Komedi futbol
Türkiye'de deniz mevsimi sürerken Galatasaray, karlı kışa adım atan Kuzey Kutbu kenti Tromsö'de UEFA ön eleme maçına çıkıyordu. Tromsölüler, Türkiye'deki 'Galatasaray Tromsö'yü rahat geçer' başlıklarından bir hayli rahatsız olmuşlar ki basın toplantısında Gerets'e sitemde bulundular. Belçikalı hoca da 'Sizi ciddiye alıyoruz' cevabını vererek Tromsö'lü gazetecilerin gönlünü aldı. Tromsölüler yeni bir mucize peşindeydi. 1 995 yılında karlı bir havada Chelsea'yi 3-2 yenmişlerdi. Çarşamba akşamı yapılan çift kalede Galatasaraylı futbolcular kaygan zeminde ayakta zor duruyorlardı. Saidou, idman bitiminde bana 'Alüminyum krampon bile bu sahada etkili olmaz, ayağımız çamura gömülüyor. Maç zor geçecek' diye yakındı. Tromsö'nün silahları fizik gücü ve soğuktu ama öğleden sonra başlayan kar sahanın zeminini pirinç tarlasına çevirmişti. Topu taşımayı, duvar pası yapmayı, çalım atmayı düşünmek Galatasaray adına intihar olurdu. Öncelikli hedef ayakta durabilmeyi becermekti. Tomas, Song ve genç Uğur önlerine düşen topları zeminin yarattığı tuzağa düşmemek için hemen ileri vuruyordu. Cihan-Saidou ikilisi orta alanda rakipten önce toplara basıyordu. Ülkesinde bu tür zemine alışık olan Heinz kendisine havadan atılan topları göğsüyle akıllı yumuşatıyor, ardından ya kaleye ortalıyor ya da rakibin hata yapabileceği çamurlu bölgeye yerden sert olarak pas gönderiyordu. Tromsö sürekli soldan geliyor, genç Uğur girdiği mücadelede tekmeye kafa uzatırken çamurla da boğuşuyordu. Genç futbolcu bu savaşta çamurdan adama dönmüştü. Bu şartlarda futbol oynamak kabir azabına benziyordu. Bazen oyuncuların sahada dengelerini kaybedip çamurda patinaj yapmaları tribünleri kahkahaya boğuyordu . Hiçbir taktik bu çamurda sökmezdi. Erdal Keser'in 'Kaleciliği çok iyi' dediği Hirschfeld, Ümit Karan ile Necati'nin gollük şutlarını köşeden çıkardı.
ZEMİN TOPU ZAMK GİBİ TUTTU İkinci yarıda ağırlaşan zemin futbolcuların dengesini tamamen bozarken topu da bir zamk gibi tutuyordu. Galatasaray fizik olarak düşünce Tromsö daha çok gelmeye başladı. Gerets, takıma dinamizm kazandırma adına Uğur'u çıkarıp Hakan Şükür'ü aldı, Cihan'ı sağ tarafa çekip Necati'yi ortaya koydu. Bu hareketlilik pozisyonlar bulmamıza yaradı ama ağır zeminde şut becerimizi gösteremedik. Avusturyalı hakemin tek hatası Ümit Karan'a yapılan faulü penaltıyla değerlendirmeyip dışarı taşımasıydı. Sahanın çizgileri çoktan kaybolmuştu. Bunları çizdirmeyi akıl edemedi. Bence bu yüzden iyi süzemediği penaltı pozisyonunda hata yaptı. Komedi futbolu andıran maçta yediği bir karambol golüyle yenilen Galatasaray İstanbul'da bu turu rahat geçer.
|