Bakan Akdağ uyardı: Yabani kuşlar yeniden geliyor
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bayram sabahı bakanlıkta. Böyle olması da anormal değil. Zira Türkiye'deki kuş gribi, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un "kendi başına nefes alması"ndan da önde, tüm yabancı kanallarda ilk haber. Sağlık Bakanı, kuş gribi krizinin yönetiminde ihmal ya da gecikme olduğu görüşünde değil. Tam tersine sözleri ve üslubu, kaygılı, ama üzerine düşeni yaptığı düşüncesinde olan biri izlenimi uyandırıyor. "Rahatım" diyor. Bakan, krizin başından itibaren "hızlı" ve "şeffaf" davrandıklarını, her bulguyu Dünya Sağlık Örgütü'yle (WHO) paylaştığını, bu durumun sık sık WHO temsilcileri tarafından kamuoyuna ilan edildiğini söylüyor. Gerçekten de WHO ve BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO, Türk hükümetini aklayan açıklamalar yaptı son günlerde. Ancak kuş gribi krizi tam olarak ne zaman başladı? Birçoğumuz bu işin miladının 3 Ocak'ta Doğubayazıtlı Koçyiğit ailesinin başına gelenler olduğunu sanıyoruz. Oysa hem Tarım hem de Sağlık bakanları, 26 Aralık itibariyle Iğdır'da kanatlılarda kuş gribine rastlandığını tespit etmiş. Tarım Bakanı, muhabirimiz Hülya Karabağlı'ya "27 Aralık'ta tüm dünyaya ilan ettik" diyor. Nasıl olmuşsa kimse duymuş değil. Olayın aslında 26 Aralık'ta tespit edildiği bilgisi ışığında, her iki bakanın da yeni yılın ilk günlerindeki açıklamalarda "daha temkinli" olması beklenirdi. Sağlık Bakanı Akdağ, basının tavrından şikayet etmiyor. Ancak bilgi kirliliği ve bazı yanlış haberlerden dertli. "Ayağımıza kurşun sıkmayalım" diyor. Bakan'ın tekrar tekrar vurguladığı, kuş gribinin insana "kanatlı kümes hayvanlarıyla doğrudan temas" aracılığıyla geçtiği: "15 bilinen vaka ve vefat edenler doğrudan temas nedeniyle virüsü kaptı. Toplum olarak kanatlı kümes hayvanlarından elimizi eteğimizi çekmeliyiz." Aslında yalnız Türkiye değil, dünyada da "yediklerinden dolayı" kuş gribi olan yok. "Teorik olarak yiyecekten de geçebilir" diyor Akdağ. Ama şu ana kadar ne Uzakdoğu ne Türkiye'de olmuş bu. Bakan Akdağ'ın bir uyarısı daha var. "Önümüzdeki günlerde, 15 Ocak ve şubat arası yeni yabani kuşların burada konaklaması bekleniyor. Teyakkuzdayız." Türkiye göçmen kuşların "yol geçen hanı." Bakan bu yeni dalganın kuş gribinin daha fazla tavuk ve kanatlı hayvan arasında yayılmasına neden olacağından korkuyor. Telefonu kapatırken, basının tümüyle haksız olmadığını kanıtlamak isteğiyle, kuş gribi yerine "zatürree" teşhisi koyup memlekette ciddi bir salgın varken hacca giden Hıfzıssıhha Başkanı'nı hatırlatıyor ve bakana soruyorum: "Kimsenin ibadetine engel olmak istemeyiz. Ama siz imkan olsa bu yıl hacca gider miydiniz?" Akdağ, kabinenin koyu dindarlarından. Tereddüt etmeden "Hayır" diyor. "Gitmezdim. Ne bu yıl ne daha önceki yıllarda. Bizler sabahtan akşama kadar çalışıyoruz."
|