Aslan havlu attı

Hakan Şükür'ün, "İpler artık F.Bahçe'nin elinde. Şampiyon olmasak bile Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını elde etmek çok önemli. Kazanmak zorundayız" sözleri hem G.Saray'ın hem Trabzon'un duygularının tercümesiydi. Hakan, bir ölçüde şampiyonluğun hayal olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Zaten F.Bahçe de Napolyon'un "Şansı olanın horozu da yumurtlar" sözü gibi kötü oynamasına rağmen zirvede oturuyordu.
Hagi de Şenol Güneş de ideal 11'lerini sahaya sürdü. Trabzon'un Yattara ve Gökdeniz gibi çabuk adamlarına karşı Galatasaray'ın hızlı hücum silahı Ribery'di. Ancak Gökdeniz, Galatasaray kalesine çok hızlı akıyor, önüne çıkana çalımı basıyordu. Ribery ise kendisine boş alan bulamıyor, Galatasaray orta alanı çabuk çıkamadığı ve topa hakim olamadığı için koşu alanına beklediği pasları alamıyordu.
Trabzon'un taktik disiplini ve ayağa pas organizasyonu üst düzeydeydi. Szymkowiak ve Hüseyin ikilisi göbeği iyi kapatıyor, rakiple top arasına zamanında giriyordu. Stiliyle Çek Nedved'e benzeyen Polonyalı Szymkowiak, Gökdeniz ve Fatih'in koşu yollarına akıllı toplar bırakıyor ve Trabzon'u bir beyin gibi yönetiyordu. Galatasaray oyunu kuramıyor, topla hızlı hücuma çıkamıyor, Necati-Hakan ikilisi sırtı rakip kaleye dönükken kazandıkları topları Trabzon'un uyguladığı pres yüzünden kullanamıyordu.

Dengesiz, isteksiz ve tutuk
Orhan, Ergün, Ayhan genelde ortaları rakibin üzerine yapıyordu. Galatasaray ilk kez bir derbi maçında telaşlı, dengesiz, isteksiz ve tutuktu. Szymkowiak'ın muhteşem golünden sonra Trabzon'un savunmaya çekilmesi, Galatasaray'ın hücumda etkili olmasına neden oldu. Ama Necati'nin 45'te boş kaleye atamadığı gol, Galatasaray'ın yeniden ayağa kalkmasını engelledi.
İkinci yarıda Trabzon mükemmel alan savunması yapıp Galatasaray'ın kanatlardan hücum düşüncesini öldürdü. Hakan Şükür'e, Necati'ye amaçsızca atılan uzun topları Tolga-Erdinç ikilisi armut gibi topladı.
Galatasaraylı futbolcular, şampiyonluğun kaçtığına inanıyordu. Savaşmadılar, rakiple uğraşmaktan oyuna konsantre olamadılar. G.Saray taraftarı da maç öncesi "Kupaları almasan da, şampiyon olmasan da, Fener'i yenmesen de seviyoruz" sloganıyla çoktan havlu atmıştı. Galatasaraylı futbolcular Samsun maçı öncesi paralarını almış ama kaybetmişti. Aynı filmi Trabzon önünde sahneye koydular. Demek ki Galatasaray'a rehavet ve huzur yaramıyormuş. Yöneticiler de artık akıllarını başına alıp bazı oyuncular konusunda düşündükleri hamleleri gecikmeden yapmalılar.