|
|
Komediden çok fazla anlamam!
Drama ağırlıklı projeleriyle reytinglerin en üst sırasında yer alan Erol Avcı, bir kez komediyi denediğini ama o işten çok da fazla anlamadığını itiraf ediyor.
* Neden sadece drama çekiyorsunuz? Drama daha çok izleniyor. Bizim toplumumuzda drama hikayeleri daha fazla. Neyin komedisini yapacağız biz? En iyileri yapıldı; Züğürt Ağa, Muhsin Bey... Bizde şehir komedisi yoktur. Bir tek Avrupa Yakası çıktı; o da çok AB. Yani alt kesimlerde drama var sadece. Bir de dramadan çok hikaye çıkıyor, komedi zordur. Bir tane yapmayı denedim (Dişi Kuş) olmadı. Şunu anladım ki, ben komediden fazla anlamıyorum. Sit-com çok matematik. Kapıdan girişinizdeki adım sayısından, konuşmaya kadar çok matematik. Şu an en iyi bildiğim varken, niye gidip başka bir şey yapayım?
* Proje mi star olmalı, oyuncu mu? Kesinlikle proje. Hayatımda starlık üzerine bir iş yapmadım. Beyaz Gelincik'e bakın. 4 star var, altta da 4 kadın starım var. Onlar çok popüler olmadığı için duyulmuyor ama 5 bölüm sonra herkes o kadınları konuşacak.
* Osman Yağmurdereli, Erkan Petekkaya'yı 'Köpek' dizisiyle ekrana ısındırdı ve yıldız yarattı. Siz 'İstanbul Masalı'nda Ahu Türkpençe'den yıldız yarattınız. Yapımcılar bir anlamda da yıldız fabrikatörü mü? Bu bir misyon değil ama doğal olarak oluşuyor böyle bir şey. Bir yapımcı popüler bir oyuncuyu bir kadroya eklemek ister tabii; çünkü bu reyting için kolay bir yoldur. Mesela Mehmet Aslantuğ'un oynadığı bir dizinin daha baştan seyredilme oranı diğerlerine göre iyidir, çünkü insanlar onu tanır ve seyreder. Ama onun etrafını sıfır yüzlerle desteklemeniz lazım. Onlar da bir müddet sonra, eğer bir yetenek, elektrik varsa star oluyor. Arkadan sürekli yenileri geliyor. Bugün ben iyi yapımcı diye anılıyorum, 5 sene sonra beni beş misli geçen başka bir yapımcı gelecek.
* Bu sizi korkutuyor mu? Hayır korkutmuyor. Ben birinci, ikinci, hatta üçüncü işimde çok korktum.
* Hangisiydi onlar? Zerda televizyonda ilk işimdi; 'tutmazsa ne yaparım' diye düşündüm. İstanbul Masalı'na çok asıldım, 'o kadar ünlü oyuncu tutmazsa ne yaparım' diye çok korktum. Demek istediğim; nasıl bir gün öleceksek, bir gün birileri bizi geçecek. Bu çok normal. Osman Yağmurdereli abimiz, duayenimizdir; beş sene önce girdi bu işe, bugün işleri iyi gitmiyor. Türker Abi (İnanoğlu) duayendir, yapıyor birtakım işler ama genç yetenekler geliyor. Bugün ben iyiysem 2 sene sonra benden daha genç, daha yetenekli, daha iyi projeyi yakalayan biri beni geçecek. Korku değil de; o yarışta 5'inci, 6'ncı olmak insanı üzebilir.
ŞİRİN SEVER
|