kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İçki yasağı bir alkolizm sorunu değildir ki
İslamcılar ve laikçiler karşı karşıya
ŞAKA - Havadan sudan

İçki yasağı bir alkolizm sorunu değildir ki

Akşam yazarı İsmail Küçükkaya, Başbakan'ın ANA uçağında İspanya'dan dönerken gazetecilerle yaptığı keyifli sohbeti kaleme almış...
Küçükkaya'nın yazısında şöyle bir bölüm de vardı:
-Erdoğan, içki yasağı ile ilgili sorular gündeme gelince danışmanlarına, "Kahverengi çantamın içinden Anayasa'yı getirin" talimatı verdi. "Anayasamız, partimizin tüzüğü ve partimizin programı hep yanımdadır" dedi. Anayasa'nın gençlerin korunmasına yönelik 58'inci maddesini bizlere okudu. Başbakan Erdoğan, sonra bir örnek vererek konuya ilişkin yaklaşımının işaretini verdi. Şöyle: "Nazlı Ilıcak'ın evindeki bir yemekteydik. Mehmet Barlas, 'Hidiv'e gittim. Çok güzel olmuş. Ama bir kadeh rakı olsaydı" deyince, Cengiz Çandar da 'Bunu da istiyorsan Yenikapı'ya kadar iniverseydin' karşılığını vermişti."
Sayın Başbakan'la aramızda uzun yıllar önce içinde Hidiv Kasrı'nın ve içkinin bulunduğu bir konuşma gerçekten geçmişti. Ama Nazlı Ilıcak'ın evinde değil, Hidiv Kasrı'ndaydı bu konuşma.
Başbakan Erdoğan o zaman İstanbul Belediye Başkanı'ydı. Nezaket göstermiş ve belediye tarafından işletilen Hidiv Kasrı'nda beni bir yemeğe davet etmişti.
Yeni bir aşçı gelmiş. Onun hazırladığı nefis yemekler geldi sofraya. Fransız usulü sosla lezzetlendirilmiş bir balık ikram edilince, "Beraberinde beyaz şarap alabilir miyim" diye sordum garsona. Garson "Alkollü içki vermiyoruz" diye cevap verdi bana.
Bu anda Tayyip Erdoğan, içki yasağının gerekçesini açıklamak gereğini hissetti ve şöyle dedi:
-Burası tarihi bir mekân. Bu mekânda alkollü içki ikramının doğru olmayacağını düşündük.
Bunun üzerine ben de şu cevabı vermiştim:
-Bu Hidiv Kasrı, 1907'de son Mısır Hidivi 2'nci Abbas Hilmi Paşa tarafından, bir İtalyan mimara bir zevk ve keyif mekânı olarak yaptırıldı. Yani binanın tarihi yapısı, bir kutsallığı ifade etmiyor. Burada şarap da içildi, başka içkiler de. Ayrıca Hidiv'in bir metresi olduğu da yazılıp, söylenir. Binayı restore ettiren Turing Kulüp Başkanı Çelik Gülersoy'la, o dönemi uzun uzun konuşmuştuk. Belediye burayı halka açtığı zaman burada içki de ikram ediliyordu.
Ben bunları bir solukta Erdoğan'a anlatınca, sadece "Binanın tarihini derinine incelemek fırsatım olmadı" demişti bana.
Nazlı Ilıcak'ın evindeki içki (Veya rakı) konulu konuşmaya gelince. O çok sonra 1997'nin 28 Şubat post-modern darbesi dönemindeydi. Ilıcak'ın baş davetlisi, muhtıra ile devrilen eski Başbakan Necmettin Erbakan'dı. Sanırım Erdoğan da vardı o yemekte.
Sofraya oturduk. Her yemekte bir kadeh içki içen arkadaşlarımız, ya portakal suyu ya da coca cola istediler. Ben de dayanamayıp, Sayın Erbakan'a "Size neden 'Hocam' diyorlar" diye sordum. Masadaki yardımcılarından biri "Sayın Erbakan üniversitede profesördür" diye cevap verdi bana. Bunun üzerine şöyle demiştim:
-Kimse sizin yanınızda içki içmiyor nedense. Bu herhalde sizi bir din adamı gibi algılamalarından olsa gerek. Madem hocalığınız profesörlüğünüzden geliyor, bu durumda ben bir bardak bira içeceğim bu sofrada.
Yani mesele alkol alışkanlığı meselesi değil. 40 yıl içmesem rakı veya şarap aklıma gelmez. Ama mesele, insanları "İlle de benim gibi olacaksın" diye zorlamak meselesidir.
AK Parti belediyeleri madem Anayasa'nın 58'inci maddesi uyarınca gençleri alkol alışkanlığına karşı koruyor. O zaman genç olmayanlara ve reşitlere neden yasak koyuyorlar?
İçkili bir mekânda herkesi "İlle de içeceksin" diye zorlamak nasıl olmazsa, belediyeye ait mekânda "İçki içemezsin" demek de yanlıştır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Biraz soyut, biraz somut bir toplumsal özeleştiri...   / 30-11-2005
 Sofraya oturmadan Çankaya'ya mı çıkacak?   / 29-11-2005
 AK Parti marjinalleşmeyi göze alabilir mi?   / 28-11-2005
 'Ulus Devlet' nerede başladı nerede bitti?   / 27-11-2005
 AK Parti içki yasağında mı kendini arıyor?   / 26-11-2005
 Devlet perakendeci perakendeciler de toptancı oldu   / 25-11-2005
 Neden hâlâ fraklı erkekler tango yapmıyor ki?   / 24-11-2005
 Felsefe de, sosyoloji de tarih de siyasete dairdir..   / 23-11-2005
 Kendinize "Hayatta ne yaptın ki" diye hiç sordunuz mu?   / 22-11-2005
 O kadar çok bamtelimiz var ki..   / 21-11-2005
REHA MUHTAR
Yalamadan, kalaylamadan kazıklamadan (2)...
Demiştim...
EMRE AKÖZ
En pahalı bilgi!
Haber şöyle: Cumhuriyet Halk...
MEHMET BARLAS
İçki yasağı bir alkolizm sorunu değildir ki
Akşam yazarı...
HINCAL ULUÇ
Sen de mi Ümit Kayıhan?..
Sezar'ı bu defa Ümit Kayıhan...
SAVAŞ AY
Milli Eğitim Bakanı'ndan "tıraş" hikâyesi
Vanlı...
MAHMUT ÖVÜR
AK Parti İstanbul'da 'demokrasi' sınavı
AK Parti...
Gökdeniz dönüyor
Gökdeniz dönüyor
Tahkim Kurulu, yarın yıldız oyuncunun dosyasını son kez görüşecek.
Lig daha bitmedi
Lig daha bitmedi
F.Bahçe'nin şampiyon ilan edilmesine tepki gösteren sarı-kırmızılı...
'Eskiyi geride bırakın'
Türkiye'de büyükelçi iken "istenmeyen adam" olarak İran'a dönmek...
Başsavcı AK Parti için 'demokrasi' ihtarı istedi
Yargıtay Başsavcısı Ok, AK Parti tüzüğünde parti içi demokrasiye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu