kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Avrupa'ya nasıl konuşmalı?

ABD'deki tüm felaketlerde ortaya çıkan "oh olsun" duygusu bu kez Fransa ile ilgili olarak dışa vurdu. Alman dilinde bu duygu için özel bir kelime var: Schadenfreude . İnsanın yüreğini serinletebilir ama şimdi ne Avrupa'da ne Türkiye'de Schadenfreude zamanı değil. Zira bu kalkışmanın anlamı da olası sonuçları da Fransa'yı aşıyor.
Fransa'nın varoşlarında patlayan olayların niteliğiyle ilgili pek çok şey yazıldı, çizildi. Küreselleşmenin etkileri, Fransa'nın gizli ırkçılığı veya en hafifinden ayırımcılığı, Fransız polisinin görevini algılayış ve uygulayışındaki zorbalığı, varoşlardaki hayatın umut ve gelecek vaadetmeyen yapısının altı çizildi. Fransa'nın göçmen meselesine yaklaşımının ne denli köhnemiş olduğu vurgulandı.
Ama mesele yalnızca Fransa'nın meselesi değil. Ezici çoğunluğu Müslüman olan eski sömürgelerden gelmiş veya çalışmak üzere göç etmiş toplulukların bulundukları ülkelere uyum sağlamaları sorunu Avrupa çapında bir sorun. Üstelik çok farklı yöntemler uygulamış ülkelerde de benzer ayaklanmalar yaşanabiliyor. Topluluklar kendi aralarında da çatışabiliyorlar.

Korku
faktörü yetmiyor
Bunun ötesinde iş giderek Avrupa'nın çoktandır derinlere gömülmüş şeytanlarının yeniden ortaya çıkmalarına da yol açıyor. Bu olayların Fransa'da zaten zayıflamış olan merkez siyaseti daha da eritmesi, buna karşılık ırkçı hareketi veya aşırı milliyetçi hareketi güçlendirmesi ihtimali hayli yüksek. Geçen yıl bugünlerde film yönetmeni Theo van Gogh'un hunharca öldürülmesinin ardından liberal Hollanda toplumunun gösterdiği tepki de bu işlerin nerelere kadar varabileceğinin işaretini veriyordu.
Bilgi Üniversitesi'nden Hasan Kirmanoğlu, göçmen karşıtı sağcı partilerin yükselişini analiz etmek üzere Nejat Anbarcı ile yaptığı bir çalışmada ' belirsizlikten sakınma' kavramının gelir dağılımı ve işsizlik kadar önemli bir değişken olduğunun altını çiziyor. Belirsizlikten sakınma derecesi yüksek toplumlar bireyselliğe prim vermeyen cemaatçiliği öne çıkarıyor. Sakınma derecesi düşükler farklı olana rahat yaklaşıyor. Böylesi toplumlarda göçmen karşıtlığı üzerinden siyaset yapan partiler fazla yükselemiyor. Açık toplumlarda korku umudu yenemiyor.

İslam
ülkeleri sessiz
Avrupa'nın geleceğinde bu değişkenin ne ölçüde önemli bir rol oynayacağı Türkiye açısından da kritik öneme sahip. Paris'te başlayan olayların hem Fransa'da, hem başka ülkelerde yabancı düşmanlığını körükleyeceği ölçüde Türkiye'nin üyelik sürecini olumsuz etkileme ihtimali de var . Ancak bu yeni değil. Açık ve kendine güvenen Avrupa ile korkuya teslim olmuş Avrupa arasındaki mücadele Türkiye üzerinden de sürecek. Avrupa'da yaşayan Türkler için de hayat zorlaşabilecek.
Ancak Türkiye'ye yönelik ırkçı, dışlayıcı söylem ve politikalarla mücadele ederken dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Siyasi meselelerin seküler dille anlaşılması ve siyasetin buna göre üretilmesi gerekir. Uygarlıklar arasında köprü olmak adına siyasi meselelere yalnızca din farkı perspektifinden bakmak ve ona göre siyaset ve söylem oluşturmak Türkiye'ye yarar sağlamaz. Avrupa'daki Türkler'in meselelerine vatandaşlık haklarının geliştirilmesi ve yaşadıkları toplumlara uyum sağlama açısından bakmak gerekir.
Sonuçta ikiyüzlülük ve dışlayıcılık Müslüman olmayanların tekelinde değil. Tüm İslam aleminin Sudan'ın Darfur bölgesinde gerçekleştirilen ve dört yüz bin Afrikalı'nın öldürulmesi ve sürülmesiyle biten etnik temizlik karşısındaki sessizliği de zaten bunun kanıtıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Öteki Paris   / 06-11-2005
 Mücadele ahlâkı   / 03-11-2005
 Cumhuriyet ve özgürlük   / 30-10-2005
 Düşüşe doğru   / 27-10-2005
 Geri sayım   / 23-10-2005
 Geleceği kurmak   / 20-10-2005
 Viraj   / 16-10-2005
 Hırçın Çocuk   / 13-10-2005
 Bin bir buse   / 09-10-2005
 Kod adı AB   / 06-10-2005
SOLİ ÖZEL
Avrupa'ya nasıl konuşmalı?
ABD'deki tüm felaketlerde...
Geri dönüş yok
Geri dönüş yok
Milli Takım'ın kaptanı Hakan Şükür "Grupta ümitler kaybolurken zoru...
Tuncay satılık
Tuncay satılık
F.Bahçe Teknik Direktörü Daum, 'Verim alamıyorum' diyerek iyi teklif...
Hükümeti tanık gösterdiler
Hükümeti tanık gösterdiler
Türkbank ihalesine fesat karıştırmaktan Yüce Divan'da yargılanan...
Büyük önderi anıyoruz
Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 67'nci yılında törenlerle anılacak.
AB'den 'kıpırda' uyarısı
Avrupa Birliği Komisyonu, 2005 Türkiye İlerleme Raporu ve Katılım...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu