kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 
Bebeğim üç yaşında
Üç yaş çocuğunu tanımak
Soru Cevap

Bebeğim üç yaşında

3-6 yaş çocukluk döneminin en canlı dönemidir. 3 yaşına gelen çocuk belirgin fiziksel yetiler kazanır. En önemli gelişmelerden biri dil yeteneğindeki artıştır. Kelime dağarcığındaki artışa eklenen, düzgün cümle kurabilme yeteneği bu döneme özgü çevreye ilgiyle birleşince bazen anne babaları çileden çıkaran sorular başlar. "Bu ne, niye böyle oluyor, ama o zaman neden değişmiyor....." şeklinde peş peşe gelen sorulara nasıl yetişeceklerini ve bazen de ne yanıt vereceklerini şaşıran aileler, kızmakla, çocuğun öğrenmesini engelliyor olma ikilemi içinde kalabilirler. Gelişen yetenekler dille sınırlı değildir. Artık daha dengeli yürüyebilen, koşabilen, merdiven çıkabilen çocuğun erişkinlere olan bağımlılığında da azalma olmuştur. Çevreyi tanımaya yönelik eylemlerinde bu yeteneğini de kullanan çocuk, artık eskisi kadar "annesinin eteğinden ayrılmayan" bağımlı olma özelliğinden sıyrılmaya başlamıştır. Hala etrafı karıştırmaktan hoşlansa bile, artık daha az zarar veren ve yardım etme isteği taşıyan bir çocuk olmaya başlamıştır. Tuvalet eğitimi tamamlanmış, yemeğini kendi başına yiyebilen, üstünü giyme çabası gösteren bir çok yönden bağımlı da olsa, bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerliyordur. Tüm bu gelişmeler çocuğun artık bireysel bir varlık olmaktan çıkıp, toplumsal bir varlık haline geldiğinin göstergesidir. Toplumsallaşmanın getirdiği sonuçlardan birisi de ailelerin çocuklara bazı kuralları öğretmesidir. Böylece onlara "yapma, yasak, o öyle olamaz" gibi uyarılarla ahlak kuralları, toplumsal kurallar yavaş yavaş öğretilmeye başlanır. 3 yaşına gelen çocuğun hayal gücünde ki artış dikkat çekicidir. Çizgi filmlere ilgisi artar. Kahramanları olmaya ve onların yaptıklarını taklit etmeye başlarlar. Sözcüklere artan ilgisi nedeniyle yeni öğrendiği ve hoşuna giden sözc ükleri durmadan tekrarlamaya başlar, kendiliğinden sözcükler uydurur. Bazı sözcükleri tekrarlamak ona komik geldiği için güler. Ailenin hoşlanmadığı "ayıp" kelimelere ilgisi artar. Bunları söylemekte sakınca görmez. Yanında konuşulanları dinlemez, oyun oynar gibi görünmesine karşın dinler ve unutmaz. Üstelik hayal gücü çok yoğun olduğundan dinlediklerini, duyduklarını abartabilir ve korkabilir. Bu dönem çocuğunun korkuları yoğundur. Gelişimsel özellik olduğu için tedavi edilmez. Ancak aile tarafından korkuları desteklenirse artar ve sorunlara yol açabilir. Yanlış algılamaları fazla olduğundan ve gerçekle olmayanı tam olarak ayırt edemediğinden korku ve endişeleri olabilir. B u dönem çocuğuda beden bütünlüğü çok önemlidir. Bedenine olan her hangi bir travma, abartma özelliğiyle de birleşince sorun çıkarır. Düştüğünde oluşan ufacık bir çizik için çok fazla ağlayabilir. Daha sonra yarasının nasıl kanadığını, ne kadar büyük olduğunu abartarak anlatır. Oyun bu dönem çocuğu için en önemli uğraştır. Büyükler için sadece "oyun" olan bu süreç çocuk için ciddi bir iş ve gereksinimdir. Bu nedenle yemeğin hazır olduğunu ve yemek yedikten sonra oyuna devam etmesini isteyen anne ile, oyunu yani işini bitirmeden kalkmak istemeyen çocuk arasında çekişme olur. Çocuklar oyunla duygularını ortaya koyar, becerilerini geliştirir ve öğrenirler. Kurdukları oyunla kendi dünyalarını yaratan çocuklar, öğrendikleri şeyleri oyunla pekiştirirler. Ayrıca oyun içinde başka kimliklere bürünerek (anne, baba vb.) dünyasını genişletir. Büyüklerin davranış şekillerini oyun içinde yansıtırken, onların kimliklerine bürünerek yaptıkları kurgularla onların yanlışlarını ve onlardan isteklerini de dile getirirler. Oyun, aynı zamanda daha önceki dönemde bencil olan çocuğun toplumsallaşma yoludur. İki çocuk yanyana geldiği zaman hemen oyun oynamaya başlarlar. Arada sorunlar çıksa da bu süreç çocuğun paylaşımı ve toplumsallaşması için önemlidir. Oyun çocuklarla çalışan profosyonellerin zaman zaman öykü almak, çocuğun sorununu öğrenmek ve tedavi etmek için kullandıkları bir yöntemdir. Tüm bu gelişimler, sosyalleşmenin başlaması, oyunun önem kazanması, kuralların gerekliliği çocuğun kreşe başlamasının gerektiğini gösterir. Özellikle günümüz koşullarında, annesi çalışsın çalışmasın kendi yaşıtlarıyla, kurallı bir ortamda olabilmesi önemlidir. Ayrıca paylaşmayı, anlaşmayı öğrenebilmesi için de, üç yaşına giren her çocuğun kreş eğitimi alması uygundur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çağan Irmak'ın babasıyla ilişkisi bence çok iyiydi   / 24-12-2005
 Kardeşler kıskanırsa   / 17-12-2005
 Çocuklarda cinsel gelişim   / 10-12-2005
 Bebeğim üç yaşında   / 03-12-2005
 Çocuk neden yalan söyler?   / 26-11-2005
 Doğan bebek büyüyor   / 19-11-2005
 Çocuklar niçin küfür eder?   / 12-11-2005
 Çocuklarda dikkat eksikliği tedavi edilebilir   / 29-10-2005
 Ders çalışmak ödev değil   / 22-10-2005
 Yeni doğan bebekler   / 15-10-2005
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Noel Baba Nasrettin Hoca'ya karşı
Antalya Müzesi'nde...
FİLİZ AKIN
Yeni yılda yeni umutlar
Kaç gündür kendi çapımda güzel...
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ
Hülya Avşar'la konuşama-dıklarımız
Geçtiğimiz pazar (25...
PROF. DR. ERDEM YEŞİLADA
Bağışıklık sistemi ilaçları hangi durumlarda...
Bir düşler İstanbul'unda dönen dolaplar
Bir düşler İstanbul'unda dönen dolaplar
Yılmaz Erdoğan, hem ülkemiz üzerine ilginç şeyler söylüyor, hem de...
Nerede o eski yılbaşı baloları
Vefa Zat servis sektörünün en kıdemlilerinden. Yiyecek içecek, bar ve...
Rakının suyla beraberliği evlilik gibidir
"Çilingir Sofrasında Dem Muhabbetleri", "Çilingir Sofrasında Rakı" ve...
Bir yıl böyle geçti
2005 üzüntüleri sevinçleri, kayıpları doğal afetleri ve başarılarıyla geride...
Gazeteci yazarların gözünden geçtiğimiz yılın analizi
Mehmet Barlas Müzakereler başladı Türkiye'de 3 Ekim'de Avrupa Birliği...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.