Rıza Efendi, 2 ekmek, 1 süt
Babam bir inşaat kalfasıydı.. Öğrencilik yıllarım Anadolu-İstanbul arasında taşınmayla geçti.. Nişantaşı, Adana, Afyon Bolvadin, tekrar Nişantaşı, Şişli, İzmit, İstanbul'da oturduk.. Sürekli okul değiştirdim.. Hep "Yeni gelen çocuk" muamelesi görerek başladım sınıflara.. İstanbul'dan Anadolu'ya gidince "İstanbullu" çocuktum onlar için.. Siyasi çalkantıların olduğu dönemlerde, gerilimin göbeğinde okumaya çalışıyordum.. Anadolu'dan İstanbul'a gittiğimde ise "Taşralı çocuk" muamelesini kırmak için çabalıyordum.. Bütün bu olan bitenin içinde babam hep kardeşlerimle benim okumamız için bütün fedakârlığı gösterdi.. Evet, bir inşaat kalfasıydı ama çocuklarına bir babanın verebileceği en iyi mirası bırakarak ayrıldı bu dünyadan.. Temiz bir soyadı.. İyi bir eğitim.. İyi bir aile terbiyesi..
Pazar günü muhteşem bir atmosfer vardı Fenerbahçe Stadı'nda.. Uzun bir süre sonra basın tribünündeydim.. Tam takımlar sahaya çıkarken irkildim.. Tüylerim ürperdi.. Bu kadar güzelliğin içinde iki şey mide bulandırıcıydı.. Fenerbahçe taraftarları içinde bir grubun, "Rıza Efendi, 2 ekmek, 1 süt" yazılı pankart açmalarıydı ilki.. O an maçı Fenerbahçe'nin kaybedeceğini düşündüm.. Ben Beşiktaşlı futbolcu olsam Rıza için oynardım o maçı, diye geçirdim aklımdan.. Rıza'yı tanırım.. Merttir.. Yüreklidir.. Adam gibi adamdır.. Kaptandır.. Parayla, pulla satın alınamaz.. Başarılı olur ya da olmaz.. O ayrı.. Ama Rıza'nın kapıcının oğlu olmasıyla dalga geçmek ne büyük terbiyesizliktir.. Ne büyük ayıptır.. Yarın Fenerbahçe Kulübü bu pankart için Rıza'dan özür dilemeli.. Çünkü kimse babasının yaptığı onurlu bir iş yüzünden aşağılanamaz.. Bu ülkede 5-6 milyon arası Avrupa standartlarında yaşayan insan var.. 20-30 milyonu ortadirek.. Rıza'nın babası, benim babam gibi.. Kalfalar, kapıcılar, bakkallar, işçiler.. Bu ülke onların omuzlarında yükseliyor.. O pankarta yanıtı Rıza sahada verdi. Bu yüzden bir kez daha tebrik ediyorum onu.. İkinci mide bulandırıcı olay, Beşiktaş seyircisinin İstiklal Marşı okunurken Fenerbahçe Başkanı'na küfür etmesiydi.. Aziz Yıldırım'ı sevmeyebilirsiniz.. Nefret de edersiniz. Ama İstiklal Marşı okunurken küfür etmek sizin küçüklüğünüzü gösterir.. Beşiktaş Kulübü de bu yüzden rakibinden özür dilemeli.. Marşımız sırasında küfür edenler eminim ki en ufak bir tahrikte, örneğin Türk bayrağının yakılmasında en koyu milliyetçi kesilecektir.. O pankartı açanlar, marş sırasında o küfrü edenler.. Onlar sadece Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ın içinde yoklar. Her kulübün, her camianın içinde varlar.. Sözde taraftarlar.. Sözde vatandaşlar.. Sözde insanlar..
|