|
 |
 |
 |
 |
|
 Erken seçim polemiği
AKP ve CHP arasında erken seçim tartışması yaşanıyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat, Meclisin meşru olduğunu belirterek, " Eğer Baykal aksi kanıda ise gurubuyla istifa derek sine-i millete dönmesinde hiçbir mahsur yok" dedi. CHP'li Kemal Anadol ise erken seçimin cumhurbaşkanı seçiminden önce yapılmasını istiyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, ''TBMM'nin meşru olduğu ve halkı temsil ettiği kanısında olduklarını'' belirterek, ''Eğer sayın Baykal aksi kanıda ise gurubuyla istifa ederek sine-i millete dönmesinde hiçbir mahsur yok'' dedi.
Fırat, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, çeşitli konularda görüşlerini açıkladı ve soruları yanıtladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, ''Cumhurbaşkanını bir sonraki meclis seçsin'' önerisinin hatırlatılması üzerine Fırat, şunları söyledi:
''Ben, geleceği
göremem, falcı değilim. Ancak, anayasaya baktığınızda bugünkü siyasi ortamda bu meclis, cumhurbaşkanını seçecek olan meclistir. En meşru olacakmış, yarı meşru olacakmış... Biz bu meclisin meşru olduğu ve halkı temsil ettiği kanısındayız. Eğer sayın Baykal aksi kanıda ise gurubuyla istifa ederek sine-i millete dönmesinde hiçbir mahsur yok.''
Bir gazetecinin, erken seçime ilişkin tartışmaları hatırlatması üzerine de Fırat, Türkiye'de nelerin yapılıp yapılmayacağının daha önceden kurallarla belirlendiğini, bunun adına da hukuk devleti dendiğini belirterek, ''Eğer, anayasada ve yasalarda böyle bir hüküm var ise sayın Baykal tabii ki haklıdır. Ama yok ise buna 'ahkam kesmek' denir. Ahkam kesmek maalesef bu devirde orijinalliğini kaybetmiştir'' diye konuştu.
Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı konularda referanduma gidilebileceği yönünde açıklamaları bulunduğunun belirtilmesi üzerine, referanduma gitmenin normal olduğunu, Türkiye'nin taleplerine göre gerektiğinde referanduma gidilebileceğini ve referanduma karşı olmadıklarını söyledi.
SİYASİ YERİNDELİK KONTROLÜ
TBMM'ye iade edilen RTÜK ve TCK ile ilgili değişiklik yapılıp yapılamayacağının sorulması üzerine de Fırat, şöyle konuştu: ''Böyle bir iade anında ne yapılacağı anayasada net belli. Mesele bu değil. Cumhurbaşkanı'nın da belirttiği atamalar var, oldukça yüksek bir miktar, 600 küsur tane bunlar. Bazılarının gerekçesini söylemişler, (yeterli değil) diye. Bunlar da çok sınırlı, 100 civarında. Diğer 500 kişinin kararnamesinin neden imzalanmadığını, hukukun ve anayasanın neresine aykırı olduğunu beyan etmemiş. Bu, Cumhurbaşkanı'na verilmemiş olan bir siyasi yerindelik kontrolüdür. Anayasaya göre mümkün değildir.''
Fırat, Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de üyesi olduğu dönemde konuya ilişkin değerlendirmesi bulunduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
''Çok açık ve net olarak şöyle söylemişler; Bugünün parlamenter sisteminde yürütme sorumluluğu hükümettedir. Başbakan ve ilgili bakanlar tarafından alınan bir kararın devlet başkanı tarafından imzalanarak biçimsel olarak tamamlanması söz konusudur. Bu nedenle sorumluluğunu hükümetin taşıdığı kararnameler hakkında Cumhurbaşkanı'nın uyarı ve tavsiyede bulunmaktan öte direnmesi sistemin özelliğine ters düşer. Anayasa ve yasalara aykırı olmadıkça Cumhurbaşkanı'nın, Bakanlar Kurulu'nun işlemlerini, siyasal yerindelik
yönünden imzalamak zorunda olduğu açıktır. Bunu Anayasa Mahkemesi, 1993 tarihinde yayımlamıştır.''
Sosyal güvenlik ve bankacılık konularındaki tasarıların Temmuz ayına kadar yasalaşıp yasalaşamayacağı yönündeki soru üzerine Fırat, sosyal güvenlik tasarının alt komisyonda olduğu, alt komisyonda mutabakat sağlanması halinde üst komisyonda hızla geçeceğini söyledi. Fırat, her iki tasarının da bu süre içinde çıkabileceği kanısında olduğunu belirtti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, erken seçim konusuna değinirken, erken seçim istenmesini anlayabilmenin mümkün olmadığını söyledi. Fırat, ''Bu seçim kanunlarını biz yapmadık. Bizden önce yapılmış bir seçim kanunu ile biz iktidara geldik. Efendim, tüm seçmenler katılsaymış yüzde bilmem neye düşermiş, şöyle olursa böyle olurmuş gibi mantıksız ve akılsız söylemlerin halkımız ve AK Parti tarafından çok da ciddiye alınmadığının altını bir kez daha çizmek isterim.
Türkiye'de ilk kez Türk milleti tarafından verilen yetki, anayasada belirtilen süre içinde kullanılacaktır. Gündemimizde erken seçim yoktur. Bu süreç içerisinde TBMM, yetkisi dahilinde olan bütün konuları kullanacaktır. Birileri istedi diye Türkiye ne erken seçime gider, ne de onların göstermiş olduğu zamanda seçim yapılır. Türkiye istikrarı yakalamışken erken seçimi gündeme getirmeyi her şeyin ötesinde biz Türk halkına ihanet olarak değerlendiriyoruz.''
RTÜK
Fırat, RTÜK konusuna değinirken de yapılmış anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanı Sezer'in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye iade ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
''Tabii ki Cumhurbaşkanı'nın, anayasadan kaynaklanan böyle bir yetkisi vardır. Ancak gerekçesine iştirak edebilmek bizce mümkün değildir. Yasama meclisince seçilmiş olanların tarafsız ve yansız olamayacağını iddia etmek her şeyden önce devleti meydana getiren 3 erkin bir ayağı olan yasamayı görmezlikten gelmektir. Bu ise hepimizin, kendimizi inkarı sonucunu doğurur. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı tarafsız ve yansız olmalı. Eğer TBMM tarafından seçilmek, bu seçimi yansız ve tarafsız bakımdan batıl kılıyorsa ve böyle bir sonuç doğruyorsa, o zaman hiç düşünmek istemediğimiz, cumhurbaşkanının yansız ve tarafsız olduğunu, ki anayasal bir gerekliliktir ve siyasallaşmaması gerektiği konusundaki anayasa emri acaba tersine mi dönüyor, bu nasıl izah edilebilir, hangi hukuk mantığıyla?''
Modern dünyada parlamentoların yargı da dahil birçok kurum ve kuruluşun üyelerini tayin ettiğini vurgulayan Fırat, şöyle devam etti:''Eğer Almanya'da, Belçika'da bu antidemokratik değilse ve bu kişilerin siyasallaşması gündemde değilse, acaba Türkiye'de böyle bir işlem yapıldığı zaman, yapılan işlem sonucunda çıkanların yansız ve tarafsız olmadığını iddia edebilmek, acaba TBMM'ye inanmamak mıdır, yoksa TBMM'nin temsil ettiği halkımıza mı inanmamaktır?''
Modern hukukta kararları sivil iktidarın vereceğini ifade eden Fırat, sivil iktidarı denetleyen ve düşürme yetkisi olanın da TBMM olduğunu söyledi. Fırat, şunları kaydetti:
''Dolayısıyla TBMM'nin yasama gücüne gerekli saygıyı göstermek hepimizin bir borcudur. Ben geçen basın toplantısında Cumhurbaşkanı'nın da altında imzası olan bir Anayasa Mahkemesi kararından bahsettim. Acaba ne değişti? Kurallar değişmedi, anayasa değişmedi. Bu gereklilik söylendikten sonra, bu gerekliliğin dışında, siyasi yerindelik denetimi acaba anayasaya uygun mudur, bir kez daha hukukçular ve siyasetçiler tarafından tartışılması gerektiği kanısındayım.''
''ABD ZİYARETİ BAŞARILI''
Başbakan Erdoğan'ın ABD ziyaretini de değerlendiren Fırat, ''Bize göre Başbakanımızın ABD ziyareti çok başarılı geçmiştir'' dedi. AK Parti'nin varlığından rahatsız olan bazı kesimlerin bulunduğunu savunan Fırat, bu kesimlerin, yaptıkları tüm olumlu işleri olumsuz gösterme gayreti içinde olduklarını söyledi.
Türkiye'nin dış politikada son 3 yılda çok büyük bir dışa açılma gerçekleştirdiğini anlatan Fırat, ''Türkiye'nin dış politikası ayağının üstünde durur hale gelmiştir'' diye konuştu.
''AT GÖZLÜĞÜ TAKANLAR''
AK Parti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin partisi olduğunu ifade eden Fırat, partisinin başarılarının Türkiye Cumhuriyeti halkına artı olarak döndüğünü kaydetti. Bazı kesimlerin, karanlık bir tablo çizerek kendilerine bir artı geleceğini düşündüklerini belirten Fırat, şunları söyledi:
''Birileri at gözlüğü takarak olaylara bakabilir. Ancak at gözlüğü takanların, o gözlüğün açısının dışında bir şey görmeleri mümkün değil. ABD ve Türkiye tarafından stratejik ortaklığa vurgu yapıldığı halde, birileri kalkar, kendinden menkul bilgisine dayanarak Türkiye ile ABD arasında stratejik ortaklık olmadığını izaha kalkışır. Biz bunlara alıştık, yolumuza devam edeceğiz. Türkiye halkının hizmetinde olmaya ve bize verilen vekaletin süresi kadar bu hizmeti götüreceğiz.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
