kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Christian Lacroix'in farklı duruşu
Christian Lacroix'in farklı duruşu

Geçen hafta sizlerle Paris Haute Couture Haftası'ndan ilk izlenimlerimi, birkaç markanın 2005 sonbahar-kış haute couture koleksiyonlarını paylaşmıştım. Dior, Chanel, Givenchy, Valentino gibi büyük modaevleri, sahip oldukları uzun geçmişleri, deneyimleri, birikimleri, yaratıcı ekipleri, dünyanın dört bir yanında sağlamlaşmış markalarının güçleri ile; haute couture'dan hazır giyime, aksesuvardan ev dekorasyonuna kadar birçok açıdan kendini kanıtlamış, ayrıştırmış, ayakta durabilen, dünyanın dört bir yanında modayı yönlendirebilen modanın devleri... Paris Haute Couture Haftası listesinde bu moda devlerinden kendini ayıran, farklı bir şekilde yol alan bir tasarımcı var ki o da Christian Lacroix... Öncelikle Lacroix'nın koleksiyonu, ilk bakışta 'her zamanki Lacroix naifliği, kadınsılığı, renkleri, desenleri' dedirten bir koleksiyondu benim için... Ama Lacroix silüetleri inceledikçe farklılaşan, göz kamaştıran detaylarla dolu... Saçlardan ayakkabılara, takılardan desenlere, kumaşlara kadar inceliklerle, teker teker düşünülmüş, tasarlanmış, tek bir şey bile kendiliğine bırakılmamış.

SAYILI PARÇALAR
Son Paris Haute Couture Haftası'nın en iyi defilelerinden, koleksiyonlarından biri olarak değerlendirilen Lacroix koleksiyonuna değinmeye karar verince, bir moda kişiliği olarak Christian Lacroix'dan ve Christian Lacroix'nın modaevleri içindeki farklı duruşundan da söz etmek istedim. Daha önce Herm Jean Patou gibi isimlerle çalışan Lacroix, kendi adına ilk kez 1987'de bir couture koleksiyonu sundu. Yves Saint Laurent'den sonra couture yapan ilk isimdi. Couture'ü yaratıcılığını yaşatmak, kendini yenilemek adına vazgeçilmez olarak yorumlayan Lacroix, vakit kaybetmeden 1987 Mart ayında ilk hazır giyim koleksiyonunu sundu. Ve arkasından gelen aksesuvarlar, 'Lacroix'ca'
tasarlanan çarşaflar, yastık kılıfları, tabaklar, süngerler... Christan Lacroix'yı kurum olarak farklılaştıran en önemli sebep ise böylesi belirgin ve tanınmış bir tarzı, markayı, yaratıcılığı, farklı ürünleri diğer moda devlerine göre çok daha küçük bir formatta tutması, barındırabilmesi... Ayrıca halen sayılı parçalar üretmesi, kendi bünyesinde yaşamayı, yaşatmayı, üretip, satmayı tercih eden bir modaevi olması... Lacroix'nın çok geniş değil belki ama, belirgin ve sadık bir kitlesi var. Lacroix'yı tanımadan, incelemeden kıyafetlerine ilk defa baktığınızda ilk tepkiler şöyle oluyor: Çok renkli, çok karışık, çok naif, çocuksu, kadınsı... Hiç uyum sağlamayacağını düşündüğümüz desenleri birleştiren, en iddialı renkleri bolca kullanabilen, kendine ait, belirgin bir dünyası olan, modanın en fantastik karakterlerinden biri Lacroix... Güzelliğin dengesiz ve rahatsız edici olması gerektiği, tasarımlarında daha çok şiddet kullanmak istediğini söyleyen Lacroix'nın bu düşünceleri kimileri tarafından garip diye yorumlanabilir ancak ilham kaynağı olan karanlığın, şiddetin Lacroix filtresinden geçmesi, çocuksu bir ruhla yorumlayışı çok farklı silüetler ortaya çıkarıyor. Lacroix aynı zamanda Paris Opera ve Balesi için Carmen, Othello, Don Juan gibi büyük eserlerin kostümlerini tasarladı, iyi bir ilüstratör ve yazar... Modayı, sırtına bir logo koymaktansa veya arkasından kitleleri sürüklemektense kendini ifade etme ve bir yaşam tarzı olarak yapmaya çalıştığını söyleyen Lacroix'ın en önemli parçaları ise her couture koleksiyonu için bir tane tasarladığı "gelinlikleri"... Her defilesinden sonra konuşulan ve hiçbir gelinliğe benzemeyen gelinlikleri... Moda sadece kıyafetlerle, kıyafetlerde varolan, varolabilen bir şey değil... Fikirlerle, yaşamlarımızla gelişen, yaşayan, etrafımızda olanlarla ilgilidir... Lacroix de bunu yaşatan, onu takip edenlerle paylaşan biri...

Dilek Hanif

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Şenay 'aşk tatilinde' Helin ise eve kapandı
 İç giyim artık rengarenk...
 Yazlık pijama seçmenin püf noktaları
 Övün, mutlu edin!
 Gözleri temiz ve parlak kediyi alın
 Banyonuza ruh katın
 Akrep'in dilinden ancak Akrep anlar
 Yıldızların en 'doğal' halleri
 Sesiyle ödül kazandı
 Hırsızlıkla suçlanıyor
 Nezle değil menenjit!
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Geç Yaşta Anne Baba Olmak
İlerleyen teknoloji, eskiden...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Rokalı hindi biftek

Etlerin...
Her gün 5-6 porsiyon sebze ve meyve yiyin
Her gün 5-6 porsiyon sebze ve meyve yiyin
Sürekli gündemde olan, kadınların korkulu rüyası meme kenseriyle...
'Estetik operasyon için acele etmeyin'
'Estetik operasyon için acele etmeyin'
Cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, insanların tüm hayatını...
2. Uluslararası İstanbul Adalar Festivali başladı
2. Uluslararası İstanbul Adalar Festivali başladı
Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada'nın en güzel mekanları,...
Çeşme yine hareketli
Çeşme yine hareketli
Havuz başında bira keyfi
Ünlü sanatçı Hande...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.