin filan hak getire. Sadece İstanbul'da günde 4-5 kişinin siyasi cinayete kurban gittiği zamanlar yaşanıyor çünkü.
En yakın arkadaşımın düğünü var o gece. Rica edip "Biraz geç geleyim" demişim, kırmamışlar.

Aniden
kesildi
Düğün Tarabya'da Paella adlı bir tavernada. Ailece oradayız. Anne babamın ikinci oğul saydıkları Coşkun Aral da bizim masada. Gelinin nikah şahitliğini dayısı ve dönemin 1. Ordu Komutanı Sabri Deliç Paşa yapıyor.
Saat ilerliyor. Ortam kıvama geldiği anda elektrikler kesiliyor, orkestra susuyor.
Sahnenin kıyısında bir akordeon var. "Bari sen çık çal söyle. Mum ışığında dans edelim" diyorlar.

Fevkalade
bir durum!
Ve sahnedeyim. "Deniz ve Mehtap" şarkısını tutturmuşum.
Karşımda Coşkun. Garip garip el işaretleri yaparak bana bir şeyler anlatmak istiyor. Önce dikkate almıyorum. Sonra ısrarını sürdürüyor Coşkun.
Fevkalade bir durum olduğunu anlıyor, kesiyorum müziği. Milletten "yapma etme" sesleri yükseliyor.

Kardeş
gibi
Coşkun'un yanına giderken yanıyor ışıklar. Ve o anda kül rengi bir Coşkun Aral suratı görüyorum.
- Savaş. Telefonda Baş komiser Affan var. Seni istiyor.
- Hayırdır Coş ne oldu?
- (yutkunarak) Bilmem ben. Ona sor...
Baş komiser Affan dediğim Affan Keçeci . Sonradan çok başarılı, namlı bir emniyet müdürü oldu malum. O dönemlerde de kardeş gibiyiz. Şişli Gece Ekipler Amiri. Bölgesinde çok önemli bir şey olmalı ki arasın. Yoksa ağzı beter sıkı bir polis şefi Affan.

Affan dedi ki...
- Alo Affan, hayırdır ağabeycim?
- Savaş araya taraya zor buldum seni. Tavernanın telefonunu güç bela buldum.
- Ne oldu ki?
- Kötü!..
- Affan korkutma beni ne oldu söylesene?
- Abdi bey vuruldu maalesef Savaş. Bizim bölgede vuruldu. Şişli Çocuk Hastanesi'ndeyiz.

Son hızla
Telefon elimden mi düştü, Affan' ın yüzüne mi kapattım Allah canımı alsın ki hatırlamıyorum.
Masamıza doğru gittim. Babamın kulağına eğildim; "Ben gidiyorum baba" diyebildim sadece.
Coşkun' la birlikte dışarı nasıl çıktık. Benim tosbağa vosvosa nasıl binip, Tarabya'dan Şişli'ye son hızla nasıl gittik uyy!..
- Durumu ağır mı acaba?
- İnşallah hafif yaralıdır.
- Kim ne ister Abdi Bey'den be?.. Hastanenin kapısından girdiğimde yıkıldım esas. Çünkü Affan ve ekibi morg kapısında bekliyordu.

Uyuyor gibiydi
Görünce boynuma sarıldı ve ağlamaya başladı koca adam.
- Kaybettik Savaş. Kaybettik Abdi Bey'i.
Sersem hallerimiz kaç dakika sürdü kim bilir? Sonra birlikte morga indik.
Oradan Gülhane'deki Adli Tıp Morgu'na nakledilecekti. Görevliler özenle koyulduğu yerden çıkarıp, sedyeye yerleştirdi onu. Uyuyor gibiydi. Üstelik gülümser gibiydi Abdi Bey'in yüzü.
Konvoy halinde taşıyıp getirdik, gözyaşları içinde bıraktık, çıktık ustamızı o soğuk odada.

Tam
sayfa acı
Sonra gazeteye gittim. Gecenin körü ama herkes orada. Sadece bizimkiler değil. Diğer gazetelerde gece görev yapan kim varsa, hepsi bizim binaya doluşmuş.
Sayfalar yıkılacak, acı haber tam sayfa verilecek.
Yazı işleri gececi gündüzcü tam kadro orada. Turhan Aytul, Hasan Pulur, Doğan Heper, Tufan Türenç, Zeki Sezer, Hakkı Martı, Eren Güvener ve diğer yazı müdürleri. Hepsi hepsi orada ama, hiçbirinin eli işe gitmiyor ki.
Masaya Hürriyet ve Tercüman'dan gelen müdürler, sayfa sekreterleri oturmuş, onlar çiziyor yeni sayfaları.
Manşet donuk, mat ama en doğru olan cümleden ibaret: "Abdi İpekçi Öldürüldü."

O fotoğraf
Sonra bir fotoğraf seçip koyuyorlar göbeğe. Aracı içinde ve evine üç adım kala katledilen Abdi Bey'in kalbine giren kurşunlardan biri iç cebindeki dolma kalemi kırmış önce. Foto Muhabiri Yalçın Çınar ağabeyimiz, karakolda işte o tarihi kareyi, " Kurşunun kırdığı kalem" i çekmiş.

Son
not
Birkaç gün sonra toprağa verdik büyük ustayı. Cenazesinde hepimiz görev yaptık. İzlenim notlarını da istihbarat şefimiz Güngör Gönültaş yazdı.
Notların sonuna da o ünlü sözleri iliştirdi:
"Böyle haber yazılır diyeceksiniz. Ama siz hiç, bir gazetecinin bayrağa sarılı tabutu ardında bütün bir ülkenin yürüdüğünü gördünüz Abdi Bey?"

Aslında
kim öldürdü?
Ve 12 Ocak 2006 . "İpekçi'yi ben vurdum" diyen M.Ali Ağca tahliye edildi.
Kartal Cezaevi kapısına çıkışını kutlamak ya da haber yapmak için gelenlerin sayısı 1 Şubatlarda mezarı başında onu anmaya gelenlerden kat be kat kalabalıktı .
Aklıma gazetedeki en yakın dostu ve halefi Turhan Aytul'un sözleri geldi:
"Onu biz öldürdük. Hepimiz..."
demişti.
Görüldü ki; dün bir kez daha ve yine hepimiz, hepimiz öldürdük Abdi Bey'i...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Orkinos uzmanı askeri ataşe   / 12-01-2006
 Bayram günü polisi "anlamaya" çalışalım mı?   / 11-01-2006
 Balıklarda kuş gribi ve tavuk mafyası   / 10-01-2006
 Karlı dağdaki ateş   / 08-01-2006
 Maskemi takarım işime bakarım?..   / 07-01-2006
 Nice Koçyiğitler yere serilir!..   / 06-01-2006
 Sedyelerin bekçisi kedidir kedi!..   / 05-01-2006
 Haberi anlatmak yapmaktan daha zor 'bugünlerde'   / 04-01-2006
 "Organize İşler" ve organze işler   / 03-01-2006
 Yeni yıla Mihriban'la girmek güzel şey   / 01-01-2006
REHA MUHTAR
Uçan sözcükler...
Kimin yazdığını...
EMRE AKÖZ
Atatürk'ün rakısından getir, bir de Fenerbahçe...
MEHMET BARLAS
İpekçi cinayeti Türkiye'de sonun başlangıcıydı
Bugün 26...
MAHMUT ÖVÜR
Söz burs mağdurlarında
Yurtdışında burslu okuyan...
SAVAŞ AY
Abdi Bey, kurşunun kırdığı kalem ve o gece
"Böyle...
HINCAL ULUÇ
Bindiğimiz dalı kesme yarışını kim kazanacak?
Sunday...
İLKER SARIER
Gaz ve formül
Biraz gecikmeli de olsa konuya girelim.
İki proje tek hedef
İki proje tek hedef
Seyrantepe arazisinde en yetkili isim olan Şişli Belediye Başkanı...
Yeni gözde Borgetti
Yeni gözde Borgetti
Beşiktaş, Bolton'da forma giyen 32 yaşındaki Meksikalı golcü için...
Kriz masada değil telefonla yönetilir
Başbakan, kuş gribi kriz masasının başında olmadığı yönündeki...
Baykal: Sınavı kaldıracağız
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin artık seçim ortamına...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu