Milan ders aldı

Sampiyonlar Ligi finalinin tanıtımımıza katkısı beklendiği gibi oldu mu? Türkiye için müthiş bir final oldu. Böylesine bir skor olmasa, böylesine muhteşem bir tanıtım da olamazdı tabii ki.
Milan'ın ilk golü 50.saniyede bulması Şampiyonlar Ligi finalini bugüne kadarkilerden çok daha ilgi çekici, renkli ve gollü bir hale getirdi. Erken gelen gol, 3-3'lük bol gollü skordaki en büyük etkendi.
Tabii böylesine muhteşem bir final, penaltılar ve bunun İstanbul gibi Avrupa ile Asya'yı birleştiren bir kentte, muhteşem bir organizasyonla gerçekleştirilmiş olması Türkiye için çok önemli.
Türkiye, bu finalden sonra özellikle futbolda dünya çapındaki organizasyonlara aday olduğunu gösterdi artık.

Bir İtalyan 3-0'dan maç vermez
* Atatürk Olimpiyat Stadı'nda önceki gece oynanan futbol bir Şampiyonlar Ligi finaline yakıştı mı?
Ben Şampiyonlar Ligi finalinin Milan'la Chelsea arasında oynanmasını istiyordum. Ama Liverpool gösterdiği müthiş performansla adını Şampiyonlar Ligi'ne yazdırdı.
Milan takımının kendisine çok fazla güvendiğini, İtalyan sistemiyle oynamadığını gördüm. İtalya'da hiçbir takım tabii başta Milan 3-0'dan maç vermez. Tersine 1-0'da hücum oyuncusunu çıkartıp yerine savunma ağırlıklı oyuncu alır teknik direktörler.
Ama Milan 3-0'dan sonra da skoru korumaya yönelik hiçbir önlem almadı. Çünkü kendilerine fazla güveniyorlardı. Ve maçı çoktan kopardıklarını düşünüyorlardı. Maçı tam kopardım derken koparamayacağını gördüğün için futbol güzel.
Milan, bu dersi Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kaybederek aldı ama futbol seyircisi müthiş keyifli bir maç izlemiş oldu.

Bizimkilere de tolerans gerek
* İngiliz taraftarlar, bu kez başımıza bela olmadı. Çok mu önlem alındı mı yoksa farklı bir strateji mi uygulandı?
İngiliz taraftarları anlayabilmek için maça değil maçtan öncesine bakmak lazım.
Binlerce İngiliz, Taksim ve Sultanahmet Meydanları'nda sereserpe yerlere oturdular. Kasa kasa biraları açtılar. İçtiler. Yere yattılar. Hiç kimse onlara ses çıkarmadı. Ses çıkarılmadığı için de olağanüstü herhangi bir olay olmadan organizasyon sorunsuz geçti.
Bizim medyamız da, yetkililerimiz de belki olaylar olmadan önce Türk seyircisine de bu toleransı gösterse sanıyorum birçok olay başlamadan durdurulur.
Onlar Avrupalı, onlar İngiliz, bira da içerler yerde de yatarlar diye toleranslı davranan etkili ve yetkililer ve medyamızın güzide mensupları, Türk seyircisinin en ufak taşkınlığını manşetlere çıkarmakta beis görmüyor.
Medya tarafından kolay kolay alkışlanmayan, saygı görmeyen seyirci de gittikçe daha fanatikleşiyor, gittikçe daha saldırganlaşıyor.
Sorarım size. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray seyircisi maçtan saatlerce önce Taksim'i mesken tutup, kasa kasa bira içip yerlere uzansalar, sereserpe Taksim'i, Sultanahmet'i işgal etseler onlara da, "Bakın ne medeni arkadaşlar" diyecek miydı bizim sevgili medyamız?