kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 

Gençlik ve Spor Bayramı

Bugün, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Atatürk'ün Samsun'a gittiği günün yıldönümü. İşgal edilen ve parçalanmak üzere olan bir ülkenin kurtuluşa doğru attığı ilk adımının bayramını kutlayacağız. Bugünün Atatürk tarafından Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesinin nedeni nedir? Gençliğin gelecek olması mı, gençliğin dinamikliği mi, gençliğin gözü karalığı mı, gençliğin umut oluşu mu? Belki de hepsi birden. Gerçekten gençlik dönemi, insanın gözünün en kara olduğu, kendinden önce başkalarını düşündüğü, doğru bildiği için her şeyi göze aldığı bir dönemdir. Bugünü nasıl kutlayacağız?

20 GÜN SONRA SINAV
Bayraklar asacağız, konuşmalar yapacağız, gençler sahalarda gösteriler yapacak ve bitecek. Bayramın sahibi olan gençlere ilişkin sorunlar, beklentiler, umutsuzluklar gündeme gelmeyecek. Oysa, bu ülkenin geleceği olan gençlere ne verdiğimizi, buna karşın neler beklediğimizi ve neler bekleyebileceğimizi yine konuşmayacağız. Bayramdan 20 gün sonra sınava girecek olan gençlerin, bayram yapamayacak kadar yorgun ve yılgın olduklarını fark etmeyeceğiz. Bırakın ülkelerinin geleceğini, kendi geleceklerini kurgulayamadıklarını hatırlamayacağız. Sınavı kazananın da, kaybedenin de işsizlik korkusu taşıdığını göremeyeceğiz. Korumalarını, ileri götürmelerini beklediğimiz ülkelerinin, onlara gelecek hazırlamadığı için, ülkeleri hakkında neler düşündüklerini sormayacağız. Tüm bunları sormuyoruz, ama geleceklerini başka ülkelerde planlamaya çalıştıklarında kızıyor, eleştiriyoruz. Ülke bilinci olmamakla suçluyoruz onları. Kaçmaya çalışmakla, hatta ülkelerini sevmemekle.

ÖRNEKLERE DİKKAT
Kullandıkları dili anlamadığımızı, Türkçe konuşamadıklarını, tüm kelime dağarcıklarının 300 kelimeyi geçmediğini söylüyoruz
. Bu eleştirileri yaparken, onlara verdiğimiz örnekleri hiç dikkate almıyoruz. Televizyonlarda, sokaklarda konuşulanları, dükkanların isim panolarında yazılanları unutuyoruz. Türkçe isimli neredeyse hiçbir mekanın kalmadığı ülkemizde, gençlerin düzgün Türkçe konuşmasını umut ediyoruz. Annelerinin, büyüklerinin bütün gün TV karşısında, bomboş programları izleyen gençlerin, televizyon seyretmek yerine kitap okumalarını bekliyoruz. Onlarla ne kadar konuştuğumuzu, vakit ayırdığımızı unutup, bilgisayarlarını bizden daha çok sevdiklerinden yakınıyoruz. Evde, sokakta, televizyonda kahraman, ünlü, başarılı diye gösterdiğimiz, vurguladığımız özdeşim modellerini görmezden gelip, onların erdemli, çalışkan, emeklerinin karşılığını bekleyen bir nesil olmalarını istiyoruz.

SOKAKTA OLACAKLAR
Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlarken, gençler için spor alanları olmamasını, olanların "sıkı korunarak" gençlerin girmesine engel olunmasını zaten hiç aklımıza getirmiyoruz. Gençler ellerinde bıçaklarla, uyuşturucularla sokaklarda dolaşırken, çeteler, gasp gibi sorunların içindeyken yakınıyoruz. Ama gençlerin olumlu şeyler yapabilecekleri spor alanları, okuma alanları, buluşma alanları yaratma yönünde yapmamız gerekenleri gündeme getirmiyoruz. Bir ay sonra kapanacak olan okulların sadece bahçeleri otopark olarak çalışacak, bütün bir yaz spor salonları boş duracak ve gençler sokakta olmaya devam edecekler. Tüm bunlara karşın, yapmadıklarımıza, yapamadıklarımıza hatta yaptığımız olumsuzluklara karşın çok iyi yetişen bir gençlik de geliyor. Okuyan, araştıran, tartışan, düşünen ve ilerleyen gençlik. Önlerindeki olumsuz örneklerin içinden, azınlıkta olan, gündeme getirilmeyen olumlu örneklerle özdeşim yapmayı başarabilmiş bir gençlik. Ülkesini seven, sevgisini aklıyla birleştirerek dile getiren, dile getirdiklerini olumlu eylemlere çevirebilen bir gençlik. Bilgiyi sorgulayan, daha iyisine kavuşmaya çalışan, çalışmanın önemini kavramış bir gençlik.

TEK ŞEY KALIYOR
Gelişmiş ülkelerin olanaklarından ve gelişimlerinden yararlanan, ama edindiklerini kendi ülkesi için kullanmayı ilke edinen bir gençlik. Sadece kendilerini değil, sadece kendi geleceklerini değil, ailelerinin, toplumun geleceğini de sırtlarında taşıyabilecek kadar güçlü ve aydın bir gençlik. Bireysel kurtuluşların değil, toplumsal kurtuluşların önemini anlayan bir gençlik. Geçmişten alınması gereken dersleri alıp, övünülmesi gerekenlerle övünüp, ama asıl grurun kendi yapacakları olduğunun bilincinde bir gençlik. Yani birçok şeyi yapamayan büyüklerine rağmen başarabilecek bir gençlik. Atatürk'ün gençliğe hitabesinde seslendiği, atalarının uğruna can verdikleri ülkeyi güvenerek teslim ettiği gençlik. Biz büyüklere bu bayramda tek şey kalıyor aslında. Bu gençliğin çoğalması için elimizden gelen tüm desteği vermek ve onlara engel olmamak. Sonra güvenli geleceğimize hep birlikte bakabilir ve içimiz rahat olarak "Gençlik ve Spor bayramı kutlu olsun" diyebiliriz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çoğul gebelikler, sonuçları ve onları büyütmek   / 16-05-2005
 Yalnızlığa mahkum edilmenin adı: Damgalanmak   / 14-05-2005
 Eğlence yerleri, silah ve geleceğimiz   / 12-05-2005
 Liseler ile üniversiteye giriş sınavları ve sınav kaygısı   / 09-05-2005
 Anneler Günü   / 07-05-2005
 Fobiler   / 05-05-2005
 Çocuk bakıcıları   / 02-05-2005
 Erkekler ve kadınlar kendi cinsleriyle neler konuşuyorlar?   / 30-04-2005
 Borderline kişilik bozukluğu   / 28-04-2005
 Senin baban kim?   / 25-04-2005
HAKAN & UTKU
Ünlüler geçiyor allı yeşilli
-Neredesin oğlum sen? Bu...
Prof. Dr. BENGİ SEMERCİ
Gençlik ve Spor Bayramı
Bugün, 19 Mayıs Gençlik ve Spor...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Karaköy poğaçası
Sütü ılık hale...
Mamografi yaşı: 40
Mamografi yaşı: 40
Memede muayene ile belirlenemeyecek anormallikleri tesbit eden...
Ceviz yemek tansiyonu düşürür
Ceviz yemek tansiyonu düşürür
Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Tuğçe...
Botoksun pabucu dama atılıyor...
Botoksun pabucu dama atılıyor...
Güzelliğine düşkün hanımlara müjde! Gençlik aşısı olarak da...
Serim, üç ay yatacak!
Serim, üç ay yatacak!
Home Store'un sahibi Levent Penso'nun oğlu Serim, bir süre...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.