kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Vicdansız o nesil çoktan yetişmiş
Hem fön hem mesaj
Bizim için çok kolay bir adım olabilir ama...

Vicdansız o nesil çoktan yetişmiş

Çocukları olan arkadaşlarım "Öyle bir noktaya geliyorsun ki oğlunu, kızını tutup sarsmak istiyorsun" diyorlar. Ben de bir çocuğa tokat attım. O daha üç, ben ise sekiz yaşındaydım

Bir insan bir çocuğa vurabilir. Vuruyor zaten. Örneklerini çokça yaşıyoruz. Bir insan, kendi çocuğunu bile boğazlamaya kalkabilir. Ben söylemiyorum, anne baba olan arkadaşlarım söylüyor. "Öyle bir noktaya geliyorsun ki bazen oğlunu ya da kızını sarsmak istiyorsun" diye anlatıyorlar. Öyle çileden çıkıyorlarmış ki gözleri hiçbir şey görmüyormuş. Biz annemizden hiç sopa yemedik mi peki? Ufak tefek. Babam popomuza vururdu. Kız kardeşimle yalandan ağlardık. Annem terliğini eline alınca camlı dolabın önüne geçerdik. O da otoritesi kaybolmasın diye şöyle bir sallardı terliği. Hiç isabet ettiği olmadı. Ya ben? Kardeşime hiç mi vurmadım? Vuruşurduk aslında. Birbirimizin canını çıkarırdık. Sıkışınca da şikayet ederdik babaya. Yalnız bir kez. Sadece bir kez. Kardeşime haksız yere vurdum. Öyle okkalı bir tokat patlattım ki, parmaklarımın izi kaldı minicik yanağında. İki ya da üç yaşında olmalıydı. Bense yedi ya da sekiz. Aklım başımdaydı yani. Şöyle bir yüzüme baktı küçücük gözleriyle. Gözyaşları bir anda aktı kıpkırmızı olmuş yanaklarından. Sadece canı mıydı acıyan? Sanmıyorum. Ruhu acımıştı. "Niye?" der gibi bakmıştı. Niye vurdun ki bana? Kendimi hiç affetmedim. Günlerce kötü bir insan olduğumu düşünüp durdum. Kötü olduğumu düşündükçe daha da uzaklaştım kardeşimden. Kötü davranıyordum kendime, ona, herkese... Sonra bir gün kardeşimin oyun arkadaşlarından birini tokatladığını gördüm. HHH "Sevsene beni" diyordu televizyondaki minik. Sevsene beni... Kollarını açmış bakıcısına doğru gülümsüyordu. Malatya Çocuk Yuvası'nda yaşananlardan bahsediyorum. Evet. Hani hepimizi ağlatan o görüntülerden. Ben en çok bir tanesine takıldım. "Hadi sev beni" diyene. Hani böyle söyledikten sonra kenara itilene. Sanki ben itildim kenara, sanki o minik kadar ben de yaralandım. Kardeşim geldi aklıma. Yıllar önce atılan o tokatın ağırlığı düştü üzerime. 18-19 yaşındayken bir gün özür dilemiştim ondan. "Ne, ne tokatı?" diye cevap vermişti. "Amaaaan abla ne takılıyorsun?" O zamanlar abla diyordu şimdi Balçiçek diyor. Çocuk Yuvası'ndaki görüntüler üzerine bolca yazıldı, yorum yapıldı, herkes görüşünü söyledi, birilerini suçladı, durdu. Bir itirazım var benim. Koşullar ne olursa olsun... Maaş, şartlar, kişi başına düşen çocuk sayısı... İnsanın başında kendini çıldırtacak ne kadar çok çocuk bulunursa bulunsun... Anlamam mümkün değil. Bir yetişkinin bacağının boyundan kısa bir miniğe işkence etmesini anlayamam. Üstüne sıcak su dökmesini, iki çocuğun kafasını birbirine tokuşturmasını... Hadi sev beni diyen bir çocuğa niye gülümsemediğini anlayamam... Bırakın sopa atmayı. Hani "Dikkat, vicdansız bir nesil yetişiyor" diye haberler yapıyoruz ya... Kimse kusura bakmasın ama... O nesil çoktan yetişmiş bile.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kadın mutlu adam da mutlu   / 03-12-2005
 Bütün suç yıldızlarda   / 26-11-2005
 Gençler bizi hiç anlamıyor   / 19-11-2005
 Türkiye ürettiyse kalitelidir   / 12-11-2005
 İstanbul'dan kadın toplamak.   / 05-11-2005
 Vicdansız o nesil çoktan yetişmiş   / 29-10-2005
 Siz yine medyaya inanın Kadir Bey   / 22-10-2005
 Merak kediyi öldürür   / 15-10-2005
 Yalan söylüyorum, alınma   / 08-10-2005
 Nedir Gamze olayının perde arkası?   / 01-10-2005
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Bir rektör düşünün gözleriniz kapalı
Pat diye mi girdim...
ALİ POYRAZOĞLU
Ben eskiden küçüktüm
Tiyatroya gelirsiniz... Oturursunuz...
SUNAY AKIN
Denizdeki o tuhaf hikaye
Eski denizciler uğursuz...
Antepli Musa Usta
Musa Dağdeviren bir Anadolu mutfakları uzmanı; ayrıca Yemek Kültürü Dergisi'nin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.