|
|
|
|
|
|
İbrahim Bey sayesinde koruma altındayım
İbo Show’un oryantali olarak tanınan Didem, İbrahim Tatlıses’in kendisine koyduğu konuşma yasağı ile birlikte izleyen herkeste merak uyandırmıştı. Dans ederken birçok oryantalin ciddi duruşunun aksine sürekli gülümsemesiyle tanınan Didem, konuşma yasağını bozdu ve hakkında merak edilen tüm soruları Yeni Aktüel Dergisi için yanıtladı.
* 1986 Gaziosmanpaşa doğumluyum. Şişli Kuştepe'de büyüdüm, o yüzden de Kuştepeli'yim diyorum. Üç kardeşiz, ablam ve erkek kardeşim var. 'Roman'ız. Annem Selanik, babam Yugoslav göçmeni. Çocukluğum Roman mahallesinde geçti. Hâlâ orada yaşıyoruz. * İlkokul üçüncü sınıfa kadar okudum. Sonra ayrılıp dans etmeye başladım. Çalışmam gerekiyordu. Ama dans etmeyi çok seviyordum.. Evimizin her yanı ayna doludur. 24 saat, bazen gün aydınlanana kadar dans ederim. Hırs geldiği zaman açarım müziği başlarım oynamaya... Bir de Romanlar'a özgü bir şey vardır. Kız çocukları doğduğunda oryantal olması için yastığının altına zil koyarlar. * Çocukluğumu yaşadığımı söyleyemem. Hep bisikletim olsun istedim ama maddi nedenlerden dolayı olamadı. Okulu bırakmam ailemin değil benim isteğimdi. Matematik dışında başarılı bir öğrenciydim üstelik. Ama hâlâ istiyorum okumayı... Karar verdim okuyacağım, üniversiteye de gideceğim.
YARIŞMADA KEŞFEDİLDİ * Dans etmek aileden geliyor. Annem de oryantal. Adı Tülay. Babam baterist Zeki Kınalı, dedem Radyoevi'nden emekli ud sanatçısı. Ablam da düğünlerde şarkı söylüyor. Annemden sadece zil çalmasını öğrendim. Ama çok iyi hatırlıyorum annem ekstraya giderdi, eteklerinden tutardım o oynarken. Sonra masanın üstüne çıkardım. O sahnede oynardı ben masanın üstünde. Dans etmeye çok hevesliydim. Okulda öğretmen 'ne olacaksın' diye sorduğunda 'oryantal' derdim. Ama roman olmasaydım bu kadar güzel oynayamazdım. Roman olduğum için gurur duyuyorum. * Düğünlerde beni çağırır, 'Didem oynasın' derlerdi. Vücudum lastik gibi olduğu için bana 'lastik' derlerdi. Artık 'İbrahim'in oryantali' diyorlar. * Oryantal hocası Sema Yıldız ile tanıştım. 'Gel sana sahne ayarlayalım' dedi. O zamanlar 13-14 yaşındaydım. Avcılar'da gece kulüplerinde çalışırken, Taksim'deki turistik gece kulüplerinde çıkmaya başladım. Gecede 7-8 yerde dans ederdim. * Bir evlilik yarışmasının sonunda yapılan kına gecesinde ve düğünde oynadım. İzleyenler benden bahsetmiş. İbrahim Bey de 'çağırın bulun bu kızı' demiş. Menajeri Eyüp Kanat aradı. İbrahim Bey'in benimle görüşmek istediğini söylediğinde biri beni işletiyor sandım. Tanıştık, çok heyecanlandım. Elim, ayağım terledi. Sonra bir anda kendini İbo Show'da buldum. Bir günde insan hayatının nasıl değiştiğini gördüm. Dün neydim, bugün neyim, yarın ne olacağım... * Kendimi külkedisi gibi hissediyorum. Allah'a şükür olsun! Önce Allah'a sonra İbrahim Bey'e... Hani derler ya eli öpülecek insan diye. Aslında ayağı bile öpülecek insan o. Koruyan sahiplenen bir patron. Dünyanın öbür ucuna bile gitsek koruma altındayım. * Aklıma bir gün Tatlıses ile çalışmak gelmemişti ama hayal etmiştim. Kahrolurdum keşfedilmediğim için. Sahneye çıkardım gece kulübünde, seyirciler birbirleriyle konuşurdu, kimse dönüp bakmazdı. Gözlerimi kapatır 'Allah'ım ne olursun çok güzel bir yerde çıkayım, herkes beni izlesin, alkışlasın' derdim.
'KONUŞMADAN DURMAK ZOR' * Diğer oryantallerin tarzıyla kendiminkini ayrı tutmaya çalışıyorum. Ben sahnede çaça, samba yapmak istiyorum. Hint müziği ile oynamak istiyorum. En çok istediğim şey artistik jimnastik. Okusaydım belki de jimnastikçi olurdum. * İbrahim Bey sanatımla öne çıkmamı istediği için bana konuşma yasağı koydu. Aslında iyi de oldu. İnsanların kafasında merak uyandırdı. 'Kimdir bu kız, nerelidir, annesi babası var mı?' Almanya'ya gittiğimde 'Sen sağır dilsiz misin neden konuşmuyorsun?' dediler. Konuşmadan durmak çok zor oluyor. Hakkımda 'Türkçe'si yokmuş, oturmasını kalkmasını bilmiyormuş' diyorlarmış. İbrahim Bey'e 'konuşup ispatlasam' diyordum, 'daha var' diyordu hep...
|
|
|
|
|
|
|
|
|