kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Hayat tarzı" denince aklınıza ne gelir?
Kaymakam bahane mi arıyordu?
ŞAKA - Şöhret

"Hayat tarzı" denince aklınıza ne gelir?

Londra'yı hedef alan terörist saldırı sonrasında Kraliçe Elizabeth'in Paddington'da bulunan St. Mary's Hastanesi'ndeki yaralıları ziyaret ettikten sonra yaptığı konuşma dikkatinizi çekti mi?
Kraliçe, 2'nci Dünya Savaşı'nın bombalanan Londra'sını hatırlatan bir cümle ile girdi konuya. "Benim kuşağım maalesef bu tür sahnelere yabancı değildir" doğrultusunda sözler söyledikten sonra, günlük yaşamlarını aksatmadan sürdüren Londra halkına teşekkür etti. Ve arkasından bana göre en vurucu cümleyi seslendirdi:
- Masum insanlara karşı bu vahşi eylemleri gerçekleştirenler bilmelidirler ki, bizim hayat tarzımızı (Our way of life) değiştiremezler.
Bu "Hayat Tarzı" (Way of Life) kavramı, Londra'yı hedef alan terörist saldırılara gösterilen tepkiden öteye, tüm dünyadaki şiddet, siyaset ve hatta ekonomik faaliyetler için kilit kavramdır.
İngiltere Kraliçesi, "Hayat tarzımız" dediği zaman, bununla "Hukukun üstünlüğü"nden söz ediyor özellikle. Savaşta bile hukuku hasır altı etmeyen, demokrasisini koruyan bir hayat tarzı bu. Nazım Hikmet de 2'nci Dünya Savaşı'ndaki İngiliz denizcinin "Savaşta bile" Churchill'i eleştirebilmek özgürlüğü için öldüğünü yazmaz mı şiirinde?
Ama hayat tarzı bununla biten bir kavram değil.
Örneğin Türkiye'de laik kültürle yetişmiş kentli kitlelerin "Şeriat Tehlikesi" denildiği zaman alarma geçmelerinin sebebi "Hayat tarzı"nın tehdit altında olduğu endişesi değil midir?
Bu hayat tarzının kapsamına İngiltere'de olduğu gibi öncelikle, hukukun üstünlüğü, insan hak ve hürriyetleri, sivil çoğulcu demokrasi pek girmiyor. Bizde başı açık kadınların başlarının açık kalması ve bunun zorla kapanmaması "Hayat Tarzı"nın korunmasıdır mesela.
İngiltere'de kimsenin aklına "Hayat tarzını korumak" gerekçesiyle demokrasiyi rafa kaldırmak, post modern darbe yapmak gelmez. Çünkü zaten şiddet eylemlerinin ve her çeşit iç ve dış tehdidin hedefi bu hayat tarzının yıkılıp yok edilmesi değil midir?
Bu noktada İngiltere ile Amerika Birleşik Devletleri'nin farkı da ortaya çıkıyor.
11 Eylül 2001 terörist saldırısı sonrasında "Amerikan Hayat Tarzı"ndaki önceliğin, hukukun üstünlüğünü değil "Güvenlik"i korumak olduğu ortaya çıktı.
İngilizler güvenliği ancak hukukun üstünlüğünü gözeterek koruyacaklarını vurguluyorlar Kraliçe'nin ağzından. Bunu Hitler'in saldırısına karşı da şimdiki Kraliçe'nin babası olan Kral George seslendirirdi 1939-45 arasında.
Ama ABD, terörist saldırıdan sonra, yargısız infazlara başladı. Uluslararası hukukun kurallarını da yok saydı. Dünyaya açık olması ile ve "Göçmenler Ülkesi" konumuyla hayat tarzını belirleyen Amerika, şimdi bir kapalı kutu gibi. Neticede teröristler hedeflerine ulaştılar ve Amerika'nın hayat tarzını değiştirdiler. Sonuçta El Kaide terörünü lanetleyen dünyanın her köşesindeki insanlar, aynı şekilde ABD'deki Bush yönetimine karşı da sevgi ile bakmıyorlar.
Bazıları için "Hayat Tarzı" sürekli tehdit altındadır. Bu tehdidi oluşturan öğeler, bazen değişimdir, bazen modernleşmedir, bazen gelenekçiliktir, bazen globalleşmedir, bazen özelleştirmedir, bazen kadın haklarıdır, bazen cinsel özgürlüklerdir.
Kısacası biz Türkler de bu "Hayat Tarzı" konusunda artık ciddi tahliller yapmaya başlamalıyız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yurttaş gazeteciler, bloggerler ve habercilik   / 10-07-2005
 Herkes her şeyi biliyor ama bunun faydası yok..   / 09-07-2005
 Dili tam bilmeden konuşmak ve yazmak mümkündür   / 08-07-2005
 Her gün alfabeye yeniden başlamak bıktırıyor   / 07-07-2005
 Bütün uluslararası gerginlikler böyle olsa   / 06-07-2005
 Büyükelçi olabilen diplomatı emekli mi edeceğiz?   / 05-07-2005
 Mutlaka okunması gereken üç kitap   / 04-07-2005
 Mesleki alınganlıklarda ölçü kaçmamalı   / 03-07-2005
 "Hortumcuları koruyorsun suçlaması" fobisi...   / 02-07-2005
 Petrol fiyatı Kral Fahd'ın sağlığına da endeksli   / 01-07-2005
EMRE AKÖZ
2 kere 2 kaç eder?
Siirtli'ye sormuşlar: İki kere...
MEHMET BARLAS
"Hayat tarzı" denince aklınıza ne gelir?
Londra'yı hedef...
İLKER SARIER
Ekonomik akıl
Türkiye'de yabancıların "mülk...
SAVAŞ AY
'Atla arabana, gez kıyıları gör yamuk...
YAVUZ BAYDAR
CHA da şikâyetçi!
Ajans çıkışlı fotoğraflarda sorunlar...
Milli Marş kalksın mı?
Milli Marş kalksın mı?
Federasyon, kupa öncesi İstiklal Marşı söylenmemesi konusunda karar...
Öp ağbinin elini
Öp ağbinin elini
G.Saray, Almanya'daki alt yapı takımı Mülheim G.Saray'ı kolay yendi.
Bakan Koç çileden çıktı
"Artık beni uyurken kimse göremeyecek" diyen Koç, bir toplantıda...
Ağar: Seçime doğru kaçınılmaz gidiş var
DYP lideri Ağar, ana muhalefetin erken seçimden kaçmasını anlamanın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu