kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İktidar hakkında tarafsız bir değerlendirme..
Yaşasın özgür, özerk, bağımsız medya!
ŞAKA - Kimin cebinde?

İktidar hakkında tarafsız bir değerlendirme..

İster kızın, isterseniz sevin. Ama hepiniz bir gerçeği kabul etmek zorundasınız. AK Parti iktidarı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk siyasetine yeni bir soluk getirirken sayısız efsanenin gerçekle ilgisi olmadığını da kanıtladılar.
Siyasi İslam kökenli ve beyin takımı imam hatipli kadrolar tek başlarına iktidar oldukları takdirde, Türkiye'de rejimin tehlikeye gireceğine inanılırdı. Erbakan'ın Milli Görüşçüleri de iktidar olmuşlardı ama, hiç tek başlarına gelmemişlerdi. Erbakan'ın son koalisyon ortaklığında ise, " Şeriat tehlikesine karşı " 28 Şubat postmodern askeri darbe yapılmıştı.
AK Parti'nin tek başına iktidarı neredeyse 3'üncü yılını tamamlamak üzere. Rejim eskisi gibi ayakta. Ama Türkiye'de " Statüko " da yerli yerinde. Burada " Kuvvetler Ayrılığı " değil " Kuvvetler Kargaşası " var.
Örneğin Cumhurbaşkanı " Yürütme " erkinin içinde. Ama Sayın Sezer kendini çoğunlukla " Yasama "nın üyesi gibi görüyor. Seçilmiş gibi değil atanmış gibi bir konumu benimsiyor.
Anayasa Mahkemesi ve YÖK ise, kendilerinin bütün erklerin üstünde " Dediğim dedik " konumda olduklarını düşünen sözcülere sahip. Bu açıdan Genelkurmay da " Yazısız Anayasa "nın ayrı bir erki konumunda.
Yine de AK Parti iktidarının 2.5 yıllık döneminde, " Müslüman Demokrat "lığın, " Muhafazakar Demokrat " kimliğe dönüşebileceği kanıtlandı. Ayrıca eski Milli Görüşçüler'in, " Batı Kulübü " söylemini terk edip, " AB'ci " olabilecekleri de anlaşıldı.
Bu dönüşüm Türk siyaset hayatına nefes aldırdı. " Laikçi " iktidarların asla baş edemeyecekleri konularda, AK Parti ve Erdoğan, Siyasal İslam'ın militan kesimlerini nötralize ettiler. AK Parti'nin ABD ile, AB ile, İsrail ile yakınlığını laikçi iktidarlar sergileseydi, her cuma namazı ertesinde kim bilir ne gösterilere sahne olurdu Beyazıt Meydanı? IMF programlarının kitlelere yansıması ne tür Batı düşmanlığına dönüşürdü kim bilir? Bu arada mütedeyyin ve iktidarın kaynağını ilahiyatta arayan seçmenler de gördüler ki, iktidarların dini inançlarının derecesi, dünyevi durumları fazla etkilemiyor.
İktidara kim gelirse gelsin, kendi kadrolarına yer ayarlıyor, kendi zenginlerini yaratmaya çalışıyor. Bu açıdan Ak Partililer'in, ANAP'lılardan veya CHP'lilerden farksız olmadığı görüldü.
Ayrıca parti içi demokrasi konusunda, Tayyip Erdoğan'la Deniz Baykal arasında fazla fark olmadığı da anlaşıldı.
Dini inançları tam olan kadroların iş başında bulunması, siyasi iktidarların ne işsizliği önlemesine, ne kentleri düzenli ve güvenli hale getirmesine, ne eğitim sorununu çözmesine yetiyor. Eğer bir siyasi kadronun üzerinde çalışılmış icraat programı ve dünyaya açık vizyonu yoksa, iktidarda olsalar bile sanki muhalefetteymiş gibi ya durumdan yakınıyorlar, ya da iç ve dış odakların (Mesela Bürokratik Oligarşi) kendilerini engellediğini ileri sürüyorlar.
Yakın tarihte Turgut Özal'ın iktidar olur olmaz başlattığı ve Türkiye'yi çok kısa sürede değiştiren yapısal reformları hatırlanırsa, " Vizyon-Misyon-İcraat " olgusunun ne anlam taşıdığı daha iyi anlaşılır.
Bereket AK Parti iktidarı ekonomide devraldıkları IMF programının dışına çıkmaya fazla çalışmadılar ve hem enflasyon düştü, hem de Türk ekonomisine ve Türk parasına güven arttı.
Bu bile başlı başına önemli bir başarıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Altını tutamayan üstünü de tutamaz..   / 03-05-2005
 Yaşamak hafife alınacak bir şey değildir..   / 02-05-2005
 ŞAKA   / 02-05-2005
 Gerçeği görmeliyiz dostum başka çaresi yok   / 01-05-2005
 1971 Libya'sından 2005 Türkiye'sine anılar..   / 30-04-2005
 Gerçekten ne olacak bu memleketin hali?   / 29-04-2005
 Eski ile yeni arasında kalmanın dayanılmaz ağırlığı..   / 28-04-2005
 "Dalgacı Mahmut" olmayı da denemeliyiz..   / 27-04-2005
 Erkek eve "Yüksek sadakat"le nasıl bağlanır?   / 26-04-2005
 Uykularını kaçıranlar o kadar fazla ki..   / 25-04-2005
MANSUR FORUTAN
Birleşmiş Milletler'e gitmiş kadar olduk!
Hani bazı...
MEHMET BARLAS
İktidar hakkında tarafsız bir değerlendirme..
İster...
İLKER SARIER
Uyku analizi
Turizm Bakanı sayın Atilla Koç'un...
MAHMUT ÖVÜR
Erzen'e 'kaçak yapı' soruşturması
Defalarca, '...
SAVAŞ AY
Güldal Akşit ve sokak çocukları
Aileden sorumlu...
REFİK DURBAŞ
ABD'nin suçu ilk değil...
İki hafta önce Küresel...
SAİT GÜRSOY
PDR'den Milli Eğitim Bakanlığı'na Çağrı
Rehber...
HINCAL ULUÇ
"Hoş geldiz abi!.."
"Başım üstüne...
EMRE AKÖZ
Çankaya kazanı fokurduyor
Gazetem.not adlı internet...
Daum bilmecesi
Daum bilmecesi
Şok iddialar: 1- Daum, Köln ile flörtte. 2- Yönetimin gündemi Le Guen...
Skandal
Skandal
Yunanistan Teknik Direktörü Rehhagel'in dişçisi Markus Merk, 4...
TCK'da Öcalan önlemleri
Yeni ceza kanunuyla ilgili değişikliklerde Öcalan'ın avukatları...
'Vatanı satarsınız' sözü Başbakan'ı çok kızdırdı
CHP'lilerin sözlerine sinirlenen Erdoğan "CHP özür dilemeli"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu