kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Özal hâlâ pek çok yaşayandan daha canlı
Özal'la birlikte hatırlanılanlar...
ŞAKA

Özal hâlâ pek çok yaşayandan daha canlı

Turgut Özal'ın vizyonunu ve icraatını düşününce hep aynı soru gelir aklıma:
- Nasıl olur da 1993'te ölmüş bir politikacı, bugün yaşayan pek çok meslektaşından hâlâ nasıl daha canlı, daha yenilikçi ve daha ileride durur?
Zamanı yaşayan insanlar için durduramazsınız. Zaman ancak ölenler için durur.
Acaba Özal türü insanlar yaşadıkları zamanı değil de, çok ilerideki bir zamanı görebildikleri ve buna uyumlu davrandıkları için mi, ölmüş olmalarına rağmen zamanın gerisine düşmüyorlar?
İşte buna biz "Vizyon" diyoruz. Zaten "Vizyon" kavramı Turgut Özal'la girmedi mi siyaset terminolojimize?
Sakın yanılıp da vizyonu sadece "Hayal Gücü" biçiminde algılamaya kalkmayın. Bu kavramın içeriğinde, "Cesaret", "Hesap", "Gerçekçilik" ve "Kendine Güven" gibi olguların da bulunması şart.
Serbest dış ticaret rejimini ve konvertibiliteyi getirirken, bankacılığa reel faizi sokarken, kıyı arazilerini özel sektör yatırımlarına açarken, organize sanayi bölgeleri ile endüstrileşmeyi Anadolu kentlerine yayarken, bunların sonunda "İhracat ve Turizm Hamlesi"nin geleceğini görebilmektir vizyon sahibi olmak.
Çok kanallı televizyonculuk, otoyollar, dijital telefon sistemleri, metropol belediyeler uygulaması...
Yunanistan vatandaşlarına tek taraflı olarak vizenin kaldırılmasını düşünün. Veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının kabul edilmesini, Ceza Yasası'nda 141-142-163'üncü maddelerin kaldırılmasını, AB'ye üyelik başvurusunun yapılmasını, Karedeniz Ekonomik İşbirliği Projesi'ni...
İçki ve sigara ithalatının bandrole bağlanarak serbest bırakılmasını.
Şu tarımda "Tohum Devrimi"ni düşünün. Özal'dan önce futbol sahaları yeşil değildi mesela.
Dış seyahatlerinde, hayatlarında ilk ihracatlarını yapacak iş adamlarının teklif mektuplarını birer birer incelerdi.
Onun zamanında internet henüz kitlelere açılmamıştı. Ama bilgisayara bir oyuncakla oynar gibi hakimdi. İlk CD-Rom'u kendisine Amerika'dan getirdiğim günkü heyecanını hâlâ hatırlıyorum.
Ya da Cumhurbaşkanıyken, Okluk Koyu'ndan deniz turuna çıkıp tekneleri ziyaret etmesini, turistlerden eleştirileri almasını...
Türkiye'ye ve Türk halkına güvenmesini. Tarihle değil, bugün başarılanlarla övünmenin "Gerçek Milliyetçilik" olduğunu vurgulamasını. Dünyanın en gelişmiş ekonomileri ile de rekabet edebileceğimiz duygusunu tüm girişimcilere aşılamasını.
Laikliğin bir zorlamacılık değil, bir özgürlük rejimi olduğunu vurgulamasını. Başı örtülüyle de, mini etekli veya bikiniliyle de aynı rahatlık içinde beraber olabilmesini.
Mütedeyyin bir insan olmasına karşın, dünya liderleri ile karşılıklı kadeh kaldırabilmesini.
Gerçekten hâlâ anlayabilmiş değilim:
- Nasıl olur da 1993'te ölmüş bir politikacı, bugün yaşayan pek çok meslektaşından hâlâ nasıl daha canlı, daha yenilikçi ve daha ileride durur?
Ben Turgut Özal'ı, iyi bir arkadaş, akıllı ve parlak bir dost ve koltuğun ona değil onun koltuğa bir şeyler kattığı insan olarak özlüyorum.
Bir Türk vatandaşı olarak da ona şükran borçluyum. Hepimizin yaşamına çağın ışığını tuttu, vizyonu ve icraatı ile gelecek kuşaklara yol açtı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Daha dün annemizin kollarında yaşarken..   / 16-04-2005
 Sum in Googlum ergo sum   / 15-04-2005
 21'inci yüzyılı da 20'nciye benzetmeyelim..   / 14-04-2005
 Fırtınalar Kardak'ta değil bardakta kopmalıdır   / 13-04-2005
 Erdoğan 17 Aralık'tan sonra neden değişti?   / 12-04-2005
 Bu prens gerçekten başka türlü   / 11-04-2005
 Hatemi, İran için de bölge için de bir şanstır   / 10-04-2005
 Gaf üretimi bazen kaçınılmazdır..   / 09-04-2005
 Koç, Eczacıbaşı ve Sakıp Sabancı..   / 08-04-2005
 Siyaset, dedikoduculuğu hiç kaldırmaz!   / 07-04-2005
ALTAN TANRIKULU
Polissiz bir dünya dilemek
Bugün Türkiye'nin gözü...
MEHMET BARLAS
Özal hâlâ pek çok yaşayandan daha canlı
Turgut Özal'ın...
İLKER SARIER
Milli birikim
Sık sık hayrete düştüğüm konulardan biri...
MAHMUT ÖVÜR
Beyoğlu geçmişini kucaklıyor
Beyoğlu Platformu,...
REHA MUHTAR
Hıncal Abi'nin yıldızı...
"İnsanın fikri...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Hatıra yazmanın erkekçesi!!!
Hatıralar...
SAVAŞ AY
Haber sorumlusu adam her bir şeyi bilecek aga...
Evlat...
REFİK DURBAŞ
Acıgöl korunmalı
Nevşehir ile Aksaray arasında bir doğa...
HINCAL ULUÇ
Yaktım seni Haşmet!..
"Yaktım seni Haşmet" dedim..
Sebat'ı değil stresi yendi
Sebat'ı değil stresi yendi
Son 2 haftada 5 puan kaybeden G.Saray, Sebat maçına korkarak başladı.
Bardağı taşırdı
Bardağı taşırdı
Soyunma odasında 'eskilerle' tartışan Hagi, basın toplantısında...
Erdoğan: 3 kırmızı çizgimiz var
Başbakan Erdoğan, MÜSİAD Genel Kurulu'nda dinsel, etnik ve bölgesel...
CHP, AKP'yi kendi silahı ile vuruyor
CHP, hükümete yönelik etkin muhalefetin ana unsurunu belirledi:...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu