Türk sporuna düşen bomba!.. Habercilik ölmüş, bu ülkede.. Dal tartar, Kartal... SPORUN VE YAŞAMIN ALTIN SÖZLERİ

Türk sporuna düşen bomba!..

Arka arkaya gelen iki utanç haberi.. Halil Mutlu ve Tezeta Dengersa'da doping bulundu. Halil'in Avrupa Halter, Tezeta'nın Avrupa Salon Atletizm Şampiyonaları'nda doping aldıkları tespit edildi.
Halil üç altın, Tezeta bir gümüş almışlardı. Şimdi madalyalarını iade edecekler.
Sorun madalyaların iadesi ile bitse kolay.. Türk sporunun ve Türk sporcusunun alnına uluslararası piyasada sürülen kara lekeyi silmek hiç de kolay olmayacak.
Biz dünya çapında yeteneğimiz Süreyya Ayhan'a verilen cezanın hafifletilmesi için uğraşırken gelen bu haber tüm Türk sporcularının şüpheliler listesine alınmasına yol açacak ve bu gelişme de Süreyya'nın aleyhine olacak.. Artık uluslararası tahkim mahkemesinden Süreyya lehine bir karar çıkması çok zor.
Gerek Halil, gerekse Tezeta'da doping çıkmasını anlamak mümkün değil.. Halil'in adeta antrenman olsun diye gittiği Avrupa Şampiyonası'nda dopinge ne ihtiyacı var?.. Üç kez olimpiyat şampiyonu olmuş bir sporcu, kendini iyi hissetmiyorsa, Avrupa Şampiyonası'na katılmaz. Aradaki farkı dopingle kapatma riskini göze almaz. Avrupa Şampiyonası, parlak bir spor yaşamını riske etmeye değecek bir yarışma değil. Bütün dünya bu tür şampiyonalara, hatta pişsin diye gençlerini gönderir.. Halil'in böyle bir çılgınlığı yapmasını aklım almıyor, havsalam kabul etmiyor..
Doping iğrenç bir şey.. Özrü yok.. Kabulü mümkün değil.. Ama eğer Pekin'de yapsaydı bunu, mantıklı bir çözüm üretebilirdim. Hayatının son olimpiyatı. Bir daha nasılsa yarışmayacak. Dördüncü altını alıp efsane olmak istiyor. Rakipler de zorlu.. O zaman şeytana uydu..
Hele Halil için hiçbir anlam ifade etmeyecek Avrupa altını için pırıl pırıl bir kariyer çiğnenir mi Halil, çiğnenir mi?..
Tabii şimdi inkâr edeceksin. Her doping alan inkâr ediyor. Bunlar boş laf.. Dünya dopingi affetmiyor..
Marion Jones gibi America's Sweetheart bir atlet, üstelik hiçbir kontrolde dopingli çıkmadığı halde, defterleri arasında doping üreten Belco şirketinin faturaları çıktı diye lekelendi. Bu yıl Avrupa'da yapılacak Grand Prix yarışlarının davetli listesinden silindi adı. Hiç kimse onu yarışına almıyor. Tek ümidi Amerika seçmelerini kazanıp, Helsinki'de Dünya Şampiyonası'nda koşabilmek..
Halil Mutlu bitti.
Tezeta başlamadan bitti. Şarık Tara'nın onu artık Enka bünyesinde tutacağını sanmıyorum. Enka, şampiyon değil, örnek olmak, tertemiz sporcular yetiştirmek için kuruldu. Tara'nın ilk gün yaptığı konuşma hâlâ aklımda.. Enka bir dopingciyi barındırmaz..
Ama orada da asıl sorun Tezeta değil. Tezeta'nın hocası Ertan Hatipoğlu, ayni zamanda Dünya rekortmeni ve Dünya Şampiyonası altın adayı atletimiz Elvan Abeylegesse'nin de antrenörü. Bu durum Elvan üzerine de gölgeler düşürüyor. Dünya üzerinde antrenörü ile işbirliği yapmadan, ondan habersiz doping alan sporcu pek yok.
Yani.. Şüpheler Tezeta değil, Hatipoğlu üzerinde toplanıyor.
Halil ve Ertan'ın ortak bir yanları var. Dünyaya dopingi yayan Demirperde ülkelerinin başında Doğu Almanya ve Bulgaristan geliyordu.. Bu iki ülkede bilim adamları performans artırıcı ve adale geliştirici ilaçlarda müthiş bir gelişme kaydetmişlerdi. Halil de, Ertan da, o Bulgaristan geçmişli spor adamları.. Bu uluslararası ortamda her ikisi üzerine düşen gölgeleri daha da yoğunlaştıracak bir geçmiş..
Şimdi bize düşen ne?. Dünyanın önüne geçmeliyiz. Soruşturmayı onlardan önce tamamlayıp, suç belirlenirse en ağır cezaları, dünyadan önce biz vermeliyiz.
Ancak o zaman, Türkiye'nin ve Türk sporcusunun üzerine düşen gölgeyi bir nebze hafifletebiliriz..
Ve o zaman, bu ülkede doping yapmayı düşünen antrenör ve sporculara en etkili dersi vermiş oluruz.
"Halil Mutlu gibi bir efsane bile, hak ettiği cezayı alıyorsa eğer.." diye düşünebilmeli, genç sporcularımız..
"Halil Mutlu bile.."
Türkiye bu ayıbı hızla temizlemelidir, Spordan Sorumlu Başbakan Yardımcımız M. Ali Şahin!.. Derhal temizlemeli.. Bu doğrudan sizin sorumluluğunuzdur. Çünkü gölge düşen kurumun adı, Türkiye'dir!..
Acımadan.. Hiç acımadan..
Onlar "Türk" adına acıdılar mı?.