|
|
Ayşegül Aldinç yorumu
Dizilerde bolca mantık hatası var. Sabah evden çıkılıyor, bir sonraki sahnede akşam yemeği yeniyor. Olabilir ama diğerleri gündüzde kalmış. Veya tarlada çalışırken askılı kıyafetler giyiyor başrol oyuncuları. Veya evin hanımları birbirleriyle dekolte yarışı yapıyor. Gerçekçi olalım, Anadolu'da yaşayan Türk kadını askılı bluzlarla dolaşmaz sokaklarda. Bir ay önce kuzenimin 15 yaşındaki kızı gelmişti ziyaretime. Alıveriş yaparken "Elazığ'a ve göle" uygun seçti kıyafetlerini. Askılılar, dekolteler gölde (Hazar Gölü kenarı İstanbul'un boğazı, Bodrum'un sahilleri gibidir), kapalılar şehir içinde giyiliyor çünkü. İstisnalar yok değil. Örneğin Misi'yi izlerken bir sahnedeki özene bayıldım. Süheyla rolündeki Ayşegül Aldinç, yıllar önce ayrıldığı adaya geri dönüyor. Dönüşü muhteşem olsun diye son derece alımlı, makyajlı, havalı. Eve adımını atar atmaz, bu heyecana dayanamayan babası kalp krizi geçiriyor. Apar topar hastaneye kaldırılıyor, küçük bir balıkçı motoruyla. Ayşegül de arkasından gidiyor. Bir sonraki sahnede, hastane koridorunda görüyoruz kendisini, saç baş dağılmış, makyaj uçmuş bir vaziyette. Gerçek hayatta olduğu gibi. Motorda giderken ne saç kalır zira ne de makyaj. Başarılı bir yorumcu olduğu kadar oyunculukta da iddialı Ayşegül Aldinç hassasiyeti olsa gerek.
|