kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Emlak
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Pazar Sabah
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Hiç meyve ağacını balta ile tehdit ettiniz mi?
Hayat bisiklete binmek gibidir
ŞAKA - Sevdanın rengi

Hiç meyve ağacını balta ile tehdit ettiniz mi?

İsrail'de evlenmek isteyen kadınların, Celile'de bir hahamın mezarına iç çamaşırlarını astıkları haberini okuyunca, bizim Telli Baba'yı hatırladım hemen. Daha doğrusu "Batıl İnançlar"ın sınır tanımayan bir insanlık kültürünün parçası olduğu gerçeğini, bir kez daha düşündüm.
Önce sözünü ettiğim ajans haberini belki gözünüzden kaçmıştır diye hatırlatayım.
- İsrail'de yayımlanan Maariv gazetesinin haberinde, koca bulmak isteyen genç kadınların, mezar başında dua ettikleri ve hahamın mezarına rengarenk sutyen ve külotlarını astıkları belirtildi. Kadınların bu davranışının Musevi din adamlarının büyük tepkisine yol açtığı belirtilen habere göre, Celile hahamının mozolesinin pencere parmaklıklarına ve yakındaki ağaçların dallarına asılan 400 dolayında iç çamaşırı bekçiler tarafından toplanmış.
İsrail'deki dini yerlerin yönetiminden sorumlu kurumun başkan yardımcısı Haham İsrail Deri, İsrail'in baş hahamlarıyla bir toplantı yaptıklarını, mezar tahribatı sayılacak bu hareketle hiçbir genç kadının isteğinin yerine gelmeyeceğini söylemiş...
Haham İsrail Deri ne derse desin, gelecekte de kim bilir daha kaç bin tane kadın iç çamaşırı o mezarın parmaklıklarından bekçiler tarafından toplanacaktır. Eğer kadınlar o mezara asılan çamaşırın bir koca bulmaya yardım ettiğine inandılarsa, Baş Haham değil, Hz. Musa bile onları bu inançlarından vazgeçiremez.
Batıl inanç öyle bir olgu ki, modern zamanların teknolojisi bile bundan etkileniyor.
Geçenlerde İstanbul Üniversitesi Haber Ajansı'nın sitesinde (www. istanbul. edu. tr/ iuha) Neşet Tosun'un "Batıl İnançlar da Çağ Atladı" yazısını okumuştum. Buna göre "Gelişen teknolojiyle birlikte büyük bir yayılma gösteren bilgisayar kullanımı, beraberinde kullanıcılar arasında batıl inançların da yayılmasına neden oldu. Kullanıcıların bilgisayar konusunda kendilerine göre geliştirdiği yöntemler sebebiyle yayılan batıl inançların en önemli nedeni donanım hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması"ymış.
Bu yazıda sözü edilen batıl inançlardan bazıları da şunlarmış:
* Bir tuşa bir kez bastığınızda olmayan şey, yirmi kere basınca olur.
* Çalışmayan herhangi bir hardware'ı (donanımı) takıp çıkarınca oluşan çalışma olasılığı.
* Bilgisayar kilitlendiğinde vurmak.
* Diski biçimlendirip (formatlayıp) veya biçimlendirmeyip (formatlamayıp) yeni Windows kurmak, Windows'taki sorunları çözer.
* Bilgisayarda çıkan herhangi bir sorun bilgisayarı açıp kapadıktan (resetledikten) sonra çözülür.
* Windows yüklerken fareyi (mouse) devamlı hareket ettirmek ve oluşabilecek bozuk dosya hataları ya da makine kilitlenmelerini önlenebileceğini zannetmek.
* Kasayı açtıktan sonra her şeyden önce içine üflemek.
* Topraklama yapılmazsa cihazlara zarar gelir.
Siz de eski ve yeni batıl inançlarınızın bir listesini yapmayı deneyin bakalım.
Örneğin, telefonda sesiniz karşı tarafa ulaşmadığı zaman ağızlığa üfleyerek hatları açmayı denediğiniz oldu mu hiç?
Mum veya kandil döneminde tırnak kesmeye kalkışıp parmağını kesenlerin başına gelenlerden ürküp, elektrik ve ampul çağında da gece tırnak kesmeyi uğursuz saydığınız oldu mu?
Gece sakız çiğnemenin ölü eti çiğnemekle eş anlama geldiğini, merdiven altından geçen çocuğun boyunun kısa kalacağını, balta ile tehdit edilen ağacın korkup daha fazla meyve vereceğini düşünüyor musunuz?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tarihi yeniden mi yazalım yoksa yeniden mi yaşayalım?   / 19-12-2005
 Erdoğan'ın makyajını karşıtları yapıyor artık   / 18-12-2005
 Irak düne değil yarına dönük yaşamalıdır   / 17-12-2005
 Canlanıyor mu sertleşiyor mu?   / 16-12-2005
 Bilinçsiz olmanın dayanılmaz ağırlığı...   / 15-12-2005
 Bir yazıda bu kadar az hata yaptığım için övünebilirim   / 14-12-2005
 Zamanı ve aklı dondurmak mümkün müdür?   / 13-12-2005
 En çok hürmet eden en çok kazanır   / 12-12-2005
 Bütün okullar neden ekol değildir?   / 11-12-2005
 Pelit'in diplomalı pasta ustaları ve kilolarım   / 10-12-2005
REHA MUHTAR
"Cumhuriyet'i çok sevmiştim..."
Şişirilen konuya...
EMRE AKÖZ
'B' sınıfı bir ülke
Hem uzun yıllar masa başında...
MEHMET BARLAS
Hiç meyve ağacını balta ile tehdit ettiniz mi?
İsrail'de...
SAVAŞ AY
Çamaşır suyuyla diyaliz makinesi temizlenir mi?
Hangi...
HINCAL ULUÇ
Fikirlere özgürlük.. Ama sadece...
Nereden tutsan elinde kalıyor
Nereden tutsan elinde kalıyor
1- Beşiktaş'ta borç, muhalefete göre 111 milyon YTL'ye ulaştı.
Topu yönetime attı
Topu yönetime attı
Tigana ile Demirören transfer zirvesi yaptı. Bütçe sınırlı olunca...
Seçim yasası değişiyor
AK Partili 49 milletvekili Seçim Yasası'nın değiştirilmesi için yasa...
Pamuk dosyası yargıya iade
Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yazar Orhan Pamuk'un...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu