| |
|
|
Çifte standartlar enstitüsü çalışıyor
ERSOY-BAYKAL.
SANATÇI Bülent Ersoy'un CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı dava açmaya iten iddiaları, değişik tepkilere neden oldu. Benim en fazla dikkatimi çeken tepkiler, bütün meslek yaşamlarını kendileri gibi düşünmeyenlere iftira atarak ve mesleği "Karalamacılık" biçiminde algılayarak sürdürenlerin, Bülent Ersoy'a yüklenmeleridir.. Bunlar 28 Şubat döneminde cadı kazanları kaynatılırken, ateşe odun atmakta yarışıyorlardı. Uydurma suçlamalarla andıçlanan meslektaşları hedef gösterilirken bunlar suçlamaları körüklemekteydiler. Tayyip Erdoğan hakkındaki kasetler gömülü oldukları yerlerden çıkarılıp oynatılırken, bunlar savcı ve yargıç rolünde Oscar yarışına girmişlerdi. Ben de Deniz Baykal'ın iddialara dayalı olarak kamuoyu önünde yargısız infazından mutluluk duymuyorum. Aynı şekilde Deniz Baykal'ın CHP Kurultayı'nı Mustafa Sarıgül'ün yargılandığı bir halk mahkemesine çevirmesinden de mutluluk duymamıştım. Demek istediğim şu. "Çifte Standartlar Enstitüsü" artık bu ülkenin kamusal yaşamında devre dışı bırakılmalı. Saygılı olmak, özenli davranmak ve kendisine yapılmasından hoşlanmayacağı şeyler başkasına yapıldığı zaman buna alkış tutmaktan kaçınmak, insanlığın gereğidir.
|