Resti görmek

Fenerbahçe'ye karşı Türkiye Kupası'nı 5- 1'lik skorla kazanan Galatasaray ve Hagi, bir hafta sonra 1-0'lık yenilgiyle şampiyonluğa da Türkiye'ye de veda etmişti. Tabii sıralamaya göre şampiyonluğa veda eden Galatasaray, Türkiye'ye veda eden ise Hagi oluyordu.
Fenerbahçe ise 1-0'lık skorla şampiyon olunca Galatasaray'ın 'astronomik skorlu' kupa galibiyetinin de hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmadı.
Bir yanda 5-1'lik skor diğer yanda 1-0'la kazanılan lig şampiyonluğuna rağmen bileti kesilen de Hagi oluyordu.
Fenerbahçe'deki şampiyonluğun en önemli payı ise Başkan Yıldırım ve Ümit Özat yönetimindeki futbolculara aittir.
Daum da dahil hiç kimse bu şampiyonluktan kendisine pay çıkarmamalı! Çıkarmamalı çünkü, Alex ve Anelka gibi yıldızlardan kurulan takıma başka katkılar da olsaydı 'şampiyonluktaki puan aralığı' daha farklı olurdu. Fakat olmadı.
Son haftaya kadar yıldızlar topluluğu F.Bahçe, seslendirdiği hiçbir transferi gerçekleştiremeyen rakibi G.Saray'ın ekseninde kaldı.
Şimdi ise açık ara bir şampiyonluk yaşanmışçasına basın toplantıları ile 'başarıdan pay üstlenmeyi' uygun bulmuyorum. Emekli ve katkılı başarının açık ara şampiyonluk olduğuna inanıyor ve Van Hooijdonk'a katılıyorum.
Başarı Fatih Terim gibi bir iki takviye ile UEFA'nın arkasından ikinci kez şampiyon olabileceklerini açıklamak demektir. Aksi takdirde Daum gibi; Şampiyonlar Ligi'nde üst sıraları bu kadroyla zor olduğunu açıklamak başarısızlığı baştan kabullenmek demektir! Hele hele Daum'un sezon içinde acımasız eleştiriler aldığı için "4 seçeneğim var" ifadesini esnafça buluyor, ticari düşündüğüne inanıyorum!
Ayrıca bu ifadesini 'blöf' kabul ediyor; başta Başkan Yıldırım olmak üzere yetkilileri bu 'resti' görmeye davet ediyorum.