kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

3.2'den 3.5'e çıkmanın ağır sorumluluğu

Dünyada rüşvet ve yolsuzlukla mücadele eden başlıca sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Türkiye'den ilk kez "takdir"le söz etti ve notunu az da olsa (3.2'den 3.5'e) artırdı. Ancak Türkiye'nin daha üst sıralara çıkabilmesi için atması gereken önemli adımlar var.

Uluslararası Şeffaflık örgütünün yolsuzluk raporunu ilk kez içimizi sıkıntı basmadan okuduk. Çünkü nicedir 10 üstünden 3.2'ye demir atmış olan "Etik temizlik" notumuz bu yıl 3.5'e çıkarıldı. Müjdeler olsun!
Ve örgüt tarafından "Yolsuzlukla mücadelede mesafe almış" ülkeler arasında sayıldık. Sadece not değil, sıramız da yükseldi tabii.
2002'de 102 ülke arasında 64'üncü sırada yer almıştık, 2003'te 133 ülke arasında 77'inci, 2004'te 146 ülke arasında yine 77'inci. Bu yıl ise 159 ülkelik listede 65'inciliğe terfi ettik. Yani 2002'deki sıramıza kavuştuk. O yıldan bu yana notumuzu 0.3 puan artırarak.
Bu olumlu gelişmede bir dizi etken rol oynadı: Türkiye'nin ilk imza koyanlar arasında yer aldığı 10 Aralık 2002 tarihli BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi'nin onay için 6 Temmuz 2005'te Meclis'e gönderilmesi, Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Konseyi'ne (GRECO) üye olunması, kamu görevlilerinin yolsuzluğa karışmasını önlemek için çaba harcanması ve bu çerçevede Etik Kurulu'nun oluşturulması gibi...
Ancak AB'nin geçen yıl yayınladığı İlerleme Raporu'nda da belirttiği gibi, "Yasal ilerlemelere rağmen rüşvet, kamu yönetiminde ve ekonomik alanlarda ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürüyor."

Dokunulmazlık ve yardımlar
Zaten Uluslararası Şeffaflık raporunda da "Kamu yönetiminde ve siyasette şeffaflık, dürüstlük, iyi yönetişim için Türkiye'nin atması gereken daha çok adım bulunduğu" vurgulanıyor. Neler bu adımlar?
Öncelikle -işadamı ve bürokratın yanı sıra- rüşvet ve yolsuzluğun üçüncü aktörü olan siyasetçiyi de mücadele kapsamına almak. Yüce Divan'daki yargılamalar daha çok geçmişle hesaplaşma olarak görüldüğü için pek emsal kabul edilmiyor. Türkiye asıl aktif olarak siyasette bulunan ve devlet yönetiminde de sorumluluk üstlenmiş kişilerle ilgili iddiaların soruşturulmasının önünü açmak zorunda. Bu da dokunulmazlıkların daraltılması ndan geçiyor. Ne yazık ki, iktidar yargıya güvensizliği nedeniyle sadece siyasiler için değil, Türkiye için de bir saygınlık ve inandırıcılık sorunu olan bu konuyu gündeme getirmeye yanaşmıyor.
Daha fazla erteleyemeyecek ikinci sorunu ise "Siyasetin finansmanı"na şeffaflık düzenlemeleri oluşturuyor. Gerek Uluslararası Şeffaflık'ın, gerekse BM'den Dünya Bankası'na kadar tüm kuruluşların "Rüşvet ve yolsuzluğun bataklığı" gösterdikleri bu konu çözülmedikçe, ne siyasette etikten söz etmek mümkün olacak, ne de siyaset kurumunun güvenilirlik derecesini yükseltmek.
Bu yılın raporunda yer almadı ya da henüz açıklanmadı ama Uluslararası Şeffaflık her yıl siyaset-yolsuzluk ilişkisini değerlendiren araştırmalar da yapıyor.
Örneğin 2003'te 44 ülkede 30 bin kişiye "Elinizde sihirli değnek olsa, hangi kurumdaki yolsuzluğu ortadan kaldırırdınız" sorusunu yöneltti. Türkler ilk sırada "Siyasi partiler"i saydı.
Geçen yıl ise Türkiye'yi "Siyasi partilere yapılan maddi yardımlar açısından şeffaflığın az olduğu" Avrupa ülkeleri arasında gösterdi.
Türkiye'yi, Türk demokrasisini bu ayıptan kurtarmak, gerek iktidarın, gerekse Meclis'in asli görevi olmalı. Hem de gecikmeden; bu yasama yılında.
Unutmayın; Türkiye'nin 10 üstünden 3.5 olan "Etik temizlik" notu, "Tehlikeli düzeydeki yolsuzluk için eşik" kabul edilen 3'ten pek de uzak değil!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İzmir sallanırken İstanbul'u düşünmek   / 18-10-2005
 CHP'nin eleştirileri AB karşıtlığı mı?   / 17-10-2005
 En önemli reform boğuntuya gidiyor   / 16-10-2005
 AB'den ev ödevi gelmeye başladı   / 15-10-2005
 Zor bir kış kapıda   / 14-10-2005
 Suriye'de kıyamet günü belirtileri   / 13-10-2005
 Schröder'den sonra Almanya sağlam mı?   / 12-10-2005
 Kulenin sığacağı torba aranıyor   / 11-10-2005
 Asya'nın güneyi Türkiye'nin güneyi   / 10-10-2005
 Zamanlama şaheserleri   / 09-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
The yazı...
Avantacı gazetecilere özendim.
Bugün...
UMUR TALU
Aşkın kanunu!
İktidar, "Türkiye'nin sermaye...
FATİH ALTAYLI
Yüksek gecekondulaşma
İstanbul'un Maslak bölgesi,...
ERDAL ŞAFAK
3.2'den 3.5'e çıkmanın ağır sorumluluğu
Dünyada rüşvet...
Naklen Saddam Şov başlıyor
Ve o gün geldi çattı. Devrik Irak lideri Saddam yargı önüne çıkıyor.
Komisyon'un gözü Pamuk davasında
Avrupa Birliği Genişleme Komiseri Olli Rehn'le, resmi ziyaretlerde...
(Dikkat) Achtung Kadıköy
(Dikkat) Achtung Kadıköy
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ndeki üçüncü randevusunda Schalke'yi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu