kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Hedef tam üyelik'
'Hedef tam üyelik'

BM Kalkınma Programı Başkanlığı'na seçilen Kemal Derviş, Türkiye için hedefin AB'ye tam üyelik olduğunu belirterek, ''21. yüzyılın barış Avrupasını, ancak Türkiye'nin tam üyeliğiyle birlikte yaratabiliriz'' dedi.

Derviş, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Avrupa Çalışmaları Merkezi Öğrenci Forumu'nun düzenlediği ''Katılım Müzakereleri Eşiğinde Türkiye'' başlıklı konferansa katıldı.

''Avrupa Haftasonu Okulu Programı'' kapsamında düzenlenen ve Avrupa'nın çeşitli üniversitelerinden öğrencilerin de dinleyici olarak katıldığı konferansta konuşan Derviş, Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyeliğini tartıştığını, bunun yanı sıra kendi içinde de birliğin gelecek vizyonunun ne olacağına ilişkin tartışmalar bulunduğunu belirtti.

AB'nin geleceğine ilişkin farklı öngörüler olduğuna değinen Derviş, bazılarının AB'yi bir ''süper devlet'' ya da ''süper ulus'' şeklinde görme eğiliminde olduğunu ve bu süper devleti de din bağlamında tanımladığını kaydetti.

Bu kapsamda Avrupa'ya ait olma duygusunun güçlendirilmesi için ABD ya da Müslümanların ''öteki'' olarak algılandığını belirten Derviş, Türkiye'nin de ''İslam'ın simgesi'' olarak görüldüğünü söyledi.

Derviş, ulus ya da dine dayalı ülke tartışmalarının geçen yüzyılda kaldığını ve AB'nin fikir babası Jean Monnet'in AB'yi barış ve düzenin kurucusu olarak gördüğünü, böyle bir birliğin ise bazı kesimleri dışlayarak kurulamayacağını dile getirdi.

''AVRUPA IRKÇILIĞINA DÖNÜŞMESİN''

AB içinde Müslüman bir toplumun varlığının da bu barış projesini destekleyeceğini vurgulayan Kemal Derviş, Avrupa projesini yeni bir ''Avrupa ulusu'' olarak görenlerin, Avrupalılık kimliğini dinsel ya da etnik bazda tanımlama eğiliminde olduklarını söyledi.

Derviş, ''Bazılarına göre Avrupa'yı eski, köklü bir imparatorluk olarak görmek daha kolay. Ama Avrupalılık kimliği sadece ırk kökenine ya da din kökenine dayandırılamaz. Avrupa vatanseverliğine evet, ama bu yönelim Avrupa milliyetçiliğine, Avrupa ırkçılığına dönüşmemeli'' şeklinde konuştu.

Avrupalı genç kuşağın motivasyonunun geçmişin korkularından değil, Avrupa'nın barış ideolojisini güçlendirebilecek ve yaygınlaştırabilecek bir birlik olmasından gelmesi gerektiğini vurgulayan Derviş, ''İşte Türkiye'nin de parçası olmak ve yapılandırılmasına katkıda bulunmak istediği 21. yüzyıl Avrupası da budur'' dedi.

Derviş, sözlerine şöyle devam etti: ''Avrupa, kendisini 21. yüzyıla hazırlamalı ve kendi geleceğini geçmişte aramamalı. Geçmiş düşmanlıkları, ayrılıkları aşan bir anlayış içinde 21. yüzyılın Avrupası kurulmalı. Türkiye için de hedef tam üyeliktir. Tüm üyeliğin anlamı, bu büyük coğrafyada, Türkiye'nin Avrupa'nın savunma, ekonomi ve sosyal alanlardaki politikalarında söz sahibi olmasıdır. Biz, bu söz sahibi olan ülke olmak istiyoruz. Bunun dışında bir seçeneği kabul edemeyiz. Bunun dışındaki bir seçenek, Avrupa için de yararlı bir seçenek değildir. 21. yüzyılın barış Avrupasını, ancak Türkiye'nin tam üyeliğiyle birlikte yaratabiliriz.''

YABANCI ÖĞRENCİDEN KEMALİZM SORUSU

Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Derviş, Hollandalı bir öğrencinin ''Müslümanlık AB'ye uyumda engel olur mu diye konuşuluyor. Hiç değinilmeyen bir şey var; Türkiye'nin Kemalizm kökeni uyumda engel olabilir mi?'' demesi üzerine, ''Kesinlikle böyle bir engel söz konusu değil'' dedi.

Derviş, bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nın kutlandığını hatırlatarak, şunları söyledi: ''Türkiye'nin Kemalizm ideolojisinin AB ile çeliştiği hiçbir nokta yoktur. Eğer Kemalizm olmasaydı, bugün Avrupa Birliği üyeliğini tartışıyor olamazdık. Kemalizmin vatanseverliği, ırkçılık anlamında değildir. O, zamanının çok modern bir lideriydi. Eğer böyle bir engel olsaydı, bir Avrupa ülkesinin, İsviçre'nin yasasını kendi ülkesine uyarlamazdı. Türk kadınları seçme ve seçilme hakkını, Avrupa'da ilk olan Fransa'dan önce ve Atatürk'ün zamanında almıştır.''

Derviş, bugün ''Kemalist'' olduğunu söyleyen bazı köşe yazarlarının da Atatürk gibi barışçı değil, şovenistik bir yaklaşımları olduğu eleştirisini de yaptı.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Erdoğan'dan gençlere tavsiye
 AİHM'de en kısa savunma
 Gensoru reddedildi
 Emine Hanım'ın tek başına ilk resmi gezisi
 Zirvedekiler aynı dönem ABD yolcusu
 Kafkas cephesinden 91 yıl sonra döndü
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Denktaş: AİHM'nin Öcalan kararına uymak şart...
YAVUZ DONAT
Gizli oturum
Milli vicdanın yüksek...
Kendi otomobili için pazarlık yaptı
Benzin istasyonundan çaldıkları otomobilde bulunan cep telefonu...
Almanya Ayla için seferber
Salı günü ortadan kaybolan Türk kızı Ayla için Alman polisi son...
Önce başını aç sonra ekrana çık
Önce başını aç sonra ekrana çık
Kadının Sesi programına katıldığı için oğlu tarafından vurulan Birgül...
Uyardık ama önlem alınmadı
Uyardık ama önlem alınmadı
Yasemin Bozkurt, Birgül Işık'a yardım edilmesi konusunda Elazığ...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu