kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

TC'ye sıcak çatışma ninnileri

Geçirmekte olduğumuz iç karartıcı günleri genellikle çok basit açıklıyoruz:
- Birileri nifak çıkardı, bu da ayrılıkçı unsurları galeyana getirdi!
Her zamanki gibi, fazla gürültü kopartılmadan memleketin altını oysalar, koltuk yerinde durdukça mesele yok! Fakat genç ayrılıkçılar, bölücü tasarının ülkeyi paylaşma yolunda kat ettiği mesafeyi kutlarcasına savaşçı bilinçlerini pekiştirmek için ' sıcak çatışma' çıkarıp kasaba işgal provaları yapmaya kalktıkları zaman gelsin olağanüstü toplantılar! Bu seferki ne zaman durulur bilemem ama böyle provalardan sonra varılan sükunet bir anlamda ' verilen memleket' olmaktadır. Zira yaşanan taşkınlıkların binde biri bile cezalandırılmamakta, vurup kıranların devleti hırpalayışı yanlarında kar kalmaktadır. Bu da onlara ' artık Türkiye'den her istediğimizi alırız' duygusunu doya doya yaşatmaktadır.
Tabii ki ' şiddetin üstüne daha da şiddetle gidelim,' demiyorum. Bu tür kalkışmaların ' taktik çalışma' olduğunu vurgulamaya çalışıyorum.
Küresel oyuncu, belki de sadece gündelik çıkarları doğrultusunda bize bir şeyleri yaptırmak için, işbirlikçilerini de kullanarak orada burada bıçkın ayrılıkçıları sokağa salmanın fitilini ateşliyor. Onun derdi belki de sırf kendisi için birkaç günü kurtarmaktan ibarettir:
- Nöbetimi devralın, benim askerlerim yerine sizinkiler ölsün!
Bunun için bir kıvılcım üretmesi yetiyor. Bizler Türkmen'i, Çerkez'i, Kürdü ile sadece ' oynatılan' olduğumuz için ' oynayan' ve ' oynatan' neyi isterse o doğrultuda harekete geçiyoruz. Kimimiz konuşuyor, kimimiz bağırıyor, kimimiz pankart asıyor, kimimiz cam kırıyor, kimimiz kurşun sıkıyoruz.
Taktik çatışma, küresel oyuncunun öngördüğü şekilde yürüyor ve bitiyor. O alacağını alıyor veya bu yolla olmayacağına kanaat getirip başka bir oyun için düşünmeye çekiliyor. İşte bu arada ayrılıkçı unsurlar gönüllerindeki haritanın yeni bir aşamasını daha kazandıkları hayaline kapılıyorlar.
İştahları kabardıkça dayanılmaz bir küstahlıkla çevrelerindeki ayrılıkçı olmayan unsurları tahrik etmeye başlıyorlar.
Asıl boğazımıza kadar gömüldüğümüz tuzak budur; sıcak çatışmalar, pusular, kahpelikler değil! Türkiye Cumhuriyeti'nin 60 yıldır sadece seyrettiği, hatta siyasetçi ve bürokratların gaflet, dalalet ve ihanetleri ile desteklediği bu tuzak ' Kürt olmayanların Doğu ve Güneydoğu'dan tasfiye edilmesi'dir.
Bu bölgelerde Kürt ırkçılığı adına yürütülen etnik temizlik birkaç ayaklı tasarı halinde hızını kesmeden devam ederken biz sıcak çatışma ile uyutuluyoruz.
Bir kavim, bazı şartlandırılmış kardeşleri tarafından sıcak çatışma ninnileri eşliğinde bin yıllık yurdundan adım adım temizlenirken kaç Allah'ın Türkiye sorumlusu kafasını kaldırıp da yarının ufkuna bakıyor? Yüzlerce yıldır şu veya bu kasabanın ezici çoğunluğunu oluşturan topluluklar, üçbeş yıl içinde başka yöreden talimatla gönderilmiş kitlelerce işgal ediliyor ve dolduruluyor. Üstelik de beldenin yerlilerine ' Buralar bizim olacak, boşuna kendinize ev filan da yapmayın' demekten çekinmiyorlar. (Sıcacık örnek arayan Iğdır'daki Azeri çoğunluğunun başına örülenlere bakabilir.) Kesin bir gerçek vardır: Bugün TC'nin herhangi bir alanda devlet sayılmayı hak edecek bir siyaseti bulunmadığı gibi milli beka meselesinde de herhangi bir çözümü yoktur. Oysa ayrılıkçı yapılanmanın bölgedeki etnik temizlik harekatı adeta bir devlet planı gibi yürüyor! Pilot çevreler seçip nüfus hareketleri yaptırılıyor. Yeni yerleşimciler sanki öğretilmiş bir ders gibi, işinde gücündeki yerli ahaliyi taciz ediyorlar, yörenin bütün rant kapılarına ırkçı bir sahiplenme ile hükmetmek için güvenlik birimlerinin gözleri önünde her türlü zorbalığı uygulayabiliyorlar. Böylece yöre insanı ' buralar yaşanmazlaştı' diyerek göçünü alıp gitmeye mecbur kalıyor. Kısacası bilinçli bir çoğalma, göçme, yerleşme, kovma siyaseti yoktan bir ulus devlet yaratmak üzeredir! Sıcak çatışma dediğimiz bu ninnilerle hem dünya güçleri bizi uyutuyor, hem de Türk düşmanı yeminli ırkçı yerel unsurlar..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Brövenin Atatürkçesi neydi?   / 15-11-2005
 Tüfekle oynama şeytan doldurur   / 14-11-2005
 Yaşasın bir yasak daha!   / 11-11-2005
 Adalet, kalkınma ve ilerleme raporu   / 10-11-2005
 Televizyon hıyabanında insan bir ok   / 08-11-2005
 Cehennem 'Derin Şirket' kusar   / 07-11-2005
 Ahir zaman alet ve alametleri   / 04-11-2005
 Ahfeş'in rektörleri   / 03-11-2005
 İblisleşme zamanı   / 01-11-2005
 Ata'ya eziyet bayramları   / 31-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
Benim ulema adayım Beyaz Hoca...
Genetik mühendisi olmak...
ALİ KIRCA
Doha-Manama-Kopenhag hattı!
Körfez izlenimlerimizi,...
ÖMER LÜTFİ METE
TC'ye sıcak çatışma ninnileri
Geçirmekte olduğumuz iç...
FATİH ALTAYLI
Ulema meşgul Başbakanım
Başbakan Erdoğan, Avrupa...
ERDAL ŞAFAK
Kaş yaparken
Başbakan Erdoğan'ın "ulema" krizinde...
UMUR TALU
Yeni vade...
Tamam, Başbakan Kopenhag'ı çabucak terk...
İşkence dehlizleri
Irak İçişleri Bakanlığı binasının sığınaklarında işkence yapılmış, aç...
Sarkozy oylarını katladı
Fransa'da 'göçmen isyanı', yirminci gününü doldururken;...
Gözlerimde yaş kalbimde sızı
Gözlerimde yaş kalbimde sızı
Bize 3 gol yetiyordu 4 tane attık. Ama daha 25. saniyede Alpay'ın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu