Sabancılar, Yargıtay'a başvurdu
Sabancı ailesi, Belçika'nın Gent Mahkemesi'nin terörist Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde görüş bildirdiği kararını dün açıklamasının ardından Yargıtay'a başvurarak karara itiraz etti.
Gent Mahkemesi, 25 sayfalık gerekçeli kararında, Belçika adaletinin Türkiye'de işlenmiş suçları yargılama yetkisi olmadığını ileri sürdü.
Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, ''son derece saçma'' olarak nitelediği karar karşısında derhal Yargıtay'a giderek son itiraz hakkını kullandığını,
bundan sonra gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı.
Schmitz, konuya ilişkin açıklamalarında Belçika'nın ''teröristleri bağrına basarak, koruyarak, onlara destek vererek başına dert aldığını'', ''terörizme karşı ortak mücadeleden söz edildiği bir dönemde teröristlere kucak açmanın yanlış olduğunu'' söyledi.
Brüksel hükümetinin ve özellikle Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı Laurette Onkelinx'in, terörist Erdal'ın Belçika'da tüm suçlarından dolayı yargılanması gerektiğine inandıklarını ve bunu ifade ettiklerini ancak yasama, yürütme ve yargı güçleri arasında bağımsızlık olduğunu hatırlatan Schmitz, Belçika adaletini ''hep aynı şarkıyı söylemekle'' ve ''sorumsuz davranmakla'' itham etti.
Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından olan terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da Belçika'da, Neşe Yıldırım adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalanmıştı.
Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti. Bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına alınan Erdal'ın Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Bu suçlar arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak, sahte kimlik kullanmak gibi unsurlar bulunuyor.
AVRUPA TERÖRİZME KARŞI MÜCADELE SÖZLEŞMESİ
Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, Türkiye'ye iadesi reddedilen teröristin, Avrupa Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi çerçevesinde Belçika'da yargılanmasını istiyor. Savcılık, Belçika yasalarının ve adli yapısının bu yargılamaya olanak tanımadığı görüşünü savunarak, sanık avukatlarına destek veriyor.
Gent Mahkemesi kararında, teröristin Avrupa Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi çerçevesinde yargılanamamasına gerekçe olarak, Sabancı suikastında kullanılan silahın ''tam otomatik'' değil, ''yarı otomatik'' olması gösterildi. Söz konusu sözleşmede, ''tam otomatik silah'' kullanılan eylemler ''terörist eylem'' olarak hedef alınıyor.
Schmitz, şu bilgileri verdi: ''Bir 'derogasyon' söz konusu. Belçika adaleti, bu ülkede işlenen suçları yargılar. Bir yabancının, yabancı bir ülkede, yabancılara karşı işlediği suç, ilke olarak, Belçika'da yargıya götürülemez. Ancak sadece Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi, iade talebi reddedildiği için buna olanak tanıyor.''
Schmitz, Belçikalı hakimleri ''siyasi yaklaşımla'' suçladı ve ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini söyledi. Avukat Schmitz, ''otomatik silah'' ve ''yarı otomatik silah'' konusunda tüm uzmanlarla ve sözleşmeyi kaleme alan kişilerle görüştüğünü ve bu kişilerin görüşlerini mahkemelere aktardığını da bildirdi.
Terörist Fehriye Erdal'ın Belçika'da işlediği suçlar çerçevesinde yargılanma süreci de Bruges Mahkemesi'nde ayrıca devam ediyor. Teröristin daha önce yattığı hapis süresinin, bu suçların cezasını karşılamış olacağı ve Belçika'daki suçlarından dolayı daha fazla hapis yatmasının mümkün gözükmediği adli çevrelerce belirtiliyor.
Bruges Mahkemesi, teröristin Belçika'da işlediği suçlardan dolayı yargılanmasına 6 aralıkta devam edecek. Belçika adaletinin teröristi yargılamamaya eğilim gösteren son kararına Türkiye'den ve Türklerden gelen tepkiler etkili oluyor. Basın çevrelerinde yorumlar, bu tür ''siyasi'' kararların, terörizme karşı ortak mücadele alanında Belçika'yı ''büyük itibar kaybına uğrattığına'' işaret ediyor.
(AA)
|