kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Uyutmak ve unutmak

Danimarka Başbakanı Rasmussen denince aklımıza AB'nin 2002 Kopenhag zirvesi geliyor. "Türkiye'ye ne diyeceğiz" sorusuna "Önce uyut, sonra unut" yanıtıyla tarihe geçen zirve. Rasmussen'in aynı taktiği Danimarka'dan yayın yapan PKK'nın sesi Roj TV konusunda da izlediği ortaya çıktı.

Başbakan Erdoğan, AB'nin 16-17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi'nde bir ara niyetlendiği "Uçağı hazırlayın, gidiyoruz" restini dün Kopenhag'ta çekti. İyi de yaptı.
Çünkü, Danimarka'nın Roj TV sorununda takındığı "pişkinlik", Belçika'nın Fehriye Erdal'ı kollayan kararının uyandırdığı kuşkuları doğrulamış oldu: AB, terörle mücadelede çifte standart uyguluyor.
Hatırlarsınız, Türkiye, 1 Mart 2004'te Danimarka'dan yayına başlayan Roj TV'nin engellenmesi için 1.5 yıldır girişim üstüne girişim yapıyor. Kopenhag önce "Böyle bir kanaldan haberimiz yok, bize bilgi gönderin" dedi. Dışişleri kalın bir dosya ulaştırdı. Ardından Erdoğan bizzat Danimarka Başbakanı Rasmussen'i bilgilendirdi. Yetmedi, Adalet Bakanı Çiçek, daha 10 gün önce Danimarkalı meslekdaşı Lene Espersen'e konunun önemini anlattı, "Bu bizim hükümetten hükümete, devletten devlete talebimiz" dedi. Cevap: "Soruşturma başlattık. Ayrıca terörle mücadeleyle ilgili esaslı bir paket hazırladık. Teröre destek veren radyoları da, televizyonları da çok sıkı denetleyeceğiz." Birkaç gün geçti, Danimarka, "Yeni bilgilere ihtiyacımız var" dedi. Onlar da gönderildi. Sonra yeni bir yanıt: "Polise suç duyurusunda bulunun. " Ona da peki: Kopenhag Büyükelçiliğimiz hemen gereğini yaptı.
Sonuç? Danimarka radyotelevizyon denetleme kurulu, "Roj TV yasalarımızı ihlal etmiyor, kapatamayız" deyip noktayı koydu. Bu kararı dün Rasmussen de tekrarladı: "Roj TV'yi kapatmak için yasal dayanağımız yok." Tam Danimarka'ya yakışan politika: "Önce uyut, sonra unut!"

AB'de emsal karar var
Yetmezmiş gibi, Erdoğan'ın Rasmussen'le ortak basın toplantısına Roj TV muhabirinin de katılmasına göz yumulunca, ya da izin verilince bardak taştı.
Nasıl taşmasın? Muhabirin basın toplantısında Erdoğan'a soru yöneltmeye kalktığını düşünün... Hele bir de -sırf kışkırtmak için- Kürtçe sorduğunu...
Rasmussen'in "Hükümetler hiçbir şekilde medyayı etkilemeye çalışmamalı. Basın tamamen özgür ve bağımsız olmalı. Bu, demokrasinin en temel ilkesidir" sözlerine elbette katılıyoruz. Hem de sonuna kadar. Ancak terör örgütü propagandasını yapmak ne zamandan beri basın özgürlüğü kapsamına giriyor? Rasmussen özgürlüğü o kadar ucu açık görüyorsa, Fransa'nın "Hamas" örgütü çizgisindeki bir Lübnan TV'sini terör propagandası yaptığı gerekçesiyle susturmasına neden karşı çıkmadı? O karar AB için emsal oluşturmuyor mu? Bu gelişmenin AB çevrelerince nasıl değerlendirileceğini, müzakere sürecini nasıl etkileyeceğini merak ediyoruz. Ancak ufukta kara bulutların hızla toplandığını da görüyoruz. Dışişleri Bakanı Gül dün Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bunun mesajlarını verdi: "Türkiye'ye yönelik hesaplarını AB üzerinden sağlamayı amaçlayan bazı çevrelerin zorlamalarıyla gündeme gelebilecek haksız dayatmaları kabul etmeyeceğiz. Gerekli tepkileri en açık şekilde vereceğiz..."
Gül hem Brüksel'e uyarı gönderiyor, hem de kamuoyunu gergin döneme hazırlamaya çalışıyor. Çünkü AB'nin geçen hafta İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı Belgesi'ni yayınlamasından sonra Brüksel'in beklentilerı hızla sıkıştırmaya dönüşmeye başladı: "Ek Protokol'ü bir an önce Meclis'ten geçirin. Limanlarınızı Rum gemilerine açın." Rasmussen dün bunlara tüy dikti.
Belki inceldiği yerden kopmayacak ama bugüne kadar yaşanan inişçıkışların en sertine hazır olun. Ya da AB uçağının türbülansa girmesine...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kitap ve vicdan   / 15-11-2005
 Yaşasın demokrasi yaşasın şeffaflık   / 14-11-2005
 Merkel geliyor hazır mısınız?   / 13-11-2005
 Brüksel'e giden yol Şemdinli'den geçiyor   / 12-11-2005
 Zayıf savunmaya çok güçlü karar   / 11-11-2005
 İki ayağının üstünde durmak   / 10-11-2005
 AB merkezinden Avrupa'ya bakış   / 09-11-2005
 Dışlanmışların "İntifada"sı   / 08-11-2005
 Brüksel berberi ve saçımızın rengi   / 07-11-2005
 Azerbaycan ve kadife devrimler   / 06-11-2005
YILMAZ ÖZDİL
Hoştgeldiniz...
Bu İsviçre AB'ye üye değil. Dolayısıyla...
UMUR TALU
Dünya kadar yer varken...
Muhabir arkadaşımız Özge...
FATİH ALTAYLI
Milli takım oyuncularına
Milli formamızı onurla taşıyan...
ERDAL ŞAFAK
Uyutmak ve unutmak
Danimarka Başbakanı Rasmussen denince...
'Amerikan askerleri bizi aslanlara attı'
Gözaltında işkence iddialarına bir yenisi daha eklendi... İki Iraklı...
Chirac: Aileleri cezalandıracağız
İsyanda ailelerin de payı olduğunu savunan Fransa yönetimi, çocukları...
Hayat bir gündür o da bu gündür
Hayat bir gündür o da bu gündür
Milli Takımımız yüzdü yüzdü kuyruğuna geldi. Deplasmanda 2-0 mağlup...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu