kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Zaro Ağa...

Bugüne dek yapılan araştırmalar, en uzun yaşayan insanın tam 253 yıllık bir ömür sürdüğünü gösteriyor. Düşünmesi bile yorucu... İnsanlığın çağ değiştirdiği dönemlerde; o çağlardan birine, başından sonuna tanık olunacak kadar uzun bir süre.
Üstelik de çok eski zamanlara ait değil dünyanın "en uzun ömür" lü insanının yaşadığı yıllar...
1680'de doğup 1933'te ölmüş bir Çinli bu...
Adı sanı bilinmiyor. (Ya da biz bilmiyoruz.) Oysa, uzun yaşayanlar arasında adısanı bilinen; üstelik bu coğrafyada, bizim ülkemizde yaşayan, bizim vatandaşımız olan biri daha var:
Zaro Ağa ... Zaro Ağa 1777'de Bitlis'in Mutki ilçesinin Meydan köyünde doğmuş; 1934'te İstanbul'da ölmüş..
Mezarı İstanbul'da Eyüp Kabristanı'nda. Yani en uzun yaşayan Çinli ile en uzun yaşayan bizim Zaro Ağa, arka arkaya göçüp gitmişler bu dünyadan.
Yirminci asrın temellerinde cehennem ateşinin yakılmaya başlandığı yıllarda yani.
Yaşayıp da ne göreceklerdi ki daha? Kan ve ölümden başka...


Bugünlerde "antiaging" e filan sarılıp ömrünü uzatabildiğince uzatmak ve de olabildiğince genç kalmak isteyenlerin"nafile" çabalarına bakınca; Zaro Ağa'nın ilginç ve trajik öyküsüne göz atmanın sayısız yararları olabilir.
Zaro Ağa dünyaya geldiğinde Osmanlı İmparatorluğu'nun başında I. Abdülhamit tahtta oturmaktaydı.
"İlk" gençlik yıllarında İstanbul'a göç ettiğinde padişah III. Selim'di.
Şimdi yanlarından geçip gittiğiniz Ortaköy Camii, Nusretiye Camii, Selimiye Kışlası, Dolmabahçe Sarayı'nda onun emeği vardı. Hepsi o yıllarda inşa edilmişti ve Zaro Ağa bu tarihi yapıların inşaatında çalışmıştı.
Uzun yaşamı boyunca saltanatını gördüğü padişahları saymaktan yorulursunuz: I. Abdülhamid, III. Selim, IV. Mustafa, II. Mahmud, Abdülmecid, Abdülaziz, V.Murad, II. Abdülhamid, V. Mehmet Reşat ve Vahdettin...
Kabakçı Mustafa İsyanı'na, Yeniçeriliğin kaldırılışına, Tanzimat'a, Birinci ve İkinci Meşrutiyet'in ve Cumhuriyet'in ilanına tanık oldu.
Kırım Harbi, Rus Harbi, Plevne, Kafkas Savaşı, Balkan Harbi, Birinci Dünya Savaşı, işgal yılları ve İstiklal Harbi'ni yaşadı.
İstanbul'daki ömrünü Tophane'de küçük, mütevazı bir evde geçirdi. Erken yediği akşam yemeklerinde sofrasında sadece yoğurt ya da sadece ekmekle ayran bulundururdu. Tam 100 yıl bu alışkanlığını değiştirmedi.
Uzun yaşamak isteyenlere; "Bol bol yoğurt yeyin!" derdi.
157 yıllık hayatında tam 20 kez evlendi. Siirt ve İstanbul'daki "karı"larını hiç ihmal etmedi ama çocuklarının ve torunlarının sayısını o da bilmiyordu.
İstanbul'da hamallık da yaptı. Hamallar Teşkilatı'nı o kurdu.
Ancak, hazin öykü bundan sonra başladı: İki Amerikalı Musevi, Zaro Ağa'yı "yeni bir hayat vaadi" yle Amerika'ya gitmeye ikna etti.
Zaro Ağa, New York'ta büyük bir törenle karşılandı.
Ancak onu götürenlerin niyetleri başkaydı: Özel bir kostüm giydirip, sirklerde "dünyanın en yaşlı insanı" diye teşhir ettiler.
Fotoğraf çektirmek 10 dolar, öpmek 15 dolardı. 150 yaşındaki Ağa'yı, eyalet eyalet dolaştırıp posasını çıkardıktan sonra, beş parasız getirip İstanbul'a bıraktılar.
Zor geldi Zaro Ağa'ya yaşadıkları. 29 Haziran 1934'te Şişli Etfal'de öldü. 157 yaşına kadar sapasağlam ve doktora gitmeyen Ağa'nın son yılında ciğerlerinde tüberküloz, kalbinde büyüme ortaya çıkmıştı.
Toprağa verilirken, torununun torunlarından biri şöyle bağırıyordu:
"Hoy hooy öldü babam! Dünyasına doyamadan gitti!"


"Antiaging" mi?
"Sirk kahramanı" olmadan göçüp gitmek en iyisi değil mi? Bir de Eyüp Kabristanı'nda,mezar taşındaki yazı en doğrusu değil mi:
"Az yaşa, çok yaşa, akıbet er geç gelir başa!"

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Maç!   / 26-03-2005
 O bayrak inmeseydi (*)   / 24-03-2005
 Soğuk güneş!   / 22-03-2005
 Bu da geçer   / 19-03-2005
 Kaza!   / 17-03-2005
 We Love You Hagi   / 17-03-2005
 İngilizler'in Bağdat aşkı!   / 15-03-2005
 Kader!   / 12-03-2005
 Mesele kadınlık değil yalnızlıktır!   / 10-03-2005
 Dar vakitler   / 05-03-2005
REHA MUHTAR
Nasıl zayıflayacağım?..
Ve nisan geldi... Etrafımda,...
MANSUR FORUTAN
Sular kaynamaya başladı!
Eskiden gazı kestiklerinde...
MEHMET BARLAS
Manda yuva yapmış söğüt dalına.. Neden olmasın?
İki...
ALİ KIRCA
Zaro Ağa...
Bugüne dek yapılan araştırmalar, en uzun...
HINCAL ULUÇ
İzmir'in denizi kız.. Kızı deniz..
Külebi'nin dizeleri...
EMRE AKÖZ
Kasap ve kedi!
ATEŞ HATTI... Bugün cumartesi. Yine...
SAVAŞ AY
Komedyenler savaşır mı?..
Habertürk'de Cengiz...
REFİK DURBAŞ
Medya bir aynadır
Başbakan Erdoğan'ın medyadan...
Benim Maçım
Benim Maçım
Fenerbahçe'nin Fransız futbolcusu Anelka, meydan okudu: "Giderek...
Bıçakcı Elkoydu
Bıçakcı Elkoydu
Büyük kulüplerin başkanları arasındaki söz düellosunun ardından...
'AKP rozeti satılık değil'
AKP'nin Kızılcahamam'da dün başlayan "4'üncü İstişare Toplantısı"na...
İntihal tartışması
İntihal tartışması Bakan Çelik'le Sivas Üniversitesi'ni karşı karşıya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu