kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Stelyo Berberakis @ SABAH
 

Öğrencilerin İsyanı

Geçen hafta Atina Teknik Üniversitesi'nde olay çıkartan bir grup öğrenci PASOK'un eski bakanlarıyla yeni milletvekillerini rehin alarak korkulu saatler yaşattı

Yunanistan'ın başkenti Atina'nın sembollerinden biri antik Akropolis tapınağıysa; ikinci sembolü de Atina Teknik Üniversitesi'dir. Benim de bizzat gemi inşaat mühendisliği okuduğum (daha sonra niçin gazeteci olduğumu sormasanız daha iyi olur) Atina Teknik Üniversitesi,1967- 1974 döneminde askeri yönetime karşı ayaklanan öğrencilerin en önemli "kalesi" ydi. Yönetime karşı ayaklanan binlerce öğrenci, 1973 Kasımı'nda tanklarıyla üniversitenin ağır demir kapılarını kırarak içeri giren askerlerin kurşunlarına hedef olmuşlardı. Yunanistan 1974'ten sonra yeniden demokrasiye kavuşunca ülkenin tüm üniversiteleri özerkliklerine kavuşmuş; o gün bugündür ne polis kuvvetleri ne de silah taşıyan herhangi bir kişi, dekanlardan oluşan rektörlüğün izni olmadıkça üniversitelere giremiyor.

AMFİDE SİLAH SESLERİ
1998 yılında Atina Teknik Üniversitesi'ni işgal eden ve kendilerini ideolojik anlamda "anarşist" olarak kabul eden öğrencilerin sabahlara kadar Yunan bayrakları yakmalarına ve üniversite binasına milyonlarca dolar zarar vermelerine rağmen; rektörlük yine de dışarıda bekleyen polis kuvvetlerinin "içeriye dalmalarına" izin vermeyi reddetmişti. Üniversitelerin özerkliği sonuna kadar savunulacaktı. Benzeri bir olay geçen hafta içinde yine aynı üniversitede yaşandı. Siyasi içerikli bir kitabın tanıtımı için Atina'nın yazar çizer takımı ve bazı siyasetçiler törenin yapılacağı Atina Teknik Üniversitesi'nin amfilerinden birine davetliydi. Törenden sonra düzenlenecek resepsiyonda açılacak şaraplar, portakal suyu ve cola'lar ve dizi dizi kanepe tabakları büfelerin üstüne yerleştirilmişti. Amfitiyatroda kitabın tanıtımı yapılırken dışarıdan bazı silah sesleri duyuldu. Ardından gelen bir "güruh"un çıkardığı seslere, taş ve sopaların eşlik ettiği küfürlü sloganlar karışıyordu. Salonu dolduranlar donup kalmıştı. "Dışarıda neler oluyordu acaba?" Saatin ibreleri 21.30'u gösteriyordu. Üniversite avlusuna toplanan 300 kadar genç, kitabın tanıtımı için salona gelen sosyalist PASOK'un iki eski bakanının koruma görevlileriyle boğaz boğaza girmişti. Korumalar, korumakla görevli oldukları bakanlarını beklemek için üniversite avlusuna ceplerinde silahlarıyla girmişlerdi. Bunun farkına varan gençler koruma görevlilerini yaka paça dışarı atmak isterlerken; birinin kafasını gözünü yardılar. İkincisi ise can havliyle silahına sarılarak sağa sola ateş etmeye başladı. Kurşunlardan biri, gençlerden birinin bacağına isabet edince, iş çığırından çıktı. Korumalar neredeyse linç edilecekti ki kendilerini binanın dışına zor attılar. Yüzlerini saran gençler bu kez, tanıtımın yapıldığı salona hücum ettiler ve "Bu bir işgaldir, siz de rehine... Kimse bu salondan dışarı çıkmayacak" talimatını verdiler. Ve koruma görevlilerinin özerkliği kırarak içeriye silahlı girmelerinden bakanları sorumlu gösterdiler. Salondaki 150 kişiye karşı sayıları her on dakikada bir artan yaklaşık 500 kişiyle ağız dalaşına girişmişlerdi. Büfe üzerindeki yiyecek ve içecekleri kendi aralarında paylaşan gençler, biraz sonra "kafayı" da bulunca özellikle bakanları "sorgulamaya" başladılar. Sahne, tam bir "halk mahkemesini" andırıyordu. PASOK'un eski bakanlarına ve şimdiki milletvekillerine "sanık" muamelesi yapan anarşistler, Yunanistan'ın "halkların katili" olarak tanımladıkları ABD'ye karşı "ılık" tutumundan tutun da Olimpiyat oyunlarının niçin Atina'da yapıldığına, paraların nereye gittiğine, sağlık ve eğitime niçin bu denli az bütçe ayrıldığına, pahalılığa karşı niçin hiçbir önlem alınmadığına kadar inceden inceye sorguluyorlardı.

BAKANLARA SORGULAMA
Sosyalist PASOK milletvekilleriyle ayrıca "Solcu geçinen sizler hala tabancalı korumalarla dolaşmaya utanmıyor musunuz? Üniversitelerin özerkliğini sözde savunan sizler, korumalarınızı buraya silahlarıyla girmemeleri için niçin uyarmadınız. Nerede kaldı ilericiliğiniz, palavracı, karagözler...!!" türünde de dalga geçtiler. Rektörlük öğrencilerin sabahın 05.00'ine kadar bu rehineleri sorgulamalarına karşın polisin üniversiteye girip müdahale etmesine izin vermedi. Anarşist gençler, meclis başkanı, milli eğitim, kamu düzeni ve basın bakanının sol eğilimli parti başkanları ve avukatların araya girmesiyle kimsenin tutuklanmayacağı ya da göz altına alınmayacağı şartıyla rehineleri sabahın köründe serbest bıraktılar. Ve herkes sağ salim evine döndü. Üstelik rektörlük çıkardığı bir açıklamayla anarşistleri değil, özerkliğine rağmen doğrudan doğruya üniversite avlusuna tabancalarıyla giren ve dayak yiyen korumalarla korumalardan sorumlu siyasetçileri sorumlu gösterdi. Ertesi gün yayınlanan gazeteler de aynı doğrultuda yorumlar yayınladı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 20 Temmuz   / 24-07-2005
 Türk Dizileri   / 17-07-2005
 Naklen Yayında Tören   / 10-07-2005
 Başbakanlar Nasıl İzlenir?   / 03-07-2005
 Unutulan Yöntemler   / 26-06-2005
 Yunanlı Türk'e Benzer Mi?   / 12-06-2005
 Kim Anarşist?   / 05-06-2005
 Tazminat Davası   / 29-05-2005
 Öğrencilerin İsyanı   / 15-05-2005
 Ayvalık Ve Midilli Arasında   / 08-05-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
YASEMİN TAŞKIN
Rüzgar Gülleri Tartışması
İtalya'da çevreciler temiz...
BELKIS KILIÇKAYA
Fransızlar Ve Tatil
1930'larda Fransızlar, geri...
FİKRET AYDEMİR
Sen Dinlemezsen Polis Dinler
Belçika'da emniyet...
STELYO BERBERAKİS
80 yaşında bir çocuk
Politika ve sanatla iç içe geçmiş...
GÜNTAY ŞİMŞEK
THY'nin imajı
Türk Hava Yolları (THY) yönetimi yolcu ve...
TURGAY NOYAN
Bu bir denizci yazısıdır
Bir ülkenin deniz gücü dört...
'Dünyanın çözemediği olayları çözüyoruz' demek çok abartılı
Adli Tıp Enstitüsü'nün iki ay önce göreve atanan yeni müdürü Prof.
Herkes gidecek benim adım taş gibi kalacak
Memduh Ün'ün çektiği "Sinema Bir Mucizedir" filmiyle,...
Bir gün televizyona çıktılar hayatları değişti
Bir televizyon programına katıldım ve artık hayatımda hiçbir şey eskisi gibi...
Kral ve haremi
Afrika'nın gözden uzak bir köşesinde Boğaz'ın balıklarına inciler saçan, her...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.