kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

"Bu topraklarda doksan bin Türk öldürüldü"

Geçen yıl bu tarihlerde, "90. yılda 90 bin şehit anılıyor" girişiminin temsilcisi Prof. Dr. Bingür Sönmez'in "zaman geçirilirse, Sarıkamış'ta yitirdiğimiz insanlarımızın şehitliklerinin de tamamıyla kaybolacağını" hatırlatan mektubunda ne deniyordu:
"Bildiğiniz gibi 1914'te yaşanan bu dram 22 Aralık 1914'te başlayıp 5 Ocak 1915'te bitmiş ve tarihte örneği olmayan bir mağlubiyet yaşanmış ve 150 bin mevcutlu 3. Ordu'nun yüzde 95'i, yüksekliği 3150 metreye varan Allahuekber ve Soğanlı Dağları'nda karlar altında kalmıştır.
Eklediğim CD'de göreceğiniz gibi mart ayı geldiğinde toplanan şehitler ya toplu mezarlara defnedilmiş ya da kurda-kuşa yem olmaması için bir araya toplanıp üzerlerine taş yığılmıştır. Bu CD'de bulunan 1914'te Ruslar tarafından çekilmiş filmdeki görüntüler çok hazindir.
....Sarıkamış Dayanışma Grubu olarak tek arzumuz Enver Paşa'ya hesap sormamak için üzeri karlarla örtülen 90 bin şehidi Çanakkale Şehitleri düzeyinde anmak, Sarıkamış'a bir 1914 Sarıkamış Harekat Müzesi kurmak ve ilginin devamını sağlamak için her yıl 22 Aralık-5 Ocak arasında Allahuekber ve Soğanlı yürüyüşleri yapmak."


"Enver Paşa'ya hesap sormamak için üzeri karlarla örtülen doksan bin şehit..."
Tek bir kurşun atmadan doksan bin askerimizi dondurarak öldüren anlayış neden doksan yıldır sorgulanmadı?
Bu topraklarda "Kürtler'in" ya da "Ermeniler'in" öldürüldüğünün söylendiğini duyunca ayağa kalkmak ile "doksan bin Türk'ün öldürülmesi" konusunu bu kadar sessiz geçiştirmek arasında utanç verici bir çelişki yok mu?
Neden Sarıkamış faciası doksan yıl boyunca sessizce geçiştirildi?
Enver Paşa ve takipçilerinin gerçeği hayasızca saptırıp, inanılmaz ölçülerde baskı yapmalarından tabii...
Düşünün ki, Türkiye'nin elinde bu dönemden kalma bir tek resim var... Diğerlerinin hepsi Rus arşivinde...
Tek bir satır yazılmaması için öyle bir baskı yapılmış ki... Konuyla ilgili hiçbir şey yazılmasın diye topyekun bir basın yasağı konmuş...
Enver Paşa bu hezimeti Saray'a bir zafer olarak bildiren telgrafları bu baskıya ve yasağa güvenerek çekebilmiş...
Doksan bin Türk'ü Allahuekber Dağları'nda kırdırdıktan sonra geldiği Erzurum'dan karısı Naciye Sultan'a çektiği telgrafta köpeğinin durumunu sormayı da ihmal etmemiş...


Tabii gencecik insanları orada dondurarak öldürüp, bu dehşeti de unutturmanın ardında, geçen yıl Bingür Sönmez'in gönderdiği Alptekin Müderrisoğlu'nun "Sarıkamış Dramı" adlı kitabından öğrendiğimiz bir "dış boyut" var...
Sarıkamış'ta ölüme teslim edilen binlerce çocuğun dramının bir adım öncesinde Osmanlı Genelkurmayı'nın Almanlar'a teslimi yer alıyor.
1913'te General Liman Von Sanders başkanlığında 42 subaydan oluşan Alman Heyeti'ne birer üst rütbe verilmekle kalınmamış, Türk üniformaları da giydirilmiş. Böylece Almanya'da tümgeneral olan Liman Von Sanders mareşalliğe yükselmiş ve ordunun komutasını ele almış. Nitekim, Çanakkale Savaşları'nı da o yönetmiş.
Osmanlı Genelkurmayı'nı yabancı ordu komutanlarına teslim etmekle kalmayan Enver Paşa, gene Almanlar'ın kışkırttığı pantürkist akımın hevesiyle çocuklarımızı Sarıkamış'ta dondurarak öldürmüş...
Bu, Almanlar'ın çok işine gelmiş... Çünkü Rusya'nın üzerine gönderilen Osmanlı Ordusu, Doğu Avrupa'da Almanlar'a karşı savaşan Ruslar'ın oradan kuvvet çekmesine sebep olmuş.


Sarıkamış Dramı bu yıl da anılıyor... Bugün ve yarın Kars'ta çeşitli anma faaliyetleri var...
İlkel ve hamasi bir milliyetçiliği belki de en çok utandırması gereken konu Sarıkamış...
Kürtler'i öldürmedik...
Ermeniler'i de kesmedik...
Peki Sarıkamış'taki doksan bin Türk'ü ne yaptık? Ve neden bu trajediyi tam doksan yıl boyunca görmezden geldik?
Bunun bir cevaba ihtiyacı yok mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İki ayrı hükümet mi var?   / 19-12-2005
 Bu oyunun senaristi kim?   / 17-12-2005
 AK Parti'nin alt ve üst kimliği   / 12-12-2005
 Aman petrol, canım petrol...   / 10-12-2005
 Orada var, burada yok mu?   / 05-12-2005
 Ordu değişiyor mu?   / 03-12-2005
 Üst kimlik Gaziantep...   / 28-11-2005
 AB, hukuk ve Kürtler   / 26-11-2005
 Kemalist modernleşmeden demokratikleşme-ye   / 21-11-2005
 Baykal Şemdinli'yi unuttu   / 20-11-2005
YILMAZ ÖZDİL
İşçi patron omuz omuza...
"Bi yaşıma daha...
ALİ KIRCA
Olay bundan ibarettir!
Türk adalet tarihinde, ifadesi...
FATİH ALTAYLI
Adalet Bakanı: "Savcı ile başka bir konuyu...
ERDAL ŞAFAK
İstikrarın ödülü
Doğuş Grubu, Garanti Bankası'nın...
MEHMET ALTAN
"Bu topraklarda doksan bin Türk öldürüldü"
Geçen yıl bu...
Bush 'Her şey iyi' dedi ama...
Yeni yıla sayılı gün kala ABD Başkanı Bush 2005 yılının hem kendisi...
'Gergin' Annan gazeteci azarladı
'Gergin' Annan gazeteci azarladı
Birleşmiş Milletler Genel...
Para basketten mi?
Para basketten mi?
G.Saray'da yönetim, futbolcu alacakları için basketbol şubesinin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu