kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Poyrazoglu @ SABAH
 

Kardelenler açıyor

Geçen hafta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki Turkcell'in Sezen Aksu Kardelenler konserine gittim. Keyiften dört köşe oldum. Günümüzde şirketlerin başarısı ürünlerini geniş kitlelerle nasıl buluşturduklarıyla ölçülmüyor. Ürettiklerini ne kadar tanınır kıldıkları da çok göz kamaştırmıyor. Çok çevik, çok bilinir, çok karlı olmak kadar önemli bir unsur daha var; şirketin ruhu olması gerekiyor. Peki, şirketin ruhunu ne görünür kılıyor? Şirketin yaşam sürecinde dünyaya bakışı, bireyi nasıl algıladığı, geliştirdiği duygular, düşünceler, kurduğu hayaller, yüklendiği toplumsal sorumluluklar oluşturuyor şirketin ruhunu... Kendine, insana, dünyaya, ulaşmak istediği kitlelere nasıl baktığı belirgin kılıyor bir şirketin ruhunu... Bilincinin aynasına ülkesinin nasıl yansıdığını, daha güzel bir gelecek için neler düşlediğini yaptıklarıyla kanıtlaması gerekiyor artık... "İşimiz ürünümüzdür..." demeyip, "İşimiz insandır" diyen şirketler oluşturdukları bakışla iç dünyalarını aydınlatıyorlar. Şirket bilinci, şirket ruhu, insana bakış için oluşturdukları felsefeyle şekilleniyor, gelişiyor, zenginleşiyor. Her büyük şirket, toplum için oluşturduğu bakışla, yüklendiği sorumlulukla kendini, ruhunu görünür kılıyor... Çünkü, ruh bireysel değil toplumsal bir olgudur. Düşünür ve bilim adamı Pavlov, "Ruhsal faaliyetlerin beynin fizyolojik faaliyeti sonunda oluştuğunu" söylüyor. Şirketlerin beyinlerini oluşturanlar da yüce ruhlu bir şirketin temsilcileri olmak istediklerinde toplumsal sorumluluk projelerini gerçekleştirmek için her türlü fedakarlığı üstleniyorlar.

BÜYÜK PROJE
Turkcell, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ve Prof. Dr. Türkan Saylan'ın başlattığı Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları projesini üstlendi; okula gidemeyen 5 bin kızımıza eğitim olanağı sağlıyor. Projenin en başarılı biçimde ilerleyebilmesi için Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, kurumsal iletişimden sorumlu Zuhal Şeker ve yardımcıları dört elle sarıldılar projeye. Bu büyük çalışmadan çok etkilenen Sezen Aksu da gitmiş. "Ben bu proje için ne yapabilirim?" demiş... Açıkhava konserlerinde Türkiye'nin dört bir yanında yazdığı şarkıyla ve görüşünü anlatarak herkesi destek olmaya çağıracak Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları Projesi'ne. Sezen diyor ki: "Bütün çocuklar eşit doğar. Ama yaşam kimine daha iyi davranır, daha çok şans tanır. Eşitlik bozulur. Resmi kayıtlara göre bugün Türkiye'de eğitimle tanışmamış 480 bin kız çocuğu var. Türkiye'nin bütün kişi ve kuruluşları... Biz daha şanslı doğanlar, bu şansı bütün çocuklarımızla paylaşma gücüne sahibiz. Kızlarımızı okutalım. Kızlarımız geleceğimizdir." "Aç kardelen aç..." diye şarkısını da yapmış konserlerde okuyacak... Bu büyük toplumsal sorumluluk projesiyle şirketin ruhunu bir kez daha aydınlatmaya çalışanların başındaki genel müdür Muzaffer Akpınar da diyor ki: "Beş bin kız öğrenci ile öncü olduğumuz, her anında duyguların yüzlerce çeşidini yaşadığımız bu projenin Türkiye'nin projesi olması, Turkcell olarak en büyük arzumuz... İlerlediğimiz bu yolda, gençlerimize destek vererek, Türkiye'nin geleceğine ışık tuttuğumuzu biliyoruz. Desteklediğimiz her gencin bu ışığı çevresine yayarak ülkemizin geleceğini aydınlatacağına inanıyoruz." Mardinli Kardelen Büşra da mesajını iletiyor sizlere...9 "Bizim de düşlerimiz, hayallerimiz vardı. Ama ne bir hakim olabilirdik, ne de bir öğretmen." "İmkansız" diye düşündük. Hep yarınlara bıraktık düşlerimizi. Biz yarınlara bırakırken düşlerimizi, bir umut çaldı kapımızı, bir ışık göründü karlı dağların ardından. Neden olmasın dedik, katıldık bu kervana. Hayat zifiri karanlıkken sütten beyaz bir aklığa büründü adeta..." Turkcell yüklendiği sorumlulukla kendini, ruhunu görünür kılıyor. Çünkü ruh bireysel değil toplumsal bir olgudur. Nice yüce ruhlu şirketlere... Ülkemizin eğitimine, sanatına, kültürüne sahip çıkacak, sorumluluk yüklenecek nice yüce ruhlu şirketlere...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Siz olsaydınız ne yapardınız?   / 03-09-2005
 Zihnimizin müzesi   / 27-08-2005
 Kardelenler açıyor   / 20-08-2005
 Kurulu düzen hapishanesinden firar   / 13-08-2005
 Hep aşk yüzünden   / 06-08-2005
 Düş gücü ustaları merhaba...   / 30-07-2005
 Barbarları bekleyenler   / 23-07-2005
 Her şeyi olan adam ve balık   / 16-07-2005
 Bütün sosyeteyi bekliyorum gelmezseniz küserim...   / 09-07-2005
 Size ne lan! Bunlar bizim içişlerimiz...   / 02-07-2005
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Hıncal'ın gördükleri
Yani, ben de az yer görmedim!..
FİLİZ AKIN
Otlar başrolde
Şu ara nereye gitsek hanımlar arasında...
Bir televizyon filmi havasındaki gerilim
Bir televizyon filmi havasındaki gerilim
Rahatlıkla izlenen bir film. Ama sonuç olarak düzeyli bir TV...
Tam anlamıyla Maskara bir film
Tam anlamıyla Maskara bir film
'Maske' 11 yıl sonra geri dönüyor. Yetişkinlere göre değil ama yılın...
Sultanlık bekarlıkta değil, mutlulukta
İki aile varmış ve her iki ailenin de birer kız çocuğu. Bir gün misafirlikte...
Cep telefonundan fotoğraf makinesi olur mu?
Teknoloji coştu! Artık mutfak rendesine bile MP3 çalar ve dijital kamera...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.