kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hakan & Utku @ SABAH
 
Bir de iyi tarafından bakalım
İzah Enstitüsü
Tarihte Bugün
GraFİTİL
Örgütlü Toplum

İzah Enstitüsü

* Neden küçük çocukların koluna ısırılarak saat yapılır?
Bu tamamen bastırılmış ya da tam olarak bastırılamamış bir yamyamlık içgüdüsüdür. Tuhaf olan saat yapıcam bahanesiyle kol ısıranların toplumda sevimli karşılanmasıdır. Hatta böyle bir talebe karşı direnenlerin bizzat kendi anne ve babası tarafından "Ne var amca bir kere ısırsa?! O seni sevdiğinden yapıyor. Hem bak saatin olacak fena mı?!" diye azar işittiğine sıkça rastlanır. Ama yine de bu kadarına sevinmek lazım. Zira bu ısırarak kol saati yapma meraklılarının ilerlemiş vakaları da mevcuttur ve neyse ki bunların sayısı hayli azdır. Bu ileri vakalar, ısırarak kum saati, masa saati hatta antika duvar saati yapmaya çalışırlar. En ölümcül olanları da ısırarak İzmir Konak Meydanı'ndaki saati ya da Londra'daki BigBen'i yapmaya kalkışanlardır. Çünkü bunlar sadece bir kolu değil, emellerine ulaşmak için kurbanlarının tüm vücudunu kullanırlar.

* İki gönül bir olunca samanlık seyran olur mu gerçekten?
Evet bu bir kere olmuş. Zaten bu laf da oradan çıkmış... Yıllar evvel Anadolu'nun bir yerinde Gönül isimli iki kız kardeş yaşıyor. Bir de babaları var. Adam çok ama çok fakir. Hatta o kadar fakir ki, iki kızına da aynı ismi vermiş. Yani düşünün yokluğun boyutunu. Derken bir gün adamcağız ölüyor. Kızlarına yani bizim Gönüller'e dökülen bir samanlıktan başka bir şey bırakamıyor. Gönüller kafa kafaya veriyorlar. "Biz iki Gönül bir olunca bu samanlığı ihya ederiz" diyerek işe soyunuyorlar. Azmin elinden kim kurtulmuş?! Gönüller samanlığı uçuruyorlar. Önce küçük bir lokanta, derken daha büyüğü diye diye bir kalkınıyorlar ki, olmaz böyle şey... Samanlık öyle bir seyran oluyor ki öf ki öf... Gönüller parayı bulunca mekanı terk edip, büyük şehre geliyorlar. Samanlık ise sevgililerin sıkça uğradığı bir mekan, bir buluşma noktası oluyor. Vay be... Bizim bile yazarken tüylerimiz diken diken oldu valla.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir garip haber bülteni   / 24-06-2005
 Uykusuz her gece   / 23-06-2005
 Taksi şoförlerine duş zorunluluğu   / 22-06-2005
 Lahana çorbası zayıflatıyor, çünkü...   / 21-06-2005
 İzah Enstitüsü   / 20-06-2005
 Kayıtdışı Toplu Gösterisi   / 17-06-2005
 Ortaya karışık GraFİTİL'ler   / 16-06-2005
 En post-modern ve trendy kız tavlama yöntemleri   / 15-06-2005
 Futbol federasyonuna bir öneri   / 14-06-2005
 Kökü dışarıda tuhaf deyimler   / 13-06-2005
AYŞE ÖZYILMAZEL
Çağla Kubat da kimmiş?
Alaçatı maceralarına devam...
HAKAN & UTKU
Bir de iyi tarafından bakalım
* Diziler bitti...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Ceza-ödül sistemi ve çocuk
Çocuk büyütürken ceza...
AYŞE TÜTER
Fırında piliçli makarna
Kaynar su ile piliç etlerini 15...
70 yaşında bile 30 yaşındaki kaslara sahip olabilirsiniz
70 yaşında bile 30 yaşındaki kaslara sahip olabilirsiniz
Uzmanlar bir aylık yenileme programı' ile 70 yaşındaki bir kişinin...
Yeni şarkılarını ilk kez İstanbullular'a söyledi
Yeni şarkılarını ilk kez İstanbullular'a söyledi
Türk pop müziğinin güçlü yorumcularından Sertab Erener, cumartesi...
Yalın da Londra'ya gidiyor
Yalın da Londra'ya gidiyor
Mustafa Sandal, Tarkan ve Kenan Doğulu'nun ardından, ünlü popçu Yalın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.