kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fikret Aydemir @ SABAH
 

Ahh Güzel Brüksel

Bu kez Leyla Ertorun'un cümlelerini dinleyelim: "Yağmurlu, çoğunlukla sisli de olsa, yıl sonu pek güzel olur bu şehirde"

Ne zordur bilemezsiniz. Saatlerce bazen günlerce kıvranırsınız. Zaten başlı başına zor olan 'paylaşmayı' yazıya dökmek. Kelimeleri özenle seçersiniz, cümleler düşük olsa da. Zirvelerde ya da görev gereği gittiğiniz yurtdışında onca koşturmaca arasında farklı bir boyuta geçip yeni şeyler kaleme almak ne zordur... İşte yine kıvranıyorum. Yazı sancılarım başladı yine. Üçüncü yılımıza girdik birlikteliğimizin, her hafta (eksi 4) sizlerle paylaşmaların... 'Ve gri ve ıslak ve soğuk ülke Belçika' dedik hep birlikte. 'Ağlayan şehir' diye adlandırdık Brüksel'i. Paylaşmalardayız üç yıldır; aralıksız. Bazen bir yazıyla karşılaşırsınız, söz biter... Her şey anlatılmıştır aslında. Size sadece okumak kalır... "Ah güzelim Brüksel, demiş birileri" diye başlıyor Leyla Ertorun böyle bir yazısına. İşte o paylaşımlardan biri Ertorun'dan... "Yağmurlu, çoğunlukla sisli de olsa, yıl sonu pek güzel olur bu şehirde. Belçika'nın başkenti olduğunu Türkiye'de hatta dünyanın herhangi köşesinde, sokaktaki adama sorsanız bilmez belki. Ama Avrupa'nın merkezinde önemli bir şehir olduğunu muhakkak bilir. Konya ovası büyüklüğünde bir ülkedir Belçika; Almanya, Hollanda, Fransa ve Lüksemburg tarafından çevrili. Bu ülkelerin dilleri de yani Almanca, Hollandaca ve Fransızca, Belçika'nın resmi dilleridir. Toplam 10 milyon civarında olan nüfusun yarıdan biraz fazlasını Flamanlar, yarıdan biraz azını da Frankofonlar oluşturmaktadır. Alman kökenli vatandaşlar ise 65 bin civarındadır ve bulundukları bölgede kendi dillerini konuşmaktadır, hatta Valon hükümetinde kontenjandan milletvekilleri vardır. Başkent Brüksel'in nüfusu en nihayet 1 milyona ulaştı. Son çeyrek asırdır dışarıdan gelen yabancı nüfusa rağmen Brüksel bir türlü bir milyona ulaşamıyordu. Bunun en büyük nedeni göç. Yaşam kalitesi daha iyi olduğu için şehrin sakinleri kenar semtlere, hatta Brüksel dışına yerleşmeyi tercih ediyorlardı. Paris, Londra gibi şehirlerin aksine, eskiyen şehir merkezini ve yakın semtleri geliri düşük insanlar ve yabancılar işgal ediyorlardı. Brüksel şehir olarak Flaman Bölgesi sınırları içinde olmakla beraber idari açıdan özerk bir bölgedir. Zaten Brüksel 'Başkent Bölgesi' diye tabir edilmektedir.

NÜFUSU GÜNDÜZ ARTIYOR

Bu arada hatırlatmak gerekiyor ki Brüksel'in nüfusu gündüz 1 milyon 400 bini bulabiliyor. Çünkü hem başşehir hem de Avrupa Birliği'nin ve NATO'nun merkezi olarak bir taraftan kamu kurumlarını, diğer taraftan da ilişik sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri de barındırmaktadır. Bu 400 bin faal insanların bir kısmını Brüksel'in hemen sınırları dışında, 20-30 km. uzaklıktaki villalarda yaşayan insanlar, diğer önemli bir kısmını da Flaman bölgesinden gelen kamu görevlileri oluşturmaktadır. Hem federal devlet kurumlarında hem de Brüksel bölgesinde iki dil zorunluluğu olduğu için Flamanlar bu işleri daha çabuk koparabilmekteler. Çünkü orta eğitim düzeyindeki bir Flaman Fransızcayı da konuşabiliyorken ne yazık ki birçok Frankofon Flamancayı yeterince konuşamamaktadır. İki dil zorunluluğu yüzünden, yabancı kökenliler Belçika vatandaşı bile olsalar, kamu sektöründe hayaletlerden daha azdırlar. Genel olarak bu kesimin gelir düzeyi 1000-1500 euro civarındadır. İşsiz, malul ya da emekli olanlar ise genellikle 1000 euro civarında hatta daha az gelirle yetinmek zorundadır. Bu miktarlar, Türk lirasına çevrildiğinde birçok kişinin iştahını kabartabilir. Ama 500 eurodan aşağı ev bulunmayan, sandviçin en aşağı 3, bir şişe su ya da bir kahvenin 2-3 euro, en demokratik fiyatların uygulandığı söylenen otobüs biletinin bile bir buçuk euro olduğu bir ortamda yorganınız ayağınızı kapatır mı bilmiyorum..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İnternet Çağında Sosyalizm   / 13-03-2005
 Dünya Şekillenirken   / 27-02-2005
 175. Yılda İsa'ya Sansür   / 20-02-2005
 Doğdukları Yer(d)e Doyamayanlar   / 13-02-2005
 Sekizinci Harika   / 06-02-2005
 Eurotürkler   / 30-01-2005
 Sürgündeki Oidipus   / 16-01-2005
 Ahh Güzel Brüksel   / 09-01-2005
 Yeni İlah: Bob   / 02-01-2005
 17 ARALIK SENDROMU   / 26-12-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ALİ POYRAZOĞLU
Zamanda yolculuk macerası...
Dört gündür, doya doya bir...
REFİK DURBAŞ
Şiir de haklıdır, şair de...
Televizyonun kumandasını...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Transit yolcuya devlet eziyeti geliyor
Bilindiği üzere...
40'ından sonra gebelik çok zor
40'ından sonra gebelik çok zor
Tüp bebek yöntemiyle çok sayıda çift çocuk sahibi oluyor. Devletin...
Kadınlar her tür tacizi yapıyor
Kendinden emin olduğunu ve dünyaya geniş bir pencereden baktığını...
Seksi pişmanlıkla yaşadım
Erotik deneyimlerini anlattığı "Yatmadan Önce Yüz Fırça Darbesi"...
Büyücü erdi muradına
Prens Charles'ı Londra batakhanelerinin en rezil, en hayasız...
Biraz fado bir yudum bagaço
İstanbul'dan başlayıp Cenevre, Evian ve Lizbon'a uzanan birkaç günlük yolculuk,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.