kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

Rakamlar neden halkın refahına yansımıyor?

Gaziantep'teyiz. Gaziantep Genç İşadamları Derneği GAGİAD'ın düzenlediği toplantıda, rakamların halkın refahına neden yansımadığını tartışıyoruz. Gaziantepli işadamları bu konu üzerinde uzun bir süredir kafa yorduklarını, ancak bir sonuca ulaşamadıklarını ve bir çıkış yolu aradıklarını belirtiyorlar.
Önce halkın refahına yansımayı kısaca tanımlayalım . Büyüme gerçekleşince bireylerin gelirleri artması veya yaşam kaliteleri yükselmesi gerekir. Geçiminin daha öncesine kıyasla biraz da olsa rahatladığını hisseden veya yaşamın kalitesinin arttığını fark eden kişiler "tamam, şimdi bir şeyler oluyor" derler. Büyümeden pay aldıklarını düşünürler.
Tersi olursa, bazı sorular akıllarına takılır. Veriler mi yanlış, aldatılıyor muyuz, yoksa gelişmeleri yorumumuzda mı hatalar var, neden refahımız artmıyor sorularına yanıt ararlar.
Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde bu soru daha az sorulurdu. Gelirlerde yapılan yüksek oranlı nominal artışlar " parasal yansıma" yaratır, konuya reel bazda yaklaşım sınırlı düzeyde kalırdı. Enflasyon tek haneye düşünce, gerçekler çok daha iyi gözlenir ve hissedilir hale geldi. Sorular da sorulmaya başladı.
Nedenler
Son üç yılda toplam yüzde 25 oranında büyüyen milli gelirin halkın büyük çoğunluğuna yansımamasının bir çok nedeni var. Bunları kısaca sıralayalım.
1. Milli gelir son üç yılda yüzde 25 büyüdü ama sabit fiyatlarla ve Türk Lirası hesabı ile halen 2000 yılının düzeyinin biraz üzerindeyiz. 1987 yılı baz alınarak yapılan hesaplamalar, 2000'de 119 trilyon TL olan milli gelir düzeyinin, 2003 yılında 123 trilyon liraya yükselebildiğine işaret ediyor. Bunun yansımasının kısıtlı olacağı kuşkusuzdur.
2. Büyümenin kaynaklarına baktığımızda bazı sorularla karşılaşıyoruz. Sevgili Asaf Savaş Akat, bir haftadır sürdürdüğü yazılarında, milli gelir artışında önemli yer tutan
"stok" rakamının neden bu kadar yüksek olduğu konusunda beyin cimnastiği yapıyor. Prof. Akat'a göre, firmalar, son üç yıldır 51 milyar dolar eşiti stok biriktirmişler. Rakamlar bunu gösteriyor. 2004 yılında toplam üretimin 113 milyar dolar olduğunu düşünürseniz, biriken stokun yıllık mal üretiminin yüzde 45'ini oluşturmasının nedenini ve anlamını çözmeniz gerçekten zor.
3. Milli geliri, bu dönemde, dolar cinsinden hesaplayınca işler karışıyor. Doların değeri, uluslararası düzeyde ve Türkiye'de 3 yıldır değer kaybediyor. Bu döviz kuru ile milli geliri hesaplayıp değer yargılarına ulaşmaya çalışılınca, yanlış sonuçlar ortaya çıkıyor. Örneğin, kişi başına gelirin 4.000 dolara yaklaştığının söylenmesi gibi.
4.Türkiye'nin gelir dağılımının bozukluğu da artan üretimin geniş tabanlı halk kitlelerine yansımasını önlüyor.
Dünya Bankası'nın son çalışmasında Türkiye, gelir dağılımı en bozuk ülkeleri arasında yer alıyor. Toplumun en yoksul yüzde 20'sinin gelirden aldığı pay sadece yüzde 6.1 iken en zengin yüzde 20'lik bölümün payı yüzde 46.7 düzeyinde . Bu durumda milli gelir artışının yaklaşık yarısı en zengin bölüme gidiyor .
5.Altyapı eksiklileri veya yenilenmemesi nedeniyle hayatın kalitesini arttırmaya olanak tanımıyor . Kamunun yüksek borçluluk düzeyi, alt yapı yatırımlarına yeterli kaynak ayrılmasına mani oluyor. Yollar, çevre, demiryolları, metro, trafik gibi hayatın kalitesini yükseltecek konulara ilişkin sorunlar, gerekli yatırımlar yapılamadığından çözümlenemiyor. Dolayısıyla yaşamın kalitesinin yükselmesi de sağlanamıyor.
Devam edeceğim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yüksek kamu borcu aslında halisünasyonmuş!   / 20-04-2005
 IMF anlaşması üç yıl sürecek mi?   / 18-04-2005
 IMF uyarılarındaki çelişkiler   / 16-04-2005
 Dışbank rüzgârı   / 15-04-2005
 Enflasyonist bekleyişleri ölçmek   / 13-04-2005
 Dış borç tehlike yaratıyor mu?   / 11-04-2005
 Avrupa'nın sorunları ve Türkiye   / 09-04-2005
 Brezilya IMF'den nasıl kurtuldu?   / 08-04-2005
 Kamu arazileri değerlendirilmeli   / 06-04-2005
 Değişik bir petrol krizi   / 04-04-2005
YAVUZ SEMERCİ
Sakin olun...
Olay mecrasından çıktı. Dünkü yazıma gelen...
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Özkök yüreklere su serpti
Genelkurmay Başkanı...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Küçüklerin yokluğu handikap mı fırsat mı?
Aracı...
GAZİ ERÇEL
Rakamlar neden halkın refahına...
Mirası 'gizlilik' oldu
Padişahın iktidarına meydan okumakla suçlanan Sabetay, canının...
Çelik'e silahlı saldırı
Yönetmen Reis Çelik dün gece Beyoğlu'nda uğradığı silahlı saldırıda...
Dövmeyin sevin emri
Dövmeyin sevin emri
Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, son zamanlarda artan hırsızlık...
Aylarca mektup bekledi ama...
Aylarca mektup bekledi ama...
Telekom bayiliği elinden alınan Akkurt, Başbakan'a yazdığı mektup 7...
IMKB
E: 24.419 D:% 1,01
DOLAR
S: 1,362 D:% 1,415
EURO
S: 1,780 D:% 2,713
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu