Tartışalım ama

Yabancı oyuncu sayısı tartışmasının açılması son derece faydalı oldu. Kimileri salt kulüplerinin menfaatine göre yorum getirse de, kimileri daha sığ sularda gezinse de, arada çok da faydalı görüşler, yaklaşımlar da ortaya çıktı. Tartışma zamanlama açısından da ilginç oldu. Fransa'da yabancı kökenlilerin eşitsizliğe isyanlarını TC Başbakanı "Medeniyetlerin barışını ancak biz sağlayabiliriz" diye yorumlarken, çok kızdığımız Fransız politikacı Le Pen'i imrendirecek ırkçı yaklaşımlar ortaya koyanlar da oldu. Ama sapla samanı karıştırmadan fikirleri tartışmakta hep fayda var.
G.Saray'ın sınırlı yabancıyla UEFA kupasını kazanması sınırlamanın devamı görüşünde olanların en önemli dayanağı. Bu bir örnek ancak bunu tek kriter olarak ortaya koymak da mümkün değil. Çünkü 1997'de UEFA kupasını kazanan Schalke'de yabancı oyuncu sayısı sınırlıyken, 2001'de Şampiyonlar Ligi'ni kazanan ayn ülkeden Bayern'in ilk 11'inin 8'inin yabancı olması da bir başka örnek .
Yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılması kulüp takımlarını ve ligimizin kalitesini olumlu etkileyeceği bir gerçek. Ancak milli takımı ise en azından 3-4 yıllık bir süreçte olumsuz etkileyeceği de bir başka gerçek. Bence Türk oyuncusunu AB statüsünde sınırsız kabul eden her AB ülkesinin sporcusunu biz de sınırsız kabul etmeliyiz. AB dışındaki ülke sporcularını ise mutlaka sınırlamalyız. Avrupa kupalarında mücadele eden takımlara ligimizde bu sınırlamalar geçerli olmak üzere lisans sayısında esneklik de tanınmalıdır.
Diğer taraftan "kaliteli gelecekse gelsin" yaklaşımı da gerçekçi değil. Örnek verilen Anelka, Appiah'ın maliyetleri transfer bütçeleri bazı Anadolu takımlarının yıllık bütçesine eşit. Anadolu kulüpleri kaliteli oyuncuyu transfer edecek bütçe bulamaz, bütçe bulsa da oyuncuya takımı, şehri beğendiremezler. Şampiyonlar Ligi'nde oynamasa F.Bahçe'nin bile Alex, Anelka, Appiah'yı transfer etmesi mümkün değildi . Anadolu kulüplerinin yapması gereken menajerlere esir olmayıp oyuncu araştırma işini ciddiye alıp buna bütçe ayırmaları. 4'üncü büyük olarak adlandırılan kulübümüzün yöneticisi transfer ettikleri oyuncuları seyretmeden aldıklarını itiraf ediyor .
İşin acı olan yönü budur.