| |
|
|
Baykal: "Ofisim yoktu ki ofisime gelsin"
Deniz Baykal aradı. "Anladığım kadarıyla siz de benim Bülent Ersoy 'la bir büroda buluşup görüştüğüme inanmışsınız" dedi. "Evet" dedim. "Kesinlikle söz konusu değil" dedi. " Bir kez görüştük. Telefon açtı. Konuştuk. Garantili bir çözüm arıyordu. Ben hukukta garanti olmayacağını söyledim. Konu öylece kapandı " diyen Baykal, Bülent Ersoy'un tutarsızlıklarına da dikkat çekti: "Benim hiçbir zaman bir yazıhanem olmadı. Söylesin hangi yazıhanede görüştük. Kimin yazıhanesinde görüştük. Elbisemin rengini bile söylüyor, nerede görüştüğümüzü söylemiyor. Bir çaycı çıksın desin ki ben o gün çay servisi yaptım. Geldiyse randevuyu kim vermiş, kimden almışlar. Birisi söylesin. Bülent Ersoy almadıysa, alan çıksın ben aldım desin. Yok böyle bir görüşme " diyen Baykal ekliyor: "O gün benim dostum olup bugün karşımda olan siyaset arkadaşlarım var. En azından onlar bilir. Onlar çıkıp desinler görüştü diye.." Baykal'ın dikkat çektiği birkaç nokta daha var: "Bülent Ersoy Oktay Ekşi ile de görüştüğünü söylüyor. Oktay Bey 'Ben o kadını hayatımda görmedim' diyor. Oktay Bey de mi yalan söylüyor. O zamanki menajeri varmış, Sabri Demirdöğen o da Ersoy'u teyit etmiyor ve başka şeyler söylüyor. Onu kimse dinlemiyor. Ona kimse sormuyor." "Peki Deniz Bey, niye yalan söylesin" diye soruyorum.. "Asıl onu bulmak lazım. Kim yönlendiriyor, ona bakmak lazım" diyor. Baykal Vatan gazetesinde Bülent Ersoy'un sözlerinin yayınlandığını hatırlatıyor: "Orada 'yanımızda iki milletvekili ve bir gazeteci vardı' diyor, basın toplantısında söz yazarını şahit gösteriyor. Nerede o milletvekili, o gazeteci. Bunu soran muhabir azarlanıyor." Deniz Baykal haklı bir öfke içinde. Bu arada dün Sevgili Yılmaz Özdil " Can Tanrıyar'ı bir gazetenin Ankara temsilcisi yapmak lazım. Bombayı patlattı" diye yazmış. Bence yanılıyor. Can Tanrıyar benim muhabirim olsa kovardım. Çünkü Bülent Ersoy'un sözlerinden anlıyoruz ki, bu röportaj aylar önce yapılmış. Böylesi bir bomba aylarca niye saklanır, anlamak mümkün değil.. NOT: Mustafa Sarıgül dünkü eleştirime bir yanıt yollamış. Diyor ki, "Bana yapılanları biliyorsunuz. Hakkımda hiçbir mahkeme kararı olmadan yapılan yayınları, Kurultay'da reva görülen muameleyi. Bana bütün bunları reva gören bir kişinin benzer durumlarla karşı karşıya kalması nedeniyle, buruk bir üzüntüyle içimdeki insani tepkiyi göstermemi hoş görünüz."
|